İki takımı kadro kalitesi olarak tartıya koyduğumuzda tabii ki Beşiktaş çok daha ağır basan taraf ama bu maçın özeline geçersek, 90 dakika öncesindeki koşullarda hemen herşey ev sahibi Eskişehirspor lehineydi…
Neler mi ? Öncelikle siyaz-beyazlıların Anfiel Road’da daha 3 günden de az bir süre öncesinde, hem vücut hem de beynen çok yoruldukları bir 90 dakika oynamış olmaları.. Sonrasında sadece tek bir antremanla maça gelmeleri ve de takımın en önemli silahı Demba Ba’nın ısınırken ağrılarının artması sonrası kadrodan çıkartılması. Hatta takımın en önemli, kilit 5 oyuncusundan 3’ü olan Gökhan Töre-Atiba ve Franco’nun ilk 11’de yer almayışları…
Tabii ki hepsinde de önemlisi, her ne kadar ligde telafisi olmayan haftalar girilmiş de olsa, sadece sahadaki 11 ve Bilic değil, yönetim kurulu hatta taraftarlar da dahil tüm camianın aklının 26 Şubat’da Olimpiyat Stadında oynanacak tarihi karşılaşmada olmasıydı…
Atatürk Stadında insanın iliklerini donduran çok soğuk bir havada oynanan maçta, daha önce bu kulüpte görev yaptığı 2011/12 sezonunda da, savunma ağırlıklı futbol ve 1-0’lik galibiyetlerle iz bırakan Skibbe, savunma kontrolünü elden bırakmayan ama bu gelişinde hücumda da çoğalan ve göze hoş gelen futbol oynamaya çalışan bir ekip yaratmaya çalışıyor gibi!
Dün akşama dek farklı takımlarla 4 kez Beşiktaş karşısına çıkan ve 3’ünden zaferle ayrılan Alman teknik direktör, istastitiklerini 4/5’e yükseltmeyi başardı .
Eskişehir kurmayları Beşiktaşı çok iyi analiz etmiş belli ve tek kelimeyle kanatlarını kırdılar diyebiliriz. Kalabalık orta saha ve açık alan bırakmayan defans, maç içinde siyah beyazlılara, hele de 1-0 sonrasında bu da kaçar mı denecek pozisyon vermedi dersek yalan olmaz!
Eskişehir için Beşiktaş maçlarının önemi büyüktür. 30 Ekim 1966’dan beri, yaklaşık yarım asırdır devam eden bu rekabette, çok güzel bir gece yaşadık Atatürk Stadında… Yeni nesil hatırlamaz ama bizler için 13 Haziran 1982 tarihi, aradan neredeyse 33 sene geçmesine rağmen hala tazeliğini koruyor.
15 senedir şampiyon olamamış BJK o maçı kazansa şampiyon olacak, Eskişehir de kazanamazsa küme düşecekti. Ve karşılaşma 2-1 BJK lehine devam ederken, çıkan olaylar sonrası maçın hakemi Talat Tokat tarafından tatil edilmiş, sonrasında da sonucu TFF’ce 3-0 hükmen tescil edilerek, kırmızı-siyahlıları 2.lige yollamıştı.
Dün geceye dönersek; başta sahada basmadık yer bırakmayan Laval olmak üzere, bütün futbolcular çok iyi savaştı. Özellikle 1-0 sonrası motivasyon ve iştahlarını daha da arttırarak hakettikleri bir galibiyet aldılar.
Daha ligin bitmesine çok var ve köprünün altından çok sular akacaktır ama son 4-5 hafta alt bölgenin cadı kazanından farkı olmayacağını düşünürsek, Es-Es’in mümkün olduğunca çabuk puanları toplayıp düşme hattındaki takımlarla makası iyice açması gerekiyor!
Onun için dün gece kazanılan maç, sadece üç büyüklerden birine karşı alınan 1-0 galibiyet ve prestij değil, Kırmızı Şimşekler için kesinlikle 3 puandan çok daha fazlası anlamına geliyor.
Çok net şekilde hakem katkısı olmadan, Bilic’in de kabul ettiği gibi, hakedenin kazandığı bir karşılaşma izledik.
Tüm oyunculara teşekkürler ve de tebrikler Skibbe… Bir diğer tebrik de, bu sezon ilk kez 2 maç üst üste kazanıp 4 basamak birden yükselerek 11.lige yerleşerek, daha rahatlamasa da en azından bu hafta için derin bir ohhh çeken Es-Es tribünleri ile tüm Eskişehir ahalisine…
TAMER SERTER
