Doğrudur, biz Beşiktaşlılar ‘Eski Türkiye’deki futbol düzenini de sevmezdik. 1987’de Malatya’ya giden arabalar, 1993’te Zalad’ın yediği tuhaf goller, Haluk Ulusoy federasyonu ve onun MHK’sı zamanında Galatasaray’ın zaten çok iyi de olan kadrosuyla bir de arkadan da yelkenini rüzgarla doldurması zaten bizlerde bir daimi ‘mağdur’ psikolojisi yaratmıştı. 2004’te ne olmuştu da 8 puan gerideki Fenerbahçe neredeyse 18 puan fark atıp şampiyon olmuştu? Yıllar içinde hep yanıtı tahmin edilen ama bir türlü resmi ağızlardan dile getirilmeyen ve hep halının altına süpürülen pislikler sonunda birikti ve Türkiye futbol tarihinin bu en berbat federasyonu zamanında bir cerahat gibi patladı.Artık neresinden tutsanız elinizde kalan adı süper(!) bir ligimiz var. Hem de büyük başkan Süleyman Seba’ya ithaf edilmiş… Ancak gel gör ki tribünler boş, sahalar köstebek yuvası gibi, 3 yıldır bir şike şaibesi sarmış dört bir yanı, medya ve Lig TV’nin gazlamaları bile insanların gözünü boyamaya yetmiyor ve daha da önemlisi General Franco diktası zamanında bile İspanya’da muhaliflerin nefes almasını sağlayan tek sivil toplum örgütleri konumundaki futbol kulüpleri Türkiye’de zorla dayatılan Passolig sistemiyle bu işlevi dahi artık yerine getiremiyor.
Evet, dün Olimpiyat Stadı denilen ve eski Doğu Bloku mimarisini hatırlatan o soğuk ve sevimsiz garabette, bir yandan yağmur, bir yandan rüzgar altında oynamaya çalışan iki takımı izlerken her şeye rağmen futbol görmek için benimle gelen yaklaşık 3000 kişinin çektiği bu cefa neden? Güzel günler göreceğiz, güneşli günler çocuklar diye düşünüp ‘orada bir stat var yakında, o stat bizim stadımız’ diyerek o meçhul gün gelene kadar takımı desteklemek değil mi? İyi niyetli genç arkadaşlar ve başlarındaki sosyalist hocaya yalnız olmadıklarını hissettirmek için değil mi?Peki o zaman futbolumuzun içinden geçtiği bu karanlık çağda yönetim olarak takımı sadece bu stattan kurtarıp 34 maçın hepsini deplasmanda oynamaktan bizi kurtarsanız bile önemli bir iş başarmış olmayacak mısınız? Varsın oynayacağımız stat 10 bin veya 15 bin kişilik olsun. Belli ki bu yıl zaten statlar boş kalmaya devam edecek, hiç olmazsa Olimpiyat denilen bu zulüm bir an önce bitsin. Varsın bu sene de şampiyon görmeyelim sizi ama ölmeden de şu stada gömmeyin bizi!
