Yarı Finaller:
*Rusya 73-65 Karadağ: Rusya başladı, Karadağ yakaladı, Rusya bitirdi. İlk yarıda Osipova, Prince ve Belyakova ile verimli hücumlar serisi yakalayıp farkı 13 sayıya kadar taşımayı başaran Rusya’ya, ikinci yarıda Robinson ve Perovanovic’in cevabı çok sert oldu. 3. çeyrek sonunda her iki takımın da alnında ecel terleri birikmeye başlamıştı. Aleksic ve Skerovic’in zorlaya zorlaya attığı sayılar Robinson’ın devleşen pota altı oyununa eklenince, Ruslar’ın bütün kaderi, 17’sinden gün almış yeni süper yıldız adayı pivot Vadeeva’ya kaldı. Hoş, Robinson son çeyrekte türlü basiretsizlik ve şanssızlıkla arka arkaya 2-3 hücumda çuvallamasa, muhtemelen taktik fauller esnasında Karadağ’ın galibiyet için çok daha fazla umudu olacaktı. Öte yandan, Kirilova’nın son periyotta sahaya yansıttığı dinamizm ve savunma sertliği sayesinde, Ruslar hücumda tekledikleri dakikalarda bile kolay sayı yemeyerek ayakta kalmayı başarıyorlardı.
Birbirini hiç andırmayan fakat birbirine tam bir panzehir olabilen oyun yapılarını benimsemiş bu iki ekibin son anlardaki direnç savaşından kazançlı çıkan Rusya oldu ve maçı, maçın hakkı olmayacak kadar büyük bir farkla kazanıp 5.lik mücadelesi için Perilerimiz’e rakip oldu. Rusya’da Vadeeva 16 sayı 10 ribaunt 2 asist, Osipova 12 sayı 7 ribaunt 5 asist, Kirilova 11 sayı 2 ribaunt, Prince 10 sayı 3 ribaunt 6 asist, Belyakova 10 sayı 5 ribaunt 2 asist 5 top kaybı, Vieru 7 sayı 6 ribaunt 2 blok, Belova 4 sayı 3 ribaunt, Namok da 3 sayı üretirken, Karadağ’da Robinson (27s 9r 3tç 5f), Perovanovic (12s 2r 4tç), Aleksic (9s 2r), Skerovic (7s 7r 7a 5tk), Vujovic (4s 2r), 1/8’lik bir yüzdede kalan Jovanovic (2s 2r 5a) ve Popovic’in (2s 5r 2a) çabaları Olimpiyat vizesinin ön koşulunu aşmaya yetmedi.
Sırbistan 74-72 Belarus: Daha ilk yarıda Milica Dabovic’in 10 sayıyı bulduğu bu karşılaşmada, Sırplar maç boyunca gerek yarı sahada gerekse de zaman zaman tam sahada çok baskılı ve yıpratıcı bir savunma yapıp sürekli hataya zorladılar rakiplerini. Belarus’ta ise ilk yarıda Leuchanka çaktırmadan, Likhtarovich ise göstere göstere takımını taşıdı. “Kurtarıcı” Harding, dünün aksine anca ilk yarının sonlarına doğru devreye girmeyi başarsa bile, Papova’nın üçlüğüyle Belaurs yarı bitimine 3 dakika kala 30-32 öne geçti, ardından yine Papova’nın turnikesiyle farkı 4’e çıkardılar. Mola dönüşünde Dabovic’lerin ısrarı, Petrovic de devreye girene dek Troina ve Leuchanka’ya kafi gelemedi ve yarı bitiminde Belarus’un 36-38’lik üstünlüğü vardı. Top hakimiyeti, pozisyon ve hücum sayısı, enerji ve dominantlık bakımından Sırbistan daha önde olmasına karşın, az ama öz oynayan Belarus soyunma odasına önde gitti.
İkinci yarıya Likhtarovich ve Snytsina’nın üçlükleriyle başlayan Belarus farkı 6 sayı bandına çekti. Butulija ve Ana Dabovic’in çabalarına ise boyalı alanda Leuchanka cevap verdi. Gelgelelim, ilk yarıdan daha da şiddetli ve baskılı bir savunmayı benimseyen Sırplar, rakiplerinin bir an bile rahat etmesine müsaade etmeyerek Belarus oyuncularını seri top kayıplarına zorladılar. Harding ve Milovanovic’in karşılıklı üçlükleri de skorun başa baş gitmesine yardımcı oldu. Petrovic’in inisiyatif almasıyla farkı 2 sayıya kadar indiren Sırplar, top kayıpları ve kaçan kolay fırsatlar sebebiyle, ancak periyot biterken son saniyede öne geçmeyi başardılar (59-57). Ziuzkova da, bu çeyrekte, maç boyunca yaptığı gibi, en kritik anlarda benchten gelip Belarus adına hayati ve sürpriz sayılar bulmayı sürdürdü.
Son periyotta ise, betonarme müdafaanın bereketini gören Milovanovic, rakip pota altında çaldığı topla çabuk bir sayı bulup farkı Sırplar lehine 4 sayıya çıkardı. Her iki takım da sath-ı müdafaada çok işler başardığı için, maçın son bölüme dek eli boş dönülen hücum sayısı karşılıklı olarak arttı. Sırbistan’da Petrovic, Belarus’ta ise Leuchanka ve Snytsina takımlarına umut oldular ve bitime 2.48 kala skor 69-69 eşitlendi. Snytsina maç sonlarındaki paniklerine ve hatalarına bir yenisini daha ekleyip kalan 2 dakikada Sırplar’ın eline büyük kozlar ve ekstra hücum hakları verdi. Taktik fauller başlayınca, Ana Dabovic çizgiden teklemedi fakat Leuchanka 0/2 atıp işi Belarus adına zora soktu. Karşılıklı karavanalar ve top kayıplarının ardından hızının avantajını kullanan Harding bir basket-faule imza attı ve son 30 saniyede farkı 2’ye indirdi (74-72). Tam bir süngü harbine dönen son hücumlarda iki taraf da bir fayda sağlayamadı ve üzerinde 3 kişi varken basket atmaya çalışan Leuchanka başarısız olunca, finale çıkan taraf (tarihinde bir ilki başaran) Sırbistan oldu.
Her iki takımın da savunma sertliği gereğince mebzul miktarda faul yaptığı bu maçta, Sırbistan’da Ana Dabovic 21 sayı 3 asist, “Kraliçe Arı” Milica Dabovic 12 sayı 4 ribaunt 2 asist 3 top çalma, Petrovic 14 sayı 9 ribaunt 2 asist, Milovanovic 14 sayı 7 ribaunt 3 top çalma 5 faul, Butulija 9 sayı 2 top çalma, Page de 4 sayı 8 ribaunt ile galibiyete yatırım yaparken, Belarus’ta sahanın en skoreri olan “Titan” Leuchanka 22 sayı 11 ribaunt 4 asist, Snytsina 11 sayı 4 asist 2 ribaunt 2 top çalma, Likhtarovich 11 sayı 3 ribaunt 3 asist, Hardinh 10 sayı 3 ribaunt 6 asist 7 top kaybı, Papova 7 sayı, Zizukova 5 sayı 3 ribaunt, Verameyenka 4 sayı, Trafimava da 2 sayı 3 ribaunt 2 top çalma ile mücadele etti.
Fransa 63-58 İspanya: 2013 Finali’nin rövanşı, bu senenin yarı finalinde sahne aldı. Bir önceki Eurobasket Şampiyonluğu’nu 1 sayıyla İspanya’ya kaybeden Fransa, bu maçta, turnuvadaki gel-gitli performansına bir sünger çekti ve Karadağ karşısında zor anlar yaşamış olan rakibine acımadı. Ağır savunma hamleleri eşliğinde geçen maça her iki takım da garantici bir anlayışla, hiç cesur ve atak olamadan başladı. E, nihayetinde final hakkı mevzu bahisti ve rakip olağan şüpheliydi. Fransa’nın ilk çeyrekteki ön alan baskısına, ikinci çeyrekte İspanya dev bir arka alan baskısıyla karşılık verince, devreyi 2 sayı farkla İspanyollar önde tamamladı (29-31).
3. çeyreğin hemen başında atağa kalkan ve çabalarının karşılığını alan Fransızlar, farkı 5 sayı bandına taşıyarak İspanyollar’ı hataya, cüretkarlığa ve dikkat dağınıklığına zorladılar, telaşa soktular. Bu bölümde hem ön alandaki (Yacoubou sağ olsun), hem de arka alandaki sağlam müdafaanın yanı sıra, hücumda Gruda ve Dumerc’e Skrela ve Salagnac da ayak uydurunca, İspanyollar’ın kulağına sadece tek bir kurtarıcının ismi fısıldandı: Alba Torrens. Gelgelelim, iki sene öncesinden çok iyi ders çıkartan Fransa, Torrens’e iyi yardım getirerek katı bir savunma baskısı uyguladı (Miyem’e ve Skrela’ya tebrikler) ve Torrens hücumda 6/15 gibi bir yüzdeye mahkum edildi. Normalde İspanya, hem atmayı hem de tutmayı iyi bilen, elit bir takımdır; bu turnuvada da, Sancho Lyttle’ın yokluğuna rağmen, 2 maç haricinde hep o yönlerini başarıyla göstermişlerdi. Fakat geçen Karadağ maçında da, bu maçta da, ya savunmadan ya da hücumdan feragat ettiler sürekli (ki en azından bu ikisinden birini layıkıyla yapabilsinler). Neticesinde de, daha aklı başında oynayan Fransa’nın galibiyetini getirdi.
Her iki takım da üç sayının gerisinden potaya sadece “dayak attı”. Fakat Fransa 2 sayılık atışlarda ve faul çizgisinde daha iyidi. Fransa’da Gruda 16 sayı 12 ribaunt 3 asistle yıldızlaşırken, Dumerc 10 sayı 2 ribaunt 3 asist, Skrela 7 sayı 3 ribaunt, Tchatchouang 7 sayı 2 ribaunt 3 asist, Miyem 6 sayı 2 ribaunt, Yacoubou 6 sayı 4 ribaunt, Salagnac 5 sayı 3 ribaunt 3 asist, Michel 3 sayı 3 top kaybı, Epoupa 2 sayı 3 asist 3 top çalma 3 top kaybı, Cata-Chitiga da 2 sayı ile galibiyette pay sahibi oldular. İspanya’da ise Torrens 6/15’lik bir saha içi yüzdesiyle 13 sayı 4 ribaunt 2 asist, Xargay 10 sayı 4 ribaunt 5 top kaybı, Cruz 8 sayı 2 ribaunt 4 top kaybı, Ndour 6 sayı 4 ribaunt, Palau 5 sayı 4 ribaunt 7 asist 2 top çalma, Nicholls 6 sayı 5 ribaunt, Pascua da 5 sayı üretti.
Böylelikle, finalin adı Sırbistan – Fransa olurken, bronz madalya için de Belarus – İspanya çarpışmasını seyredeceğiz. 5.’lik, yani Rio vizesi için Perilerimiz Rusya ile karşılaşacak; 7.lik mücadelesinde de Litvanya ile Karadağ kozlarını paylaşacak.
Yarı finallerin flaş takımı: Sırbistan
Yarı finallerin hayal kırıklığı: İspanya
Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın
mail: efe.ozenc@abcspor.com
twitter: @efe_ozenc
