Ülkemize uzun senelerdir yerleşmiş olan ‘Bizans Oyunu’ kelimesini doğrularcasına, yine yeni bir karşılaşma izledik Olimpiyat Stadında..
Türk Hakemliğinin kara bir gecesini daha yaşadık kara önlüklü düdükçülerden..
Fernandao’yu atamayışıyla başlayan oyuna müdahalesi, tartışmalı penaltı kararıyla skora da yansıdı… Brezilya forvetin uçan tekmesi net kırmızı kart! Bunun sarısı olmaz.. Ama onu vermeye yüreğin yetmedi diye de, hatayı hatayla örtmek hiç olmaz!
Penaltıyı “doğru” ya da “yanlış” şeklinde yorumlamak yerine “Mustafa Kamil Abitoğlu, aynı pozisyon 90.dakikada skor 2-2 iken Beşiktaş ceza sahası içinde yaşansa bu kadar cesur olabilir miydi?”, bunu tartışmak lazım…Aslında tartışmak bile yersiz.. Çünkü o da dahil hepimiz biliyoruz ki; ÇALAMAZDI!
Maç boyunca, sirkte pandomim yaparcasına bir o yana bir bu tarafa koşan, ona buna bağıran, kendi kendine birşeyler konuşup, el kol hareketleri ile tribünleri tahrik edip, hakemleri etki altına almaya çalışan Bilic Efendi’ye de, 4.hakem tarafından bir uyarı bile çıkmaması da trajikomik başka bir konu…Geçen sezon ve bu sene başının beyefendi teknik direktörü kısa sürede sisteme ayak uydurmuş anlaşılan!
Aynısını Anfiel Road’da hafta içi de yapsın da bakalım değil 90, 45 dakikayı tamamlayabiliyor mu hep beraber bizler de görmüş oluruz.. Ama orda çok centilmen bir Bilic izleyeceğimizden kuşkumuz yok çünkü at sahibine göre kişniyor.. Ülkemizdeki kurallar ile Avrupa Arenasının tek ortak noktası topun yuvarlak olması!
TT Arena’da Fırat Aydınus doğraması, dün gece Olimpiyat Stadında Kamil Abitoğlu çelmesi, bakalım Kadıköy’de başrollerde kim olacak???
Bursaspor çok iyi oynadı, goller kaçırdı diye sallayıp, olaya at gözlüğüyle bakmanın anlamı yok. İlk atakta golü buldular ve sonrasında koordine olmasa da net bir Beşiktaş baskısı vardı.. Volkan ve Emre’in olmayışı da takımın hücum organizasyonunu çok net şekilde etkiledi. Goller haricinde ‘ah bu da kaçar mı’ denecek bir pozisyon göremedik..
Takımın en iyisi en az 3-4 pozisyonda kritik kurtarış yapan kaleci Harun’du. Defans kötüydü. Hatta en sırıtan halka da, bu senenin flaş isimlerinden sağbek Şener idi. Sezonun en kötü maçını oynadı ve ne her zamanki çıkışlarını yapıp ileri gidebildi ne de defansta kademeye girebildi..
Şenol Güneş’in hücuma çıkarken yapılan top kayıplarına dikkat etmesi gerektiğini belirtmiştik ve dün gece de 2 golü ‘ava giderken avlanarak’ yediler!
Son sözlerimiz de, bu takımın en önemli hücum silahı ve gereksiz gördüğü kartla bu önemli karşılaşmada cezalı duruma düşen kaptan Volkan’a gelsin.. Bu eksik ve savruk Beşiktaş savunmasına karşı, çok etkili olabilirdi ve şimdi o Gençlerbirliği maçındaki 2 saniyelik, senelerdir hakim olamadığı sinirine kına yaksın.. Sayesinde tüm Bursa ahalisi de…
İki takımın en önemli hücum silahları Demba Ba-Gökhan Töre ile Fernandao-Volkan ikilileri.. Siyah beyazlılarda bu ikili geceyi 3 gol ve 2 asist ile tamamladı. Yeşil-beyaz cephede ise Fernandao çok etkisiz bir maç oynarken, Volkan da malum sebeplerden dolayı sahada bile yer alamadı!
Kötü oynanan bir karşılaşmadan, 90‘da bulunan Ozan Tufan golüyle ‘maçtaki kaleyi bulan tek şut‘ en azından 1 puanla evimize dönüyoruz derken, uzatmalarda yenen acube penaltı golüyle 3-2 kaybettik!
93.dakikada yenen golün izahı yok! Penaltı veya değili tartışıyoruz ama biraz da iğneyi kendimize batıralım. Zorlu İstanbul deplasmanında rakip oyunu sahamıza yığmış olur ve karambol golü yerler, ya da uzaktan bir şut fileleri bulur anlarım ama kontrataktan maçın bitimine saniyelere kala yenen gol de okullarda ders olarak anlatılacak cinsten..
MERT TAMER
