AYIP
Hayatımızın büyük bölümünü mücadele ederek yaşarız. Yaşam kolay değil sadece nefes almaktan da ibaret değil ya da yemek, içmek, seyahat etmek üzerine de kurgulayamayız. Belli yollardan geçmeden hedefe ulaşamayız. Yolun başında farkında olmadığımız pek çok şey, yol yarılandığında akla uygun gelirse ne mutlu yoksa…
Bazıları da hayata 1-0 önde başlar derler ya, aslında bu faktörü kullanabilmekte önemli. Bilinçli olmak, artılarını değerlendirebilmek, hazıra konmanın nimetlerinden faydalanabilmek te çok önemli meziyettir.
Doğuştan yetenekli olmak, farkındalık, doğru insanlarla karşılaşıp, kendini eğitmek ve paylaşmak, çok çalışmak, gelişmek, yetinmemek. İşte tam da bu Zeljko Obradoviç’i diğerlerinden ayıran özellikler. Tüm bu özelliklerin ışığında yılların getirdiği tecrübe, yaşananların bıraktığı tortu ve ortada olan ama gayet mütevazılıkla yaşanan basketbol hayatı.
Kötü günler geçirebilirsiniz, ne yapsanız yerden bile kalkamadığınız zamanlar olur, eşiğe gelirsiniz, arkanıza baktığınızda yaptıklarınızın doğru tarafının ağır bastığını görmek size güç verir. Hele ki aidiyet duyduğunuz kulüp her durumda yanınızdaysa eşiğe şöyle bir bakar ve işinize devam edersiniz. Taa ki siz tamam diyene kadar.
Yeryüzünde hiç kimse, hiç bir şey, hiç bir zaman vazgeçilmez değildir. Bu söz gerçek liderler, hayatını tırnaklarıyla kazıyarak gelip unutulmazlar arasına girenlerde ise hiç bir şekilde geçerli değildir.
Nejat Yavaşoğulları’nın da dediği gibi;
Bugün canın çok sıkkın, herşey sana zor geliyor,
Olabilir,
Sanki sen bir kaos içindesin,
Kimbilir,
Günlerin getirdiği, senin yitirdiklerin,
Sanki hiç umut yok,
Çok yorgunsun…
Unutmayalım; umutlar en son ölür..
Ne bize, ne O’na ayıp etmeyelim..
mail: omer.[email protected]
twitter: @omerkocsan
