Herkeste ZOC nasılsa halleder havası ve rahatlığı var ama hepimiz onun da bir insan olduğunu unutuyoruz.
İyi kadro kurmanın sadece oyunculara ödenecek astronomik ücretlerden geçtiğini sanan mantalite, ne yazık ki bu sene de ‘takım kimyası’ denen olgunun çukuruna düşmüş gözüküyor.
Fenerbahçe Ülker için bugünkü maçın 25.dakikadan sonrası tam bir 2012-13 Euroleague sezonuna dönüş maçıydı desek yanlış olmaz!.
İlk 3 periyodun son toplarında şaka gibi 3’er sayı yiyerek bitirmelerinden mi bahsetsek yoksa kafa kafaya gidilen maçta 1 dakika içinde ne olduğunu anlamadan son periyoda 9 sayı geride girmelerinden mi!.
Polyanna’cılar daha 10 dakika var maç bitmedi diye düşünmüş olabilir ama bu tip maçlarda hem lobisi güçlü, hem de kazanma geleneği olan tarihi kulüpler kendi sahalarında ipi ellerine aldılar mı bir daha bırakmazlar.
PAO bence kadro olarak grupta çıkma şansı olmayan Anadolu Efes ve Kutxa Laboralı saymassak diğer hiçbir takımdan kağıt üstünde iyi bir kadroya sahip değil. Dimantidis ‘DD’ haricinde yıldız oyuncuları yok ama takım kimyası ve sistemi olan, ayrıca savunma kültürüne sahip, maçların atarak değil ‘tutarak’ kazanılacağını bilen bir ekip.
FB Ülker Euroleague’in en pahalı 4 takımından biri. TL’ye vurduğumuzda eski parayla tam 60 trilyonluk bütçeleri ve arkalarında limitsiz imkanlara sahip bir sponsorları var ama alınan yabancılardan bazıları maalesef Euroleague’de F4 seviyesinin çok çok uzağında!.
Bu kırılgan kadro yapısının atmosferi yüksek deplasmanlarda maç çevirmesi imkansıza yakın!. Deplasman sayılmayacak, ki sayılsa bile gelenin geçenin yendiği Abdi İpekçi’deki Anadolu Efes maçını pas geçersek, 0/5 oldu karneleri..
Maçın bitimine 5-6 dakika kala 15 sayılara çıkan fark sonrası biraz olsun toparlanır gibi oldular ve 50 saniye kala 5 sayıya inen farkla en azından ikili averajı ellerinde tutabilirler mi derken, sonrasında DD’in 4 faul atışı ve kaçan 2 üçlükle maalesef 76-67 bitti.
PAO’dan Bramos 23, Diamantidis 15 sayıyla maçın en skorer oyuncuları olurlarken, FB Ülker’de Emir Preldzic 13, Bognadovic de 10 sayıyla çift rakamlara ulaşan isimlerdi.
Fotsis 10 sayı ve daha da önemlisi 4’u hücum toplamda 9 ribaund ile maçın en başarılı isimlerinden olurken, Dia ve Emir 6’şar asistle bu istatistiğin ortaklaşa liderleri oldular.
Hadi bir hata yaptın takıma sene başında 5 numara gibi bir 5 numara almadın. Hadi aynı şekilde bence takımın en faydalı isimlerden de olsa ‘safkan 1 numara olmayan’ Bo ile devam edip, oyun kurucu gibi oyun kurucu da bulamadın!.
Bütçe problemin yokken ve eksik halkaları görmüşken, ara transferde buraya yapılacak iki nokta isim takıma 1 hatta 2 vites arttıracağı barizken gidip iyi bir kumaşı olan ve bu sene formunun zirvesinde ama ribaund çeken, pota altını karartacak stilde olmayan, 4 bilemedin 4.5 numara Sekulic ile Avrupa tecrübesi bulunmayan Jackson’u almayı anlayamıyorum!.
Yönetimin ve kurmayların bu tip hatalarına, herşeyi ‘BEN BİLİRİM’ tavırlarına senelerdir alıştık ama Avrupa’nın en büyük koçu Obradovic’in kısa sürede ülkeye ayak uydurup bu hatalar zinciri kervana katılmasına cidden anlam veremiyorum!.
Kalan 3 maçın ikisi kendi sahalarında ve deplasman maçı da grupta o zaman dek iddası bitecek olan Laboral karşılaşması. Bu 3 maçta kazanılıp gruptan çıkılabilir ama F4 hayali, hele de play off turunda saha dezavantajına sahipken, peri masalı için bile fazla Pollyanna’cılık olacaktır!.
