https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BEYAZ SAYFA

Okunması Gerekenler

Sezon öncesi deselerdi ki “15.hafta sonunda Galatasaray’ın 4 Beşiktaş’ın 6 puan önünde olacaksınız” herhalde hepimiz kabul ederdik. Şu anda bu senaryo gerçekleşmiş durumda ama hesapta olmayan Trabzon’un çok az puan kaybederek buralara kadar gelmiş olması ve bizim hem yönetimsel hem de teknik taktiksel büyük hatalar yapmış olmamız.

Evet, 12 puan çok ciddi bir fark ama bugün beyaz bir sayfa açtık diye kabul edelim. Aklımıza Trabzon ile olan farkı hiç getirmeyelim çünkü bu farkı düşünmek stres ve moral bozukluğundan başka bir şeye yol açmaz. Biz önümüze bakalım. Bir seri yakalayalım. Önceliğimiz bu olsun ve tabii bugün maçın son bölümünde olduğu gibi yanına güzel futbolu da ekleyelim.

Güzel futbol demişken çok ta abartmayalım tabii. Rize’nin nispeten yumuşak bir takım olması da etkili oldu bugün. Son bölümde dağıldılar, bolca boş alan bulduk. Ama şunu da unutmayalım daha önce de öne geçiyorduk sonrasında ise bırak pozisyon bulmayı bir de baskı yiyorduk. Bugün ise ikinci devre attığımız ve kaçırdığımız gollerin yanında Berke yere bile yatmadı. Rakip kim olursa olsun böylesine bol pozisyonu, üstüste golleri ve coşkulu futbolu özlemişiz.

Coşkulu futbolun sebeplerinden biri muhakkak soyunma odasında gizlidir. Daha geçen hafta hocası ile bağı kopmuş bir takım görüntüsü vardı. Hoca maç sonu demeçleriyle adeta koca camia ile dalga geçiyordu. Ne oldu da bu havayı tersine çevirmeyi başardık bilmiyorum ama bir şekilde takıma olumlu yansıdığı kesin. Tabii bir de sahaya tekrar sezon başı alıştığımız düzende çıkmış olmamız da etkili oldu muhtemelen. Tisserand-Kim-Szalai’den oluşan üçlü defans geri geldi. Üçü de başarılıydı ancak Szalai hem maç başında çizgiden çıkardığı topla hem de yaptığı mükemmel iki asistle öne çıktı. Hocasına da “beni bir daha kesmeyi düşünme bile” mesajını verdi.

Kanat bekleri Ferdi ve Osai de geri dönmüştü, tabii Ferdi de Szalai gibi ön plana çıkanlardan biriydi. İleri geri, ileri geri ne bindirdi arkadaş, o koştu tribünde onu izlerken ben yoruldum. Bir de son pasları daha düzgün verebilse 10 üzerinden 10 alacaktı. Gustavo-Crespo ikilisinden ise maç başı biraz çekiniyordum yaratıcılıkları eksik mi kalır diye.Aslında iyi mücadele etmelerine rağmen hücuma katkıları sınırlı kaldı ilk yarı. Erken sarı kartı da etkiledi belki Crespo’nun oyununu.Yine de kötü diyemem ikisi için de. Sosa girdikten sonra rakibin de açılması ile pas trafiğimiz hızlandi, bunu da bir not olarak düşeyim.

Mesut ta çok istekli olanlardan biriydi bugün. 85.dakikada hala depar atıp top istiyordu. Evet,bazı kontratakları daha iyi neticelendirmesini beklerdik ama ben yine de hücumda topun sürekli Mesut’un ayağına bir şekilde değmesini tercih ediyorum. Onu ne kadar oyuna dahil edersek hücum zenginliğimiz o kadar artar. Rossi de o zenginliği artıranlardan biriydi bugün. Güzel bir asist yaptı, basit pozisyonları da kaçırdı ama sürekli olayın içindeydi. Berisha ve Serdar Dursun da attıkları gollerle santrafor özlemi çektiğimiz bu dönemde “biz burdayız” mesajı verdiler.Maçın sonunda pırlantalarımız Arda ve Muhammed’i de hem de etkili oynarken görmek ayrıca güzeldi.

Şimdi bu açılan beyaz sayfayı devam ettirme zamanı. Özellikle hocamız Pereira bir daha lütfen takım üzerinden yönetime mesaj vermeyi bıraksın. Sadece işine konsantre olsun. Madem bu hocayla devam ediyoruz, yonetim de günahıyla sevabıyla işi hocaya bıraksın. Beyaz sayfa açılmışken Antep’te tekrar kapanmasın.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular