Hayatta en sevmediğim şeydir; Kendi başarını başkasının başarısızlığına bağlamak. Kendi ipini kendi kesemeyip, dışardan gelecek etkenlere zafer kazanmak, ondan bundan medet ummak! Ne farkın kalır ki o zaman, sen Denizli’de oynarken elleri açıp Allaha yalvaranlardan, ya da Kadıköy’de onlarca gol kaçırıp, tarihe bir 5.şampiyon hediye ettiğin senede olduğu gibi, maç bitsin de şampiyon olalım diye radyo başında son dakikaları nefes almadan dinleyenlerden!
Sen zaten istediğin kadar dua et, bir Fenerbahçeli için konu TÜRKİYE LİGİ ise hiçbir zaman gerçekleşmemiş ve gerçekleşmeyecek bir olaydır bu! Yani böyle bir başarı istemem ama istesem de olma olasılığı SIFIR, hatta sıfırın bile altındadır. Bu ülkede inşallah biz şampiyon oluruzdan sonraki en büyük temenni; YETER Kİ FENER OLMASIN duasıdır! Türkiye Fenerliler ve Fenersizler diye sadece 2 takım olduğundan yola çıkarsak; bu geceki maçtan medet ummak da Nasreddin Hoca’nın göle maya çalmasından beter bir ironi olurdu. Bana yakın tarihten bir maç söyleyin de, GS-BJK oynayacak olsun ve için içinde FB de varken, hangisine gerekli skor gerekiyor olup, o skor gerçekleşmemiş olsun!
Zaten sonuç da 2-0 ile malumun ilanı oldu! Yeşil sahanın dışına çıkarsak da, yalakalığın son perdesi AKSARAY ziyareti yapan, her zaman konjoktüre göre davranıp, her sistemin destekçisi kulüp mi kollanacaktı, yoksa her platformda ATATÜRK diye bağıran, hükümetle hergün ayrı bir konuda çatışan ve malum rant olaylarından dolayı büyük düşmanları olan ezeli rakibi mi ? Sezonu kırmızı kart görmeden ‘Melo gibi Fair-Play güruhu’ ve aleyhlerine penaltı çalınmadan bitirecek olmaları da ayrı bir tez konusu ya neyse !
Ama sarı lacivert camiada kimse topu TFF, hakemler ya da GS’ın geleneksel balina ya da bir şekilde atarlar ve kazanırlar istatisiklerine atmasın! Sen Eskişehir’i deplasmanda 1-0 öndeyken son dakikalarda skoru koruyup yenebilsen, sahanda Aksihar-Erciyes gibi son 5-6 sıradaki takımlara, son düzlükte 5 puan vermiş olmasan, zaten ipler kendi elinde olacaktı. Galatasaray şampiyon olmuştur. Rize’de yenilir mi diye hayal kuranlar boşuna heveslenmesin ki FB gidip yarın akşamki Başakşehir deplasmanından, bu bezmiş kadro ve saha içinde yaptıkları ve demeçleri ile Zaytungvari td’üyle kazanarak dönebilecek mi, bence o bile şüpheli!
Şimdi şampiyonluk konuşmalarında, ona buna teşekkür faslına geçilecek ya. Bence her GS’li, en büyük teşekkürü işleyen çarkın İÇİNE EDİP, Ersun Yanal’ı gönderen, onu göndermekle kalmayıp bir de üstüne İsmail Kartalı getirerek tüy diken AZİZ YILDIRIM’I pas geçmemeli , hatta EN BAŞA KOYMALI diye düşünüyorum! Bu takımı babam da şampiyon yapar diyen, tribünleri ikiye bölen, aynada kendiyle bile kavgalı zat-ı muhterem, GS tarihinin en çok şampiyonluk gören başkanı olmuş durumda!
Şimdi ne mi olur ? Hemen BU KADRO YETERLİDİR sözü unutulur, üst üste transfer haberleri ile taraftarın gazi alınır. Zaten HULOGGGGGG mantalitesindeki seyirci hemen atlar, seneye herşey çok güzel olacak diyip bu yaşananları unutur. Aynen bundan önce defalarca kez yaşayıp, bundan sonra da defalarca kez daha yaşayacağımız gibi!
Bu sene seçim senesi ve yine AZİZ YILDIRIM seçildi. Seçilecek demiyorum, çünkü bant yayın gibi o varken seçim neticesi… Fenerbahçe bir asırdan fazla koca bir çınar değil! Ondan önce de yoktu, Allah korusun giderse, ondan sonra da olmayacak mazallah. Fazla uzatmaya gerek yok ; Galatasaray ve Galatasaraylıların şampiyonluğu kutlu olsun. Hangi FB’li veya FB’lilerin bunda payı varsa da….
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
metehan.sozugecen@abcspor.com
