ÇOK İHTİYACIMIZ VARDI
Evet, yine arzu ettiğimiz ”güzel” futbolu göremedik belki. Yine maçın son bölümünde ciddi baskı yedik. Dakikaları sayarken hayatımızdan bir kaç yıl gitti, saçımızdaki beyazlar arttı. Ama bu sefer çocukların 2 tane önemli mazereti vardı.
Bir defa öncelikle geçen hafta ezeli rakibine yenilmişsin. Ağır eleştiriler almışsın. Yerden yere vurulmuşsun. Kim olsa 2-0’ı yakaladıktan sonra geriye çekilir. Galibiyeti koruma duygusu ortaya çıkar, bu çok normal. Bir de esas etkili olan hafta içi Başakşehir ile oynadığımız son derece yıpratıcı kupa mücadelesi. Özellikle Gustavo’nun yokluğunda Sosa-Ozan ikilisine fazlasıyla yük bindi. İkisi de 60’tan sonra oyundan düştü. Orta sahamız bir anda kolay geçilir hale geldi. Maçın sonunda en iyi pasörlerimizden Sosa yorgunluktan sürekli pas hatası yapar hale geldi. Merkez orta sahamız koşamayacak hale gelince de ister istemez dakikaları sayar duruma geldik.
Oysa ki ilk devre takım diriyken çok iyi top yaptık. Belki fazla pozisyona giremedik ama oyuna hükmettik. Hani ”topu ve oyunu rakibe bırakıyoruz” diye şikayet ediyoruz ya, ilk devre bunun tersi yaşandı. Bunda elbette topu çok iyi yönlendiren Mesut’un büyük rolü vardı. Sosa da ona eşlik etti ilk devre. Zaman zaman ön tarafta iyi baskı yapıp toplar da kazandık. Aslını isterseniz çok eleştirildiğimiz Hatay maçının ilk devresi de böyleydi. Bu kez farklı olan, sahada daha çok ”top yapabilecek” oyuncumuz vardı ama maalesef ilk devre oynadığımız bol paslı futbolu ikinci devre oynayamadık. Demek ki topun sizde kalması için sadece iyi pas yapan oyuncuların olması yeterli değil. Oyuncular önce ”diri” olacaklar ki kendilerini boşa kaçırsınlar.
Mesela en çok boşa kaçmasını, defans arkasına koşular yapmasını beklediğim oyuncu Samuel Osai idi. Özellikle de öne geçtikten sonra onun kontratakçi kimliğinden yararlanmamız lazımdı. Sahada ustalar varken onun koşuyoluna rahatça oynardık ama gördüğüm kadarıyla Samuel de yeteri kadar koşu göstermedi. İkinci golde Ozan’a güzel bir koşu gösteren Valencia aslında buna iyi bir örnekti. O Valencia defansına da ciddi katkı verdi. Öte yandan yine o kadar çok pas hatası yaptı ki, yediğimiz baskının artmasına sebep oldu bazen.
Tabii yine Altay’dan söz etmemiz gereken bir maç daha yaşadık. 55.-65 arası üstüste müthiş toplar çıkardı. Hele Thiam’ın ters kafası çok zor toptu. Hatay’da olduğu gibi ancak jeneriklik bir gol ile rakip onu mağlup etmeyi başardı. Neyse ki Karagümrük’ün 2.golü ofsayt diye sayılmadı da Altay’ın harika performansı boşa gitmedi.
O 2.golde anlayamadığım ise bu kadar net bir ofsayta yan hakemin nasıl bayrak kaldırmadığı idi. Bir de ilk golümüzde ofsaytlık hiç bir şey yokken neden dakikalarca pozisyon VAR’da irdelendi,orasını da anlamak mümkün değil. Oysa geçen hafta çok daha karmaşık olan Ozan’ın kafa golü 30 saniyede aceleye getirilip iptal edilmişti. Yine de çok hakemlik pozisyon olmamasına rağmen rakiplerimiz Fenerbahçe’yi zora sokacak bir şeyler bulurlar elbet bu maçta da.
Baksanıza Galatasaray Başkanı gün aşırı Fenerbahçe ve başkanı hakkında konuşup ipe sapa gelmez iftiralar atıyor. Başkan yardımcısı da altta kalmıyor Fenerbahçe’li futbolculara belaltı vuruyor. Beşiktaş zaten bu sezon sarı kırmızılı rakiplerinin yolundan gidiyor. Algi yapmayı bir strateji olarak kabul etmiş, o şekilde ilerliyor. Bugün ise Trabzon maçında Nwakame’nin bir karate pozisyonu var, direkt kırmızı olması lazım. Olsa Fenerbahçe maçında oynayamayacak, ikinci sarıdan kırmızı ile geçiştiriliyor. Ama bu rakiplerin hepsine sorsan ligi Fenerbahçe dizayn ediyor.
O yüzden işimiz zor bizim. Her zamankinden de zor. Rakibimiz bir değil, bizim dışımızda kalanların tümü. Bu algılarla, bu iftiralarla mücadele etmek kolay değil. Biz bunları unutup zaman zaman Erol Hoca’ya, futbolculara, yönetime kızıyoruz. Hataları yok mu? Elbette var. Ama görüyorsunuz işte sadece sahada rakiplerle mücadele etmiyoruz. On ayrı cephede savaşıyoruz. O yüzden bugün havayı değiştirmek, kötü gidişe dur demek, beyaz bir sayfa açmak için bu galibiyete ”çok ihtiyacımız vardı”. Belki haftaya da zorlanarak 3 puan alacağız ama ondan sonra inşallah çok değerli üst düzey oyuncularımız dönecek takıma.
İşte o zaman sahada çok daha kuvvetli olacağız. Sahada kuvvetli olunca da saha dışındaki mücadele için elimiz kuvvetlenecek. Geçen hafta çok üzüldük, bu maçtaki galibiyet inanın bize çok iyi gelecek.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp7
