https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

EUROBASKET 2017 1. GÜN SONUÇLARI

Okunması Gerekenler

 

 

 

 

A GRUBU

 

SLOVENYA 90 – 81 POLONYA

Her iki tarafın da oldukça hızlı başladığı maça, Dragic’in penetreleri ve fırsatlardan faydalanmayı bilen zeki hareketleri damga vurdu. 3. çeyreğin sonunda büyük farkla geriye düşen Polonya ise, Kulig’den hiç verim alamadığı bu maçta Waczynski – Ponitka – Karnowski – Slaughter – Karnowski beşiyle oyuna tutundu ve rakip takımda Vidmar ile Dimec’in 5’er faulle oyun dışı kalmasıyla birlikte, son çeyrekte farkı oldukça azalttı. Yine de Doncic ve Prepelic’in Dragic’e verdiği destek neticesinde, Slovenler ilk günü galip tamamladılar. Dragic 30 sayı 4 asist 3 top çalmayla maça damgasını vururken, Doncic düşük yüzdeyle 11 sayı 8 ribaunt 6 asist 2 top çalma kaydedip takımı toparladı. Prepelic ve Vidmar da skorda çift hanelere ulaşırken, Randolph’un da kısa zamanda 7 sayı 10 ribaunt 4 asist 2 top çalmalık bir katkısı oldu. Polonya’da Ponitka 22 sayı 13 ribaunt 5 top kaybı ile öne çıkarken, Slaughter ve Karnowski de maçı çift hanelerde tamamladı. Vidmar – Karnowski mücadelesi, görmeye değerdi.

 

İZLANDA 61 – 90 YUNANİSTAN

Skor bizleri aldatmasın; son periyotta ipler kopana dek, momentum kimseden yana değildi ve sayı farkı ne olursa olsun, Yunanlılar bir türlü istedikleri havayı yakalayamadıkları için hep tedirgin ve huzursuzlardı. Özellikle Bourousis ve Calathes’in ilk yarıdaki felaket performansları sebebiyle, tüm yük (kısa süre oyunda tutulan) Printezis ve Pappas’ın sırtında kaldı. İlk yarıda dağıttıklarını 3. çeyrekte toplayan Calathes’e Sloukas ve Tiante (T. Antetokounmpo) da eşlik edince, Yunanistan, ilk yarısı 33-37 biten bu müsabakada ipleri eline aldı. Fakat buna rağmen, sahayı domine etmekte zorlandılar ve oyunları akıcı olmaktan çok uzaktı. Rakibin kadrosunda sadece tek bir uzunu olmasını son periyotta iyi değerlendiren ve pota altına yüklenen Yunanlılar, son dakikalarda rakibin direncinin kırılmasıyla birlikte maçtan da 29 sayı farkla galip ayrıldılar. Mavi-beyazlılarda Pappas penetreleriyle 20 sayı 4 ribaunt 3 asist 3 top çalma kaydedip uzun bir aradan sonra hücumculuğundan kesitler sergiledi. Printezis 17 sayı 5 ribaunt, K-Pap 10 sayı, hiç kaçırmadan atan Mantzaris 8 sayı, Tiante de 9 sayı 4 ribaunt 2 blok üretti. Fiziki dezavantajlarına karşın sürekli pota zorlayarak faul çizgisinden kolay sayı bulan İzlanda’da ise Palsson 10/10 serbest atış ile 21 sayı kaydetti ve takımı adına çift hanelere çıkan tek isim oldu.

 

23 Lauri Markkanen (FIN)FRANSA 84 – 86 FİNLANDİYA (UZ.)

Ev sahibi avantajı veya üstün performans faktörlerinden ziyade, rakibini hor gören ve aslarını dinlendirip ilk maçtan bolca rotasyona gitmeyi düşünen Collet’nin kibri sayesinde Finliler maçı forse edip kazandılar, diyebiliriz. Fransızlar’da nedense hep benche demirlenen Heurtel (10s) (ve maçın sonlarında coşarak takımını oyuna yeniden dahil eden) Fournier (25s 4r 3a) dışında kimsenin elinin ısınmadığı bu akşamda, takım düzeninden çıkmış ve dağınık bir görünüm sergileyen Fransızlar, bilhassa pota altında hiçbir hakimiyet kuramadılar ve rakibin yedek uzunu Kotti’den (14s) zulüm gördüler. Lauvergne ve Diaw’un savunmada büyük sıkıntılar çektiği bu akşamda, Fransızlar hakiki bir pota altı devinin eksikliğini yaşadılar. Finliler ise Koponen’in çok kötü şut kullandığı gecede, ilk üç çeyrek oyunu boğduktan sonra, Markkanen, Salin (14s) ve Koivisto (8s) önderliğinde yükselişe geçti ama son hücumda yine Koponen’in yanlış inisiyatif almasını müteakip Fransızlar’ın Fournier ile skoru eşitleyip maçı uzatmaya götürmesine mani olamadı. Hem uzatmaya giden süreçte hem de uzatmada birebirleriyle devleşen Wilson’a son hücumda (sonraları dirilen) De Colo (21s 6r) cevap veremeyince ve faul de aldıramayınca, Finliler turnuvanın ilk sürprizini yapmış oldular. Maçın kahramanı, her dakika daha fazla Nowitzki’vari oynayan genç Markkanen (22s 7r) ve devşirme Wilson’dı (12s 6a).

 

B GRUBU

 

ALMANYA 75 – 63 UKRAYNA

Seyir zevki ve basketbol kalitesi açısından günün açık ara en kötü maçında, her iki takımın da basketbol oynayamama çabası ilk çeyreğe damga vurdu. İkinci çeyrekle birlikte turnuvaya ısınan Schröder’in (32s) önderliğinde toparlanan Almanlar, oyun sertliği konusunda taviz vermeyen Ukraynalılar’a bir türlü maç temposunu dikte ettiremediler. İlk yarıda çuvallayan Benzing’in (17s) de ikinci yarıda yüzdelerini düzeltmesi ile birlikte, Theis (7s 8r) ve Voigtmann (8s 6r 5a) da şuurlu oynamaya başladılar. Bu noktada, her iki takımın da felaket yüzdelerle dış şut kullanması, Ukrayna’nın skora tutunmasına mani oldu. Schröder’in imkansız atışları da sayıya çevirmesi neticesinde, Almanya galip gelen taraf oldu ve gruptan çıkma yolunda dev bir adım attı. Ukrayna’da sadece Pustovyi (11s) ve Mishula (12s) çift haneli sayı üretebildi.

 

LİTVANYA 77 – 79 GÜRCİSTAN

En sıkıcı maçtan, günün en güzel maçına geçelim. 2015’in efsanevi bir maçına konu olan bu iki takım, rövanşı da sanki bir ilk gün maçı değil de, çeyrek finalmiş gibi oynadılar ve o hava hiç dağılmadı. 2015’te Maciulis’in 34 sayı atarak kariyer maçını oynaması neticesinde Gürcüler’i geçen Litvanyalılar, bu kez Valanciunas, Kalnietis ve Kuzminskas ile normal düzende etkili hücum ettiler; fakat karşılarında, fiziken hiç yıpranmayan ve bu sayede geri gelmesini başaran Gürcüler vardı ve son çeyrekte maç adeta kedi-fare oyununa döndü. Maça dair konuşulması gereken paragraflar, Dixon – Kalnietis, Zaza – Valanciunas ve elbette (oyuna damga vuran) Shengelia – Kuzminskas düellolarıydı. İsmi geçen oyuncuların her birisi maçın en kritik kırılma anlarına bizzat imza atarken, Markoishvili’nin de clutch anlarında devreye girmesiyle, son gülen Gürcüler oldu. Ama maç boyu bu kez sıradan bir performans gösteren Maciulis, yine maçın sonunda (Dixon’ın 1/2 serbest atış kullanması sonucu) Gürcüler’i üzme imkanını eline geçirdi – ve boş üçlüğü sayıya çeviremeyerek, son sözü söyleyemedi. Motiejunas her ne kadar kaçırmadan şut atmış olsa da, etkileyici bir görünüm sunmazken, Sanadze Gürcistan adına hayati skor katkısı verdi. Kaçıranların bir şekilde uzun özetini seyretmelerini salık vereceğimiz, ders kitaplarına girecek türden bir maçtı. Gürcistan’da Shengelia 29 sayıyla devleşirken, Zaza 8 sayı 10 ribaunt, Shermadini 9 sayı, Sanadze 13 sayı, Dixon da 12 sayı 7 asist ile mücadele etti. Litvanya’da Kuzminskas’ın 18 sayı 7 ribaunt, Valanciunas’ın 9 sayı 9 ribaunt, Kalnietis’in 15 sayı 4 asist ve 6 top kaybından oluşan performansları, galibiyete yetmedi.

 

İTALYA 69 – 48 İSRAİL

Ev sahibinin bu kadar zulme uğradığı maçların sayısı nadirdir – hele de, turnuvanın açılış gününde. Fakat her iki takımın da adeta bir alışma safhası misali oynadığı 40 dakikanın sonunda, gülen taraf 21 sayı farkla İtalya oldu. İlk yarısı başa baş geçen müsabakaya, beklendiği üzere Belinelli – Casspi rekabeti hükmetti. Sonlara doğru Datome ve Belinelli’nin düzen dışı ve zor basketleri ile maç koptu ve İsrail, 7-8 dakika boyunca tek bir saha içi isabet bulamadığı son çeyrek ile beraber tamamen çöktü. Günü galip tamamlayan takımlar içerisinde sadece İtalyanlar 20 sayıyı aşan bir skorer çıkaramazken, 6/8 üçlük atan Belinelli 18 sayı, 4/7 üçlük atan Datome 16 sayı 8 ribaunt, Melli 9 sayı 10 ribaunt, Hackett 7 sayı 6 ribaunt 5 asist ve kadroya son anda eklenen ve de her eline geçeni potaya savuran Filloy da 12 sayı ile takımlarını galibiyete taşıyan isimler oldular. Son 2 çeyrekte toplam 16 sayı atabilen İsrail’de ise Casspi 18 sayı 9 ribaunt ile rakibe adeta tek başına direndi.

 

Herkesin Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutlarım...

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

Youtube: @İmlacı

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular