https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

DİZİLİŞ VE KADRO YAPISI ÜZERİNE

Okunması Gerekenler

ERTUGRUL RESIMDiziliş ve Kadro Yapısı Üzerine

Öncelikle geçen haftaki yazıya bir ek yapmak istiyorum. “Bugüne kadar tonla yabancı oyuncu transfer ettik, bir de yönetici transfer edelim” derken bundan kastım sadece yabancı futbol direktörü değildi. Başlamak için en iyi nokta muhtemelen budur ve umarım özellikle Fenerbahçe için hayırlı bir başlangıç olur, bunula beraber kastım yatırım ve projeler sorumlusu, finansal işler sorumlusu,  tesisler sorumlusu (hatta telaffuzu zor olsa da başkanlık) gibi pozisyonlarda da tabiri caizse “profesyonel destek” alınması idi.

Tüm zamanın en popüler konularından biri saha içindeki diziliş. 4-4-2, 4-3-3, 4-1-3-2, 4-5-1, 3-5-2 uzar da gider. Uzun süredir bu konuya daha dar bir çerçeveden bakmaya çalışıyorum. Bu kadar diziliş alternatifinin arasında daha genel bir sınıflandırma yapmak daha anlamlı olabilir. Teknik kadrolar bunu muhtemelen böyle yapıyorlar, dolayısı ile sade vatandaşın da bunu yapmaya hakkı olmalı J

sistem 1Öncelikle şuna karar vermek lazım; sistemler arasındaki temel fark nerede? Bence şu anda dünyada sadece ve sadece iki dizilişte futbol oynanıyor: Tek stoper veya çift stoper. Gerisi bu iki temelden biri üzerine kurabileceğiniz çeşitlemeler. Tek stoper dediğimiz (ve artık yavaş yavaş terk edilen) 3-5-2, 3-4-1-2 gibi sistemler. En son ne zaman 5-3-2 oynayan bir takım gördüğümü hatırlamıyorum, o yüzden 3 stoperli sistemi gözardı ediyorum izninizle…

Tek stoperli 3-5-2 veya 3-4-3 gibi sistemler de artık fazla tercih edilmiyor. Tek istisnası dünya kupası gibi maksimum 6-7 maçlık turnuvalar. Bunun temelinde yatan sebep artık günümüzde futbolun çok daha fiziksel bir yapısının olması. Ortalama koşu mesafeleri 10-15 senelik sürelerde 9 km’lerden 10-11 km’lere geldi. 3lü defans oynamanın zorlaşmasının nedeni, kanatlardaki adamların 100 metre boyunca sürekli sprint halinde oynamasını gerektirmesi. Hiçbir insan evladı da bunu lig gibi uzun bir maratonda yapamıyor. 2014 Brezilya’da Holanda – Meksika maçında Dirk Kuyt’un heat map’ine bakın lütfen. 3lü defansta bunu her maç yapmak ne kadar mümkün?

Sonuç olarak şu anda özellikle kulüp futbolunda neredeyse herkesin çift stoper ile oynadığını söylersek yanlış yapmış olmayız. Gerisi ise maçın genel anlamına, takımların seviye farkına veya topun hangi takımda olduğuna göre değişiyor; yani bir nevi “ince ayar”. Aslında 4-3-1-2 ile 4-3-3 arasında fazla fark yok. Veya 4-4-2 diamond ile 4-3-3 arasında. Burada önemli olan ofans oynayan futbolcuların çok yönlü olabilmesi.

sistem 2Peki bu kaba analizin ışığında geniş kadro nasıl şekillenmeli? Çift stoper oynayacak bir takımın en az 4 stoperi olmalı. Veya 3 stoper, bir de bek oynayabilecek stoper (Kadlec, Hakan Balta gibi). İkişer bek şart. Hadi biri stoper özellikli diyelim, en az 7 defans oyuncusu lazım. 3 de kaleci, etti sana 10. Diyelim ki (moda bu ya) 3lü hücum hattın olacak. Burada en az 5, hatta 6 adet hücumcuya (Striker, Forvet, Sağ açık, Sol açık) ihtiyacın var. Geçen sezon “Fenerbahçe’nin kadro derinliği çok iyi” şehir efsanelerini dinlerken hep içten içe itiraz ettm ve maalesef korktuğum da gerçekleşti. Denilen hep şuydu, Sow, Emenike, Kuyt, Webo, böyle hücum hattı kimsede yok. E iyi de sen bu üçlünün birini sağ açık birini sol açık oynatınca tek yedeğe kalıyorsun. Sırf bu sebepten Eskişehir maçına açıkta Caner çıktı, hem de sağ açıkta! Demek ki oyun planını iyi kurup alternatifleri düşünmezsen oyuncu sayısının fazla gözükmesi seni yanıltabiliyormuş.

Orta sahaya dönelim, çift stoper ve üçlü forvet oynarken orta sahayı da üçlemen şart. Bu üç kişinin birinin ikisinin değil, hepsinin hem kolektif defans yapması, hem de oyun kurması şart. En azından 3 kişilik kontenjan için as takımda düşündüğün 3 kişi bunu yapabilsin lütfen! Artık box-to-box oynayabilmek bir lüks değil gereklilik halini aldı. Yok eğer orta sahayı dörtlü düşüneceksen de en fazla bir bilemeden iki tane sadece kesici rollü adamın olsun yeter.

sistem 3Son bir söz de (4-3-3) tiki taka’nın ölümü ve sahte 9’un rolü ile ilgili. Evet, artık Barça’nın bayıltana kadar pas yap, topu göstermeden 5 tane at devri en azından üst seviyede kapandı. Tiki Taka’yı ilk çözen Mourinho olabilir. Panzehirin bulunmasından sonra Celtic bile bundan faydalandı!  Nihayetinde iki savunması vardır: ya defans hattını ileri çıkar, ya da otobüsü park et. Artık son trend aşırı pas yapıp topa sahip olma oranını arttırmaktan çok hızlı tek paslarla rakip kaleye (hatta defansın ardına) minimum sürede inebilmek. Sahte 9’un en yüksek seviyede panzehiri bulundu ama özellikle ligimizde hala işe yarayacağını düşünüyorum çünkü bireysel olarak fiziksel kapasite ligimizde hala iyi durumda değil. Hücum oyuncusu alırken bu kapasitesi olan adamları gözden geçirmekte bir fayda olabilir…

Haftaya: Fenerbahçe ve transfer politikası

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

ERTUĞRUL ÖNER

mail : ertu.oner@abcspor.com

twitter : @ErtugrulOner

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular