Bilen konuşmuyor, konuşan bilmiyor diye bir laf var. Uzakdoğu felsefesinden..
Bizde de ağzı olan konuşuyor diye bir laf var.
Bu aralar yazmaya başladığım anda kendimi ve haddimi sorgular oldum..
Ben Aykut Kocaman’ı istiyorum, İsmail Kartal’ı verin bana, hani benim Ersun Yanal’ım nerede, bilyelerim, topaçım, kiraz ağacında yırtılan gömleğim..
Lan arkadaş ne güzel sallıyorduk, hemen her salladığımız da tutuyordu, Jesus geldi geleli bizde bir sıkıntı. Adam çok kariyerli bu bir sıkıntı, tuhaf bir kadro çıkarıyor, fark atıyor ve bir şey diyemiyoruz, bu da bir sıkıntı. Ben mutsuzum bu konuda.
Ben bu üçlü savunma işini de sevmiyorum, Arao’yu da sevmiyorum, daha doğrusu beğenmiyorum, sebeplerini de saydım zaten önceki yazılarda, o yüzden kadroya laf ettim.( Maç öncesi yazılan notlar)
Ferdi sağ bek başladı, Lincoln orta saha sol ve sol bek, Arao defans önünde, Emre Mor iç, Valencia önde, Rossi de solda ve öndeydi.
Fenerbahçe önde deli gibi presle başlayacak diye düşünenler yanıldı bugün, maç ortada başladı..
Konyaspor da diğer rakipler gibi Fenerbahçe defansının arkasına uzun top atma taktiği ile çıkmış haklı olarak ama Jesus da offside taktiği ile yanıt verdi.
Önde pres etkili olmayınca orta saha zayıf kaldı Fenerbahçe’de, Konyaspor zorlanmadan geçti. Bence 3’lü savunma zaafiyeti. 3 tane stoper var, Arao da stoperlerin arasına gömülüyor, Zajc çok fazla alan parselleyen bir oyuncu da değil, Konyaspor oyun hakimiyetini ele aldı. Orta sahada kazanılan toplarda Fenerbahçe’nin ani atak girişimleri oldu ama Emre taşıdığı toplarda son pası veya son hareketi yapamadı, sıfır pozisyonla geçildi ilk 20 dakika. 4’lü savunma ve önünde Crespo faktörü böyle zamanlarda önemli..
20. dakikada Valencia’nın görmüş olduğu gereksiz kartla Fenerbahçe 10 kişi kalınca maçın seyri kalıcı olarak Konyaspor hakimiyetine geçmiş oldu ilk yarıda..
Jesus Lemos-Serdar değişikliğine gitti kırmızı kartın ardından, forvetsiz olmazdı, mecburen bir forvet oyuna almak zorundaydı, Pedro hazır değilse aday Serdar’dır diyenler olabilir ama kontraya döndüysen Serdar Dursun deplasmanda 10 kişi kalmış bir takım için çok ağır bir santrfor. Lemos’un çıkmasıyla beraber de Lincoln tamamen sol bek oldu ve 4’lü savunmaya dönüldü..
Konyaspor ne yaptı? Oyuna hakim oldu ama pozisyon üretmede eksik kaldı, Fenerbahçe savunmada son derece dikkatliydi.
3’lü savunma varken Konyaspor daha etkiliydi bence. Defans arkasına adam kaçırmaya çalıştılar, sonuç olarak başarılı olamadılar ama adamlar kaçtı hep, kıl payı pozisyonlar var, biraz daha kaliteli bir takım 4-5 kez başarabilirdi bunu diye altını çizeyim..
Jesus çok geniş bir kadroyla çalışmayı seviyor, haftada 2 maç bahanesi de makul bir neden ama istikrarlı 11 de makul bir muhalefet bu anlayışa ve daha da önemlisi her maça en iyi 11’ini çıkarmak da gerekiyor. Osayi iki maçta bir oynaması gereken bir oyuncu değil, hele ki deplasmanda, hele hele ki 3’lü savunma ve sağ stoperin canlı bomba Lemos’ken.. Alioski için de benzer düşünce içindeyim, her hafta oynaması gereken bir futbolcu. Bu konular tüm sezon tartışılacak gibi duruyor, hocanın adı Jesus da olsa yazacağız, ağzımız var, konuşuyoruz. (Buraya kadarki kısım devre arası notlar)
İkinci kırk beş dakikaya Jesus çok akıllıca iki hamle ile başladı, Osayi ve İrfancan’ı oyuna aldı, Emre Mor ve Lincoln kenara geldi, Ferdi sol beke geçti.
10 kişi kalmış Fenerbahçe galibiyet ister bir şekilde 11’e 11 oynanıyormuşçasına mücadele etmeye devam etti. Özellikle Osayi tarafından akınlar geliştirmeye çalıştı ve bir pozisyonda Osayi’yi indiren Adil sayısal anlamda maça dengeyi getirdi ve şanslar da eşitlendi.
Maçın kritik anlarından biri bu kırmızı kart olmalıydı ama Konyaspor ani bir atak ve defansta adam paylaşımındaki bir hata ile golü buldu ve bu golün üstüne yatmayı da çok iyi başardı, kalesinde de hemen hiç pozisyon vermeden. Neden az gol yediklerini de anlamış olduk bu sayede.
Valencia’nın sorumsuzca yediği kırmızı kart oyun düzenini bozdu, Jesus bu konuda ne dese haklı..
İkinci yarıya iki oyuncu değişikliği ile başlaması da doğruydu, daha sonra yapmış olduğu değişiklerde de bir takım hatalar yaptığını düşünüyorum.
Skoru yaptığın bir maçta Pedro’ya 10dk da olsa şans vermen lazımdı, bu maça kurtarıcı olarak bu dakikada ve bu skorda sokamazsın. Serdar Dursun yerine 20.dakikada oyuna girse belki daha doğru bir iş olurdu geleceği ve morali adına..
Oyun 10’a 10 devam ederken geçiş oyununu en iyi oynayan oyuncu olan Crespo sahada olmalıydı, rakip 1-0 öndeyken kesin kes oyunda olmalıydı..
Uzatma dakikalarında bir pozisyon hatırlıyorum, top orta çizgide, 1 Konyasporlu oyuncu pres yapıyor, diğerleri ceza sahasında ve top Mert Hakan da, boş alan 500 metre kare, o bir Konyaspor’lu oyuncuya rağmen pası atamadı.
Onun haricinde Jesus kulübeden gelen hiç bir oyuncudan verim alamadı Osayi hariç. İrfan taraftar tabiriyle leş bir 45 dakika oynadı, Mert Hakan da ona eşlik etti.
Fenerbahçe skor 1-0’ken çok pas hatası yaptı. İrfan ve Mert kötü oyuncular değil, Ferdi de değil, Osayi de değil ama yeterince bir arada oynayamıyorlar ve oynayamayacaklar. Kadro derinliği değil kadro şişkinliğidir bunun adı. Bu kadar oyuncu alıp şampiyon olamazsan paranla rezil olmuş oluyorsun..
Sonuçta Fenerbahçe ilk ciddi deplasmanında ilk mağlubiyetini aldı.. Santrfor eksikliği var mı, var. Gelecek mi, gelecek bence. Böyle kazalar olur mu, olur. Bugün edindiğim izlenim oyuncu eksikliği değil oyuncu fazlalığı daha büyük bir sorun. Stoper diyenler olabilir ama Ramos döndüğünde sıkıntı kalmaz, o iş çözülür ama Crespo ve Zajc’ı aynı anda nasıl oynatacağız ve bu kadar rotasyonla nasıl başa çıkacağız gibi sorular meşgul ediyor olmalı Fenerbahçe’li taraftarları, bence sorunun büyüğü burada..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
