GALATASARAY POTA ALTINI SERTLEŞTİRDİ: JOEY DORSEY

fersu yaziGALATASARAY POTA ALTINI SERTLEŞTİRDİ: JOEY DORSEY

Lasme transferi ile beraber koç Ataman bu sene daha sert ve daha iyi savunma yapan bir Galatasaray izleyeceğimizin mesajını vermişti aslında ancak bu sertliğin daha da artabileceğini görmüş olduk. Sarı kırmızılılar şutör bir uzun yerine sert, savaşçı, ribaundçu ve savunması ile ön planda olan bir ismi daha kadroya kattı. Hem Avrupa’nın zirvesinde hem de NBA’de forma giymiş olan 32 yaşındaki 2.03 boyunda olan tecrübeli pivot, Richard Elmer “Joey” Dorsey’i biraz daha yakından tanıyalım.

“Erken Kariyeri”

dorsey 4NCAA’de Memphis’te forma giyen Dorsey, henüz kariyerinin başında dahi bireysel istatistikleri ve tarzıyla mücadeleci ve savunma odaklı bir oyuncu olacağının sinyallerini vermişti. 2008 yazında Blazers tarafından 2.tur 33.sırada draft edildi ve hemen arkasından Rockets’a takaslandı. Burada geçirdiği 1,5 sezon ve sonrasında Kings’de geçirdiği yarım sezonda kadroya girmekte zorlandı, fazla süre alamadı ve genelde geliştirme liginde forma giydi. 2010-11 sezonuna ise Raptors ile başlarken kariyerinde de yepyeni tertemiz bir sayfa açmış oldu. Kanada temsilcisinde 42 maçta forma giydi ve istatistiklerine fazla yansıtamasa da özelliklerini basketbol dünyasına gösterme şansı bulmuş oldu. Fakat NBA’de beklediği şansı bulamayacağını anlayan Dorsey Avrupa arenasının yolunun tuttu ve ilk durağı Laboral Kutxa oldu. Burada vasat bir performans sergilese de Yunan devi Olympiakos’un dikkatini çekti. 2012 Ocak ayında transfer olduğu kırmızılarda “asıl” özelliklerini Euroleague sahnesinde de göstermeyi başardı.

Hem Euroleague şampiyonluğunun kazanılmasında pay sahibi oldu hem de Yunanistan ligindeki performansıyla en iyi savunmacı seçildi. 2012-13 sezonuna kötü bir giriş yapınca Yunan temsilcisi ondan çabuk vazgeçti ve “süpriz” bir şekilde Kasım 2012’de o dönem ligimizde kendini yeni yeni kanıtlamaya çalışan RH Gaziantep’e transfer oldu. Burada kariyerinin en iyi bireysel istatistiklerini yakaladı ki hücumda da önemli bir silah olabileceğini gösterdi. Bu başarılı sezonun ardından İspanyol devi Barcelona onu kadroya kattı ve ilk İspanya tecrübesinin aksine takımın 2.pivotu olarak önemli bir katkı verdi. Geçtiğimiz sezon şansını tekrar NBA’de denemek istedi ve profesyonel kariyerinin başladığı Rockets’ın yolunu tuttu. Hem sakatlıklar hem de ilerleyen yaşı NBA’de istediği şansı bulmasını engelledi ve vasat bir sezon geçirdi. Bu yaz Nuggets’a takaslanan Dorsey, kariyerinin son yıllarında daha fazla süre ve sorumluluk alabileceği, bireysel anlamda daha başarılı olduğu Avrupa’ya dönmeyi tercih etti.

2004-08 Memphis (NCAA): 6.7 sayı, 8.3 ribaund, 1.0 top çalma, 1.8 blok

2011-12 Olympiakos (Yunanistan): 6.6 sayı, 5.6 ribaund, 1.6 top çalma

2011-12 Olympiakos (Euroleague): 5.4 sayı, 5.3 ribaund, 1.1 blok

2012-13 RH Gaziantep (SBL): 15.7 sayı, 12.5 ribaund, 2.1 asist, 1.3 top çalma, 1.0 blok

2013-14 Barcelona (Euroleague): 5.3 sayı, 5.9 ribaund, 1.1 blok

2013-14 Barcelona (İspanya): 5.1 sayı, 5.2 ribaund

2014-15 Rockets (NBA): 2.5 sayı, 3.8 ribaund

“Artılar-Eksiler”

dorsey 2Dorsey 125 kg ağırlığında ve müthiş fiziğiyle pota altında “yer kaplamak” teriminin hakkını veren bir pivot. Elbette bu fiziğinin yanında bir çok eksisi de var, elbette diyorum çünkü zaten bu eksikleri olmasaydı şuanda NBA’in sayılı pota altı oyuncularından biri olurdu, onu ligimizde izleyemezdik. Önce artılarından başlayalım. Amerikalı oyuncu fiziğine rağmen iyi bir atlet ve her iki pota altında da üst düzey bir ribaundçu. Özellikle hücum ribaundlarında uzun kollarının da avantajı ile müthiş bir katkı veren Dorsey, hem kendi çektiği ribaundlar sonrası yaptığı bitirişlerle hem de çekemese de atletizmi ve kapladığı alan sayesinde savunmayı bozduğu için arkadaşlarına sağladığı ikinci şanslarla takımına önemli bir katkı veriyor. Hücumda bunun dışında en etkili silahı ise ikili oyunlarda yaptığı sağlam ve zamanında perdeler sonrası dikine kuvvetli ve çabuk devrilerek bulduğu yüzdeli bitirişler ki bulduğu sayıların çoğuda smaçlardan geliyor zaten. Ayrıca penetre eden oyuncu ile beraber hareketlenen ve doğru pas açısında pozisyon alan Dorsey, zamanında pasla buluşturulursa güçlü fiziği ve dengesi sayesinde teması alsa da pota altında rahatça skoru bulabilen bir isim.

Genelde fazla kullanmasa da alçak postta yardım gelmeden yakalayabildiği birebirlerde de fiziğinden beklenmeyen anlık, süratli ve bir o kadar da dengeli dönüşleriyle etkili olabilen bir pivot. Savunmada ise zaman zaman kendinden uzun oyunculara karşı zorlansa da fiziği, uzun kolları, atletizmi ve çabuk ayakları ile bu açığı kapatan bir pota altı oyuncusu. Alçak postta göğüs göğüse mücadele etmeyi seven Dorsey’i arkasına alıp potaya kadar bir kaç adım ilerleyebilecek çok az pivot var Euroleague sahnesinde dahi. Bunun yanında ikili oyun savunmasında da etkili bir oyuncu. Uzun kolları ile tepeden oynanan ikili oyunlarda pas kanallarını da kapatabilen, güçlü fiziği sayesinde kısa oyuncuların yanından kolay geçemeyeceği bir uzun Dorsey. Ayrıca hem zayıf taraftan getirdiği yardımlar sonrasında hem de potaya giden rakip takım oyuncusunu anlık olarak karşıladığı pozisyonlarda etkili bir blokçu.

Gelelim eksilerine. Dorsey’nin hücumda çok net eksileri var. Temasa dayalı oyunu ve güçlü fiziği nedeniyle rakiplerinin pota altında genelde durdurmak için bolca faul yaptığı bir oyuncu. Ama Dorsey bu fırsatı iyi değerlendiremediği gibi takımı adına bir “dezavantaja” da dönüştürüyor. Avrupa’da oynadığı son sezonda Barcelona ile Euroleague’de faul çizgisinden sadece %44.3 ile isabet bulabilmişti. Kariyeri boyunca ise %50 oranını bile yakalamakta zorlanan bir pivot, Dorsey. Bunun yanında hiç şut tehditi yok. Savunmada ise en büyük sorunu faul problemine erken girmesi ve yeteri kadar sahada kalamaması. 2013-14 sezonunda İspanya liginde sahaya çıktığı 44 maçta ortalama 14.9 dakika sahada kalmasına rağmen 2.7 faul ortalaması ile oynadı. Bunun en büyük nedeni yardım savunmalarında gösterdiği agresiflik ve kontrolsüz güç. Ayrıca zaman zaman hücumda da Dorsey bazen perdelerde bazen de pota altında kendine yer açmak için farkında olmadan aşırı güç kullanıp fauller alabiliyor.

dorsey 3“Sonuç”

Dorsey sahada “kalabildiği” her an takımına katkı sağlayabilen bir uzun ancak bunun olabilmesi için özellikle hücumda onu kullanabilecek ondan faydalanabilecek iyi bir ikili oyun organizatörü gerekiyor ki bu yolda Galatasaray ve koç Ataman da doğru bir hamle yapmak için sabırla Huertas’ın cevabını bekliyor. Huertas ya da benzer tarzda bir oyun kurucuyu da alıp direksiyona geçirebilirlerse tepeden oynanacak ikili oyunlara dayalı bir hücum sistemi olacak Galatasaray’ın. Dorsey’nin yaptığı sert perdeler hem 1 numaraya kendi şutunu ya da penetresini yaratma fırsatı verecek hem de Dorsey’nin güçlü devrilmeleri sonrası topla buluşması durumunda doğacak savunma rotasyonu ile Schilb, Micov ve Green gibi ceza atıcıları bir çok fırsat bulabilecek yay gerisinde. Lasme ise özellikle orta mesafe şut tehditi ile hücumda ekstra bir opsiyon sağlayacak. Savunmada ve ribaundlarda ise Eurocup seviyesinin üzerinde bir pota altı ikilisine sahip oldu sarı kırmızılılar. Burada kritik nokta Dorsey’nin faul problemine girmeden sahada kalarak sadece “basketbolu” düşünmesi olacak. Mental anlamda sorun yaşamayan ve konsantre bir Dorsey sahada büyük fark yaratacaktır. Lasme ile savunmada da çok verimli bir ikili olacaklar.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

Mail: fersu77@abcspor.com

twitter: @fersudeniz