https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

AMERİKA’YI YENİDEN KEŞFETMEK

Okunması Gerekenler

Orta yuvarlağın kendi yarı alanına bakan dilimine yakın bir noktada Ahmet topla buluştu, ‘’şöyle bir etrafına baktı’’ve pas verecek bir arkadaşını aradı, Mehmet’i gördü, top Mehmet’te, ‘’Mehmet kendi ekseni etrafında döndü’’, müsait pozisyonda bir arkadaşını bulamadı ve topu en gerideki Hüseyin’e verdi, Fenerbahçe tekrar geriden hazırlık pasları yapıyor, şimdi orta yuvarlakta top Veli de, Veli’den yanındaki Mustafa’ya, Mustafa şöyle bir sağa baktı ve orta yuvarlağın sağ taç çizgisinde beklemekte olan İsmail’le buluşturdu topu, İsmail topla etrafına bakınıyor ve şimdi top Hüseyin’de, Hüseyin sol kanattan koşu yapan Halil’e derin bir pas atmak istedi, topun şiddetini ayarlayamadı, oyun tekrar taç atışıyla başlayacak, Fenerbahçe maçın mutlak hakimi sayın dinleyiciler ama henüz gol yok..

Fenerbahçe taraftarının en muzdarip olduğu konu bence buydu. Yan pas üzerine kurulu kabız futbolu. Kaçan şampiyonlukların da sebebi bu tarz bir futbol olarak görüldü, Aykut Kocaman ismi hep bu sebeple itiraz gördü ve tabii ki Pereira’nın da adı geçti bu tarz futbol tartışmalarında ve doğal olarak Pereira ismi de pek çok taraftar tarafından hoş karşılanmadı.

Acaba Pereira değişti mi? Bu kez başarılı olabilecek mi? Hazırlık maçlarından aldığımız referansla bu konuya ışık tutmak istiyorum..

Şimdi sen bu kadar ağır futbol oynadıktan sonra Pereira geriye 3 tane adam koysa ne olur, 4 tane adam koysa ne olur? Hatta maçı izlemeye de gerek yok, direkt aç radyoyu dinle, spikerin anlatım tonu maçtan daha tempolu, görmeden heyecan yapıyorsun en azından diyerek bir giriş yapayım konuya. Bence Pereira değişmemiş, aynı kafada devam ediyor..

Pereira aslında 3’lü defans sevdasından falan gitmedi, ön libero hastalığından gitti, halen daha bunun farkında değil çünkü gelir gelmez Luiz Gustavo’ya yapıştı, prensi olacak dedim ve olacak da, bu sevdanın sonu yine ayrılık olur. Sadece Gustavo meselesinden de değil, başka başka sebeplerden de. Bu hikaye kötü bitecek gibi duruyor..

Yeni bir şeyler denemek iyidir ama yerine ve durumuna göre. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok lafının cuk oturduğu zamanlar vardır, Fenerbahçe de böyle bir süreçten geçiyor, oyun sisteminde köklü değişikliklerle vakit kaybedecek lüksü yok bu camianın ve maalesef Pereira bu doğrultuda ilerliyor. Elbette doğruyu Pereira keşfedecek ama iş işten geçmiş olacak, yanlış işlerin peşinde. Emre’den devraldığı bir takım var, üstüne ilaveler yapması lazım, sil baştan yaparak büyük ve gereksiz bir risk alıyor.

3’lü defans kurgusu, önünde bir dörtlü, onların önünde iki kişi ve önlerinde bir forvet. Zor bir sistem değil bence ama eldeki malzemeyle alakalı. Bu oyun planı en az 1 tane kaliteli hücum beki ister, ben o şekil bir bek göremiyorum, stoperlerin de hızlı olması lazım, hızlı stoperi kim kaybetmiş de sen bulacaksın, bence çok gereksiz bir arayış, olmayacak duaya amin olarak görüyorum..

Ligin en iyi 4 stoperinden 3’ü Fenerbahçe’de ve Fenerbahçe hala stoper arayışında. Bu bir komedidir. Fenerbahçe’nin sezon bitimiyle beraber ihtiyacı belliydi, bir majör santrfor ve çok kaliteli bir kanat forvet, gerisi olsa da olur, olmasa da olur kıvamındaydı. Bir fırsat transferi olursa alırsın ve Caulker alındı, Gökhan gitti bir sağ bek ihiyacı belirdi, başka da oyuncuya gerek yoktu ama hala stoper ve orta saha arayışları devam ediyor, bu durum bana çok saçma geliyor, Pereira Fenerbahçe’yi bir felakete doğru sürükleyebilir. Fenerbahçe’nin stopere de ihtiyacı yok, orta sahaya da. Bir sağ bek alırsın, Caner kalmış olsaydı sol beke de ihtiyaç yoktu, geri dörtlüsü bence çok iyiydi.
Vitor Pereira ne elindeki kadroyu tanıyor ne de ligi. Elindeki kadroyu tanıyor olsa Tisserand’ı tercih etmez, Tisserand’ın kötü bir stoper olduğunu biz biliyoruz, Lemos’un dünyanın en kötü stoperlerinden biri olduğunu da biz biliyoruz, ligin en iyi stoperlerinden birinin Caulker olduğunu herkes biliyor ve Lemos dururken Caulker’ı göndermek istiyorsun, şaka gibi.

Caner gönderildi, gelmesi de hataydı ama gitmesi de hata çünkü Caner’in ayarında bir sol beki bu yönetim bulamaz. Caulker’dan daha iyi bir stoperi de bulamazlar, bulunmaz demiyorum, bunlar bulamaz, bunlarda o kapasite yok, futbolcu repertuarları bulmaya yetmez. Anadolu esnafları vardır ya? Hiç İstanbul’a gitmeden ticaret yapan? Kapısına bir minibüs gelir, ondan mayo alır, iç çamaşırı alır, tişört alır, koyar vitrinine, pahalı-pahalı alır, tapon malı alır, bunlar böyle transfer yapıyor işte. İstanbul’u fellik-fellik gezecek, izbe bir pasajın alt katında kaliteli malı ucuza satan imalatçıyı bulacak kapasite bunlar da yok. Pereira Ali Koç’u da tanımıyor demek ki? Tanısa elindeki oyuncuyu kolay-kolay göndermez. Caner’in yerine Umut Meraş’ın geleceğini tahmin etse gönderin bu adamı demez herhalde?

Transfer olduğu ilk sezonunda Fenerbahçe defans zaafiyeti yaşıyordu, köprü görevi görecek tecrübeli bir oyuncuya ihtiyaç vardı ve Gustavo çok kısa sürede önemli katkı vermişti, methiyeler düzdük ama Gustavo ofansif oynayan bir takımda el frenidir, kanser hücresidir, Gustavo ile Şampiyon olmak çok zordur ya da çok iyi bir forvet hattın olmalı. Gustavo ne zamanki kesik yedi, Fenerbahçe’nin hücum mentalitesi çağ atladı, ben öyle görüyorum.

Ozan- Zajc, İrfan, MHY, Pelkas, Mesut, Sosa. Bu 7 kişiden hangi 3’ünü seçerse seçsin itiraz etmem, Fenerbahçe’nin en güçlü yönü orta sahasıdır ama bu orta sahayı Gustavo bozar. Pereira’nın Gustavo tercihini de anlarım ama bu orta sahaya takviye istemesini anlamıyorum. Bu orta sahanın sorunu kalite değil, topla dikine gidebilecek bir oyuncu eksikliği, o oyuncular da elinde var, Ozan topu aldı mı, gider, İrfancan slalom yapar.

Gelelim kanatlara. Osayi ve Ferdi. Osayi 34 maç oynasın, 3 gol atamaz, 4 tane asist yapamaz, bitiricilik noktasında Fenerbahçe çıtasının çok altında. Ferdi bitiricilik özelliği olan bir oyuncu, gelecek vaaediyor ama Fenerbahçe Ferdi ile de şampiyon olamaz. Mevkisi çok önemli, kenardan gelip katkı verir ama o formanın içini dolduramaz, hakkını veremez, henüz o seviyede değil. Perotti lazım, Valbuena lazım, kimseyi bulamıyorsan da İrfancan ve Pelkas gibi en iyi iki alternatifi Emre bulmuştu zaten.

Serdar Aziz istenmiyor, Caulker istenmiyor, Ozan mutsuz, İrfancan mutsuz, Mert Hakan mutsuz, bunlar ligin en iyi oyuncuları, özellikle yerli oyuncular cephesinde çok ciddi sıkıntılar görüyorum. Fenerbahçe’nin 3 tane 10m+ yerli oyuncusu var, biri Altay alternatifsiz, diğer ikisi ise Ozan ve İrfancan ve Pereira bu isimleri görmezden geliyor. Bu ligin en iyi yerli stoperi Serdar Aziz’dir, belki de en iyi stoperidir çünkü serttir, Pereira ne zaman fark ederse artık..
Mesut Özil ve Altay hariç yerli oyuncularla ilgili sorunlar var gibime geliyor. Mesut sorunu da eli kulağında zaten.

Bütçe kısıtlı, çok fazla sayıda oyuncu gelmesi zor, hatta Caulker ve Serdar Dursun’un lisansları çıkarılamadı diye biliyorum limit yetersizliğinden. Bir kanat ve bir Santrfor transferini çok önemsiyorum. Diego Perotti tipinde bir kanat oyuncusu ve Serdar Dursun transfer edildiğine göre de Aboubakar, Niang tipinde bir santrfora ihtiyaç olduğunu düşünüyorum..

Haa, Valencia kampta çok iyiydi, Ferdi çok istekliydi gibi düşünürlerse orasını bilemem. Emre’nin orta sahasını bozmak ne kadar büyük hataysa Emre’nin forvet oyuncularıyla devam etmek de bir o kadar büyük hata olur. daha çok avunur bu taraftar Atatürk’ün takımı, Okçu, koşucu, kürekçi, pinponcuyla ve sonra aynı nakarat, Fenerbahçe büyüklüğü ne kupa büyüklüğüdür ne şampiyonluk büyüklüğüdür falan fıstık.

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Son Haberler

AMATÖRCE

Yedigimiz iki gol de olacak iş değil. İlkinde ortada fol yok yumurta yok. Rakibin ne baskısı var ne pozisyonu....

Benzer Konular