https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

EUROBASKET WOMEN MADALYA MAÇLARI

Okunması Gerekenler

efeFinal ve Bronz Madalya:

 

 

Belarus 58-74 İspanya: Leuchanka’nın sayısı ve asisti ve de Snytsina’nın o asistten gelen sayıları ile Belarus 7-3’lük hızlı bir başlangıç yaptı maça; İspanya ise Ndour ve Torrens ile farkın açılmasını önledi. Belarus’ta sıkı savunma adına çok faul yapıldı ve erkenden faul problemine girildi (Leuchanka da ilk çeyrekte 2 faule ulaştı). 18-12 Belarus üstünlüğüyle girilen ikinci çeyrekte, Xargay’ın orta mesafe isabeti ile fark 4’e indi; ardından Ndour’un sayılarıyla skora denge geldi. Belarus’un arka arkaya boş döndüğü hücumların üzerine bir de Torrens’in üçlüğü gelince liderliği İspanya devraldı. Devreye giren Verameyenka’nın 4 sayısı sayesinde Belarus farkın açılmasına mani olurken, Harding’in basketi ibreyi yeniden Belarus’a çevirdi. Yarı bitimine doğru Torrens ve Xargay ağırlık koyunca, devreyi 30-34 önde bitirdi İspanyollar. İlk yarıda Torrens ve Ndour 10’ar sayı bulurken, diğer tarafta Leuchanka 7 sayı ve 7 ribauntla oynadı.

 

İkinci yarının ilk bölümlerinde resmen İspanya kaçtı Belarus kovaladı; Snytsina’nın hızlı hücumdaki basit top kaybı olmasa, Belarus öne de geçebilecekti. Harding ve Verameyenka ikilisiyle takibi sürdüren Belarus, karşısında Ndour ve Nicholls’ı bulmaya devam etti. Belarus’ta ıskalar başlayınca, Torrens’in de çabalarıyla, 3. çeyreğin bitimine 1.15 kala İspanya 10 sayı farkla öndeydi (43-53). Son çeyreğe bu farkı muhafaza ederek önde giren İspanya, farkı 13’e kadar çıkarmayı başardı. Fakat Papova ve Ziuzkova dönüşümlü olarak Belarus’a ümit vermeyi sürdürdü. Kalan bölümde hatasız oynamayı başaran İspanya, bronz madalyayı da 58-74’lük bir skorla elde etti.

 

İspanyollar bu sefer, son 2 maçlarındaki hatalardan epey arınmış gözüktüler. Ve gösterişsiz, akıcı ve faydalı oynayan, dominant fakat acemice oynayana galip geldi. İspanya’da Torrens 25 sayı 6 ribaunt 5 asist, sonlara doğru takımı taşıyan Xargay 19 sayı 4 ribaunt 4 asist, Ndour 18 sayı 7 ribaunt, Nicholls 8 sayı 7 ribaunt 2 asist 5 faul, Cruz 4 sayı 3 ribaunt, Gil 4 ribaunt 3 blok, Romero da 3 ribaunt 2 top çalma ile bronz madalyada pay sahibi olurken, Belarus’ta 4/13’te kalmasına karşın 13 sayı 15 ribaunt 3 asist ve 4 top kaybıyla oynayan Leuchanka yine ayakta kaldı; o’na Ziuzkova 13 sayı 2 asist, 4/11 ile şu atan Harding 8 sayı 3 ribaunt 6 asist 4 top kaybı, Snytsina 7 sayı 2 ribaunt 3 top kaybı, Verameyenka 6 sayı 6 ribaunt 2 top çalma 3 blok, Papova 6 sayı 6 ribaunt, Troina 3 sayı 2 asist, Trafimava 2 sayı, sakatlığından dolayı az süre alan Likhtarovich de 2 ribaunt ile oynadı.

 

Bence Verameyenka, turnuva genelinin en fazla hayal kırıklığı yaratan, eski performansından ve kalitesinden en uzakta kalan oyuncu oldu.

 

 
Sırbistan 76-68 Fransa: Kadın basketbolunda, (olması gerektiği gibi) iki kadın koç, takımlarını finale çıkarmayı başarmıştı. Page’in hırsı, ‘Kraliçe Arı’ Milica Dabovic’in Dumerc’e yaptığı baskı ve daha ilk çeyreğin başında çaldığı 2 top, Milovanovic ve Butulija’nın isabetleri; karşısında Gruda’nın bloğu, Dumerc, Skrela, Yacoubou ve Tchatchouang’ın seri basketlerini görünce, skorda geri düştü ve Sırplar erken mola aldılar. Sırbistan’ın son 3 maçtır uygulamaya koyup etkisini gördüğü o bunaltıcı sıkı savunma, genelde boş kalan Tchatchouang’ın işine geliyordu ve buna cevaben Sırplar mola dönüşünde Milica Dabovic ile bir üçlük isabeti buldular. Bu basket sayesinde gelen moralle de Petrovic devreye girdi ve 7-0’lık seriyle farkı eritip skoru dengelemiş oldu Sırplar. Devamında Epoupa – Milica Dabovic arasındaki enerji düellosu tempoyu ve tansiyonu iyice yükseltti ve hücumda karşılıklı hatalar gelmeye başladı. Epoupa’nın ekstra katkısıyla 15-22 ilk çeyreği Fransa önde tamamlamayı başardı.

 

İkinci çeyreğe Petrovic’in üçlüğüyle başlayan Sırplar, devamında Petrovic’in çizgiden bulduğu 2 sayıyla bir anda farkı 2’ye çekmeyi bildi. Petrovic’e Dumerc yine çizgiden yanıt verdi, ama Petrovic’in 4 numarada oynarken durmaya hiç niyeti yoktu. O’na Ana Dabovic de katılınca, Sırplar başka bir ivme yakaladılar. Milica Dabovic hücumcunun arkasından dolaşıp topu çalma denemelerini arttırıp baskısını sürdürürken, hücumdaki kolay top kayıpları Fransa’nın işine geldi. Fizik ve boy üstünlüğünü ribauntlara yansıtmak isteyen Fransa, fiziksel mücadeleyi bir kademe daha arttırdı bu bölümde. Dabovic kardeşler ve Page’in savunmada, Petrovic’in de hücumda gösterdiği başarı ile fark periyot sonuna doğru 1’e indi (31-32). Yacoubou ve Gruda’ya sürekli yardım ve ikili sıkıştırma getiren Sırplar, bu sayede hiç sayı yemeden öne geçmeyi başardılar (33-32). Ajdukovic’in kaçırdığı iki serbest atışın kıymeti ise sonralarda anlaşılacaktı. İlk yarı bu şekilde, yani Sırbistan’ın 1 sayılık üstünlüğüyle geçildi. İlk yarının en etkili isimleri, Petrovic ve Tchatchouang idi.

 

İkinci yarıda, hücumda ve ribauntlarda Tchatchouang ve Gruda fizik üstünlüğünü konuşturmaya başlayınca, Ana Dabovic çareyi buldu; Tchatchouang’ın ve Gruda’nın üzerine penetre edip onlara faul aldırmak. Yarı bitiminde hafif bir kol sakatlığı yaşayan Milica Dabovic’in yokluğunda Ana Dabovic hem hücumda hem de müdafaada Petrovic’in en büyük yardımcısı oldu ve Sırplar aradaki farkı hep 4-5 sayı bandında tutmayı becerdiler. Rakip Fransa ise safi Dumerc ile hayat buldu. Tchatchouang’ın hatalı yardım sayesinde bulduğu üçlük ve üzerine Gruda’nın el üstü basketi ile Fransa farkı 3 sayıya kadar indirdi. Bu çeyreği Sırplar 53-49 önde bitirdiler.

 

Karşılıklı kolay top kayıpları ile başlayan son çeyreğin ilk kısmında, Fransa Yacoubou’nun azmi sayesinde farkı 2’ye indirdi. Ardından, top kaybı üzerinden gelen hızlı hücumu Epoupa sportmenlik dışı faulle durdurunca Sırplar ivmelerini yeniden yakaladılar (57-51). Yacoubou’nun hücum ribaundu üzerinden zorlayarak bulduğu basket-faul’e, Petrovic yanıt verdi. Dumerc’in perde üzerinden sol dipten attığı üçlük de Ajdukovic tarafından bir orta mesafe basketiyle cevaplandı. Bu bölümde Fransa’yı ayakta tutan, Yacoubou’nun pota altında yine “Dişi Shaq” modunu yakalamasıydı (Shaq’ten çok daha iyi faul attığını yadsıyamayız tabi). Yacoubou’ya Ana Dabovic’in basket-faulle bulduğu sayılar karşılık verince, fark yeniden 5 sayıya çıktı (64-59). Sıkı müdafaanın mükafatı olarak Sonja Petrovic bir üçlük yollayınca Fransa potasına, fark 8 sayıya kadar vardı. Bitime 3.30 kala elden ele dolaşan topu Tchatchouang bir üçlükle noktaladı ve fark 3 sayıya geriledi (67-64). Molanın ardından pota altından sokulan topta iyi bir organizasyonla Ana Dabovic akıl dolu bir sayı buldu, ve devamında Sırplar sağlam müdafaalarıyla sayı yemediler. Sonrasında ise Ana Dabovic’in tüm savunmayı uyutarak attığı turnike, farkı 7 sayıya yükseltti (71-64). Page’in orta mesafe isabeti de, Fransa’ya molayı ardırdı.

 

Mola dönüşü Celine Dumerc’in zorlama üçlüğü kaçtı fakat Yacoubou’nun gayretiyle bir hücum şansı daha yakaladı Fransızlar. Gruda ve Ana Dabovic’in karşılıklı faul isabetleri ile fark muhafaza edildi. Benim takdirimi en çok toplayan hadise, Sırp koç Marina Maljkovic’in, bitime 44 saniye kala 10 sayıya çıkan farkın ardından, oyuncularının erkenden sevinmeye başlamasını engelleyici kâmil hareketleriydi. Rakibe saygı ve oyunun henüz bitmediği gerçeği, ancak bu kadar güzel ifade edilirdi. Kalan saniyelerde, galibiyet kutlamasını başlatmak için sakat sakat oyuna giren kaptan Milica Dabovic, takımının ilk Avrupa şampiyonluğunu ilan etti. Bu maçta Sırbistan adına Ana Dabovic 25 sayı 3 asist, Petrovic 22 sayı 7 ribaunt 2 asist, Page 12 sayı 8 ribaunt 2 asist, Milovanovic 5 sayı 5 ribaunt, Butulija 4 sayı 2 ribaunt 2 top çalma, Ajdukovic 3 sayı, sakatlığı sebebiyle ikinci devrenin sadece son dakikasında (o da temsili bir amaç için) oynayabilen ve bezdirici savunması ile enerjisi sayesinde takımının yine ruhu olup, nihayet tacını da takan “Kraliçe Arı” Milica Dabovic 1/6 yüzdeyle 3 sayı, Jovanovic de 2 sayı 3 ribaunt 2 asist kaydetti. Fransa’da ise Gruda (16s 5r 2a 2tç), Tchatchouang (15s 5r 2tç), Dumerc (13s 2r 5a), Yacoubou (11s 6r), Skrela (4s 3r 2a), Ciak (2s 2r) ve Miyem’in (2s 3r 2a) çabaları, gümüşü altına çevirmeye yetmedi.

 

Turnuvanın ilk beşine Alba Torrens, Sonja Petrovic, Sandrine Gruda, Celine Dumerc ve Ana Dabovic seçilirken, MVP ödülü ise, beklenenin aksine, 6 yıl sonra yeniden milli takıma dönen ve bu seneki Euroleague şampiyonluğunun yanına bir de Eurobasket şampiyonluğu iliştiren Sonja Petrovic’in değil, son maçlarda iyice açılan Ana Dabovic’in oldu. Tepeden akrobat marifetiyle Turgay Demirel’in ellerine bırakılan Kupa, nihayet Milica Dabovic’in ellerinde yükseldi.

 

dabolar

 

Sırplar nasıl şampiyon oldular? İlk altı maçın aksine, adam akıllı takım savunması ve birebir savunma yaparak, her topa el sokarak, ölümüne mücadele edip ter akıtarak. Takım olarak. Ayrıca ribauntlarda da üstünlük kurup, rakipten daha az top kaybederek.

 

Böylece Sırp koç Marina Maljkovic, maç bitimine doğru ağız dalaşına tutuşup daha sonra barıştığı Fransa koçu Valerie Garnier’dan kupayı söküp almış oldu.

 

Eleştiri: Turnuvanın en iyi beşinde, Celine Dumerc’in yerine ya Belarus’tan Yelena Leuchanka ya da Türkiye’den Lara Sanders yer almalıydı. O unvan, hak edene gitmemiş oldu.

 

 

Hayal kırıklığı yaratan oyuncu: Anastasiya Verameyenka (RUS)
Turnuvanın flaş oyuncusu: Sonja Petrovic (SRB)

 

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular