https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

DAĞ FARE DOĞURDU

Okunması Gerekenler

Büyük bir çoğunluk bol gollü, bol pozisyonlu, tempolu bir maç bekliyordu. Ben de bu çoğunluğa uymuştum. Skor tahmini olarak 4-3 gibi ütopik bir söylemde bulundum. Bu tahminim tutmamakla kalmadı, skorun yanına bile yaklaşamadı. Zevkli bir karşılaşma bekleyenler de hayalkırıklığına uğradı. Sonuçta dağ fare doğurdu.

Tahminler o kadar ofsayta düştü ki mesela bir genel inanış daha vardı. ”Fenerbahçe’nin yedek kulübesi daha güçlü, Beşiktaş ta maç sonlarını iyi oynamıyor. Eğer 60.dakikalara berabere girilirse son kısımda Fenerbahçe avantajlı olur.” Bu da hiç tutmadı. Fenerbahçe oyuncu değişikliklerinden verim alamazken Beşiktaş’ta sakatlıktan yeni çıkmış olmasına rağmen Ghezzal’ın oyuna girmesi büyük katkı yaptı. Son dakikalarda bastıran, yüklenen, oyunu eline geçiren Beşiktaş oldu.

Oyuna iyi başlamasına alıştığımız Beşiktaş ilk dakikalarda tutuktu. Fenerbahçe ise bir tek ilk 10 dakikada üstün gözüktü. Ancak oyunun genelinde Fenerbahçe alıştığımız hücum zenginliğinin çok uzağındaydı. Tabii bu kadar korakor mücadelenin olduğu maçlarda fizik gücü yetersiz oyuncular hemen göze batıyor. Irfan Can etkili olamadı, Pedro kaleye yüzünü dönemedi. 70 dakika düşünülünce fazla bile oyunda kaldılar. Valencia ise daha diri gözükmesine rağmen sol taraftan getirdiği topları biraz bencilce kullandı ve çoğunu harcadı.

Lincoln-Ferdi-Arao-Crespo hep idare ettiler. Mücadeleleri gayet iyiydi. Hiç bir lafım yok. Ancak sanki hepsi biraz temkinliydiler. Jesus için geri vitesi yok diyorduk. Hep ileriyi hep hücumu düşünüyordu. O yüzden bu 4 oyuncudan daha fazla öne doğru oynamalarını, alıştığımız baskıyı yapmalarını bekliyorduk. Onu da tutturamadık. Ne hücum zenginliği, ne ön alan baskısı ne de Jesus’un atak oyunu istediğimiz seviyede değildi.

Sevindirici olan bu sezon ilk kez birarada oynayan 3’lü defansımızın hatasız oyunuydu. Gustavo Henrique Weghorst’a karşı başarılıydı. Serdar Aziz uzun sakatlık sonrası çok konsantreydi. Szalai de çok üst seviye 2 Milli maç sonrası yine güvenilirdi. Bir de rakibi bu kadar ofsayta düşürmek beraber oynamayı, senkronize hareket etmeyi gerektirir. Bir oyuncunun bir saniyelik tereddütü rakibe %100 gol pozisyonu verebilir. Bunu aksamadan becerdi defans 3’lümüz. Özellikle ilk yarıda Beşiktaş’ın kalemize gelememesinde bu başarılı ama riskli taktiğin önemli rolü vardı.

Bu maç bize biraz şunu gösterdi. Sanki zorluk derecesi yüksek maçlarda, özellikle deplasmanlarda zorlanabiliriz. Şimdi bir seriye ihtiyacımız var. Dünya Kupası arasına kadar daha çok maç var. Trabzon ve Galatasaray maçları Dünya Kupası sonrası, dolayısıyla kupaya kadar eksiksiz gitmek amaç olmalı. Haftaya kaldığımız yerden baskılı, gollü, bol pozisyonlu, coşkulu futbolumuza geri dönmeli.

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular