İslam Dini, sevgi dinidir, barış dinidir, kardeşlik dinidir ama bu tanıma uygun bir tane islam ülkesi göremeseniz. Suç işlenme oranları tuhaf bir şekilde nüfusunun büyük çoğunluğu”dinsiz”olan İskandinav ülkelerini bırakın fakir Hristiyan ülkelere göre bile çok fazladır. Geçen hafta 2015 yılının 143. kadın cinayeti işlendi, haberi görmüşsünüzdür. Enteresandır İslam dinini islam dini yapan nüvelerden biri de laikliktir, yobazlar anlayamasa da. “Senin dinin sana, benim dinim bana”. Bu kadar basittir anlamak, yeter ki sen laiklik nedir onu bil.
Yani İslam Dini aslında tövbe ve pişmanlık kapısının sonsuza kadar açık olduğu bir hoşgörü dini. Şimdi Fenerbahçe’nin transfer etmek için uğraştığı Fredy Guarin diye bir herif var, bu adam kaleyi karşısında gördü mü dayanamıyor ve topa öyle bir muamele ediyor ki, dünyada bunu tasvip edecek, hoş görecek hiç bir din yok, hiç bir tarikat yok, islam dini de dahil aynen böyle bir topçu. Bundan 1 ay kadar evvel Fenerbahçe Guarin’i, Nani’yi transfer etmeyi düşünüyor, Mirallas deniyor, Robin Van Persie’nin adı geçiyor deselerdi inanmazdım, diyen kim abi, Fanatik Gazetesi Yısuf Kobal haberi mi bu derdim ? Yılardır bu kadar yıldızın aynı anda transferinin düşünüldüğü bir yıl görmedik çünkü. Takım Amerikan bayrağına dönecek, yıldızdan geçilmeyecek mi ? 80’leri ve 90’ların başlarını hatırlayanlar iyi bilir, transfer sezonu açılır açılmaz Anadolu kulüplerinin elinde dişe dokunur ne kadar ofansif oyuncu varsa Fenerbahçe toplardı.
Bu adamların hepsi tek yönlü oyuncu, Durmuşlar, Erdi’ler, Sercan’lar, Tarık’lar. Aygün ler vs. Hepsi topu alayım da bir şey yapayım diye düşünür top kaptırıldığında da kimse savunma yapmazdı ve libero geriden bağırırdı, “Lan, Allah’ını seven defansa gelsin”. Ziya kaptan, Selim soydan, Ogün kaptan da yorum yapardı, bu kadar generalin olduğu takım iş yapmaz, asker de lazım general de derdi. Belki bazılarımızın aklına bu gelmiştir bu kadar generalle ne yaparız diye ? Şimdi general dediğin adam Fredy Guarin’se yanılırsın zira adamın işi top kesmek, markaj yapmak, koşmak. Adam böyle general olmuş. Fredy Guarin bir Kolombiyalı. Muhtemelen Kaleci Ospina’yla beraber iki tane Kolombiyalımız olacak. Guarin milli takımının ve İnter’in ön liberosu.
Günümüz futbolunda takımların çoğu çift ön libero ile oynuyor. Yani 1 ve 2 numaralı olmak üzere iki tane pozisyon var. Bu ikiliden biri 1,85-1,90 cm boyunda, standart bir stoperden hallice teknik, koşan, markaj yapan, alan daraltan, rakip baskı kurduysa hemen ilk iş defansı beşleyen tipte bir oyuncu. 2 numaralı pozisyonda ise topla daha iyi, kısa boylu, çalım atan, pas atan, top taşıyan bir kesici yer alıyor. Topal, Selçuk, Melo, Aurelio 1 numaralı bölgenin adamı. Meireles, Emre, Appiah, Hamit ise iki numaralı bölgenin adamı. Guarin hem 1 numaralı bölgede hem de iki numaralı bölgede oynayabilecek bir oyuncu ve böylesi daha Fener’e gelmedi.
Böylesi gelmedi derken hem 1 hem de 2 ‘yi bu kadar iyi oynatabilen gelmedi. 1 numaralı bölgeye Murat Yakın gelmişti, o dönem tek ön liberolu sistem vardı ve gerçek bir ön liberoydu, Appiah da iki numaralı bölgenin adamıydı, o bölgeye yapılmış en iyi ön libero transferiydi. Meziyetli bir oyuncuydu, Daum kendisini bir dönem sağ açık bile oynattı, Gana Milli Takım’nda forvet arkasıydı ancak bir numaralı bölgenin adamı değildi. Daha sakin olma, sahayı kartal gibi görme, uzun pas atabilme özellikleri üst düzey değildi ancak Selçuk’un Topal’ın oynadığı her yerde de rahatlıkla oynar o ayrı mevzu. Murat yakın 1 numaralı pozisyonda, topu saklayan, sahayı kartal gibi gören, 20-30 metre mesafeden bindirme yapan kanatlara milimetrik pas atan, fırsatını bulur bulmaz da defans arkasına adam kaçıran bir oyuncuydu, asıl 1 numara önliberoluğu bu. Topal’ın yaptıkları ve yapamadıklarını siz ayıklayın.
Işte Guarin tam da böyle bir oyuncu. Fizik olarak Melo’yu andırır. Hantal bu herif dersiniz ama topla bir anda süratlenir, şaşırırsınız. Ceza sahasına girerken bolca görürsünüz Guarin’i. Ofansta kendini daha özgür hisseder, kaleden karşıyı gösteremezler kolay kolay o da bilir bunu, topla sağ çizgiden içeri kat eder, ceza sahasından sıfıra iner, ani bir orta yapar, aniden atağın yönünü değiştirir. Gelirse Fenerbahçe’nin en önemli transferlerinden ikincisi olur, Nani’den sonra. Freddy Guarin 28 yaşında. Porto’ya gelinceye kadar sağda solda kiralık, şöyle böyle sezonlar geçirmiş. Porto da bir anda parlamış ve adını duyurmuş. 2008-2012 yılları Guarin’in Porto yılları ve 2013 de İnter kiralıyor Guarin’i. Bir yıl kiralık olarak oynatıldıktan sonra ikinci yıl İnter bonservisini de alıyor. 11 Milyon Euro ödüyor. İnter’de de çok başarılı bir sezon geçirdi aslında. Normal şartlar altında Guarin’in satılmaması lazım, “satmazlar abi adamı derim” ama çok enteresan bir not, adamlar Guarin’i satıp Melo’yu almayı düşünüyorlar ve Melo’nun menajeriyle pazarlık masasındalar.
Hangi akıl, hangi beyin, anlamak mümkün değil ?? Neyse boşverin Topal-Guarin-Diego bence müthiş olur, 8 milyon Euro’ya da bitecek deniyor, biterse bir taşla iki kuş vurmuş olacağız. Hem Guarin gibi bir adamı alacağız hem de Türk futbolunu malum …… arındırmış olacağız !!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907
