https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

FIRST STRIKE TENİS ÖLDÜ MÜ ?

Okunması Gerekenler

EMRAH

En son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim, evet öldü! Hatta devrinin kapanmasının üzerinden bir 10 yıl kadar geçti.
Nedenlerine geçmeden önce, kısaca First Strike Tenisi tanımlamaya çalışalım. Bu tarz oyunun çok net bir tanımı yok; kimilerine göre servis-vole, kimilerine göre servisten sonraki ilk forehand outright winnerla puanı bitirmek, kimilerine göre ise servis karşılarken, ilk topta chip and chargela fileye gelmek. Bana göre ise rallinin hemen başında inisiyatifi almak ve oyundaki ilk öldürücü saldırıyı yapmak.
mc enroeJohn McEnroe’yla başlayan first strike tenisçilerin dominasyonu, 2000’lerin başına kadar devam etti, fakat zeminlerin yavaşlaması ve raket teknolojilerindeki gelişmeler sonucu yerini günümüzün savunma ağırlıklı, puanı adeta yavaş yavaş inşa ederek oynayan oyuncularına bıraktı. Artık vurulan en sert top bile zeminde yavaşlıyor ve oyuncular en zor yetiştikleri toplarda bile teknoloji harikası raketleri sayesinde kısa kalmıyorlar ve anında puanı nötralize edip rallide dengeyi kuruyorlar. Böylece saldırgan tenisçiler yüksek riskli bir vuruş daha yapmak zorunda kalıyorlar.
Bu tarzın son başarılı temsilcisi olarak Roger Federer’i gösterebiliriz ancak o da bunu kariyerinin yalnız 2007-2008’e kadar olan bölümünde başarabildi. Yine de Büyük Dörtlünün içinde First Strike tenise en yakın isim Federer. Tabii bunda baseline’dan hiçbir zaman Nole ve Rafa’yla başedemeyeceğini bilmesinin de etkisi var. Biraz da bu yüzden onlara karşı oynadığında puanı kısa tutmaya çalışıyor.
sampras1990’larda Gabriela Sabatini ve Jana Novotna gibi, kadınlarda bile First Strike tenis oynayan raketler varken, günümüzde servis vole oynayan erkek oyuncu bile bulmakta zorlanıyoruz. Tek bir servis vole puanı oynanmayan Wimbledon finalleri bile görmeye başladık. Bu tarz oyunculara tipik örnek olarak, sınırlı yeteneklerine ve bu oyuna uygun olmayan vücut yapısına rağmen, kariyerinde 10 ATP turnuvası kazanmış James Blake sayılabilir. Aktif oyuncular içinde saf First Strike tenis oynayan tek oyuncu ise Dustin Brown. Jamaika genlerinden gelen içgüdüleriyle korkusuzca oynayan Alman raket, günü geldiğinde Nadal’ı sürklase edebilir ama daha sonra aylarca ilk 100’den herhangi bir oyuncuyu da yenemeyebilir!
Bu kategorinin bana göre en başarılı 3 ismi ise Pete Sampras, Patrick Rafter ve Mark Philippoussis’tir. Sampras hem tarihteki en iyi ikinci servise sahip oyuncu, hem de çok iyi bir voleci olduğu için, oyunu istediği gibi yönlendirebilirdi. Rafter da bana göre gelmiş geçmiş en iyi vole vuran oyuncu ve müthiş bir atlet olduğu için toprak kortta bile çekinmeden First Strike tenis oynayabiliyordu. Scud lakaplı Philippoussis ise zamanının en hızlı servisine sahip, müthiş güçlü bir oyuncuydu, servisle olmazsa, forehandine gelen ilk dengeli topta puanı bitirmeye oynardı. Tabii bu isimlere; Edberg, Becker ve Ivanısevic de eklenebilir.
Bana First Strike tenis, geri çizgi oyununa kıyasla hep daha cazip gelmiştir, bu tarz oyun için, son ümidim ise, Avustralya’lı genç oyuncu Nick Kyrgios. Bu seneki Wimbledon bu konuda belirleyici olacaktır.

emrah.seber@abcspor.com

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular