https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

HEDO MU MEMO MU ???

Okunması Gerekenler

eren10Basketboldaki klasik karşılaştırmalardan birkaçını sizler için değerlendireceğim, ‘Hangisi?’ Adlı serimizin ilk bölümünde halkımızın ‘NBA’de ki en iyi oyuncumuz hangisiydi?’ sorusu akıllara geldiğinde yaptığı kıyaslama olan ‘Mehmet Okur yoksa Hidayet Türkoğlu mu?’ kıyaslaması hakkında değerlendirmeler yapacağız.

Öncelikle iki oyuncunun önemli özelliklerine bakalım. Hedo, bir SF ve uzun olmasına(Howard’dan sadece 3 cm kısa) rağmen çok iyi bir top kontrolüne, mükemmel bir saha görüşüne ve oyun kurucu oynayabilme özelliğiyle özellikle Orlando’nun o 4 şutör 1 uzun sisteminde makina’yı yöneten oyuncu olarak başarıda büyük pay sahibi olmayı başarmıştı. Bunun yanında şut tehdidi olan Hedo, 3 sayı çizgisinin gerisinden de etkili. Aynı zamanda penetre seçeneğine de sahip. Hedo kısaca oyunu her yönüyle oynayabilen bir oyuncu.

Fakat Hedo’yu PF oynatmaya kalkarsanız, sonuçları hiç iyi olmaz, bunu Phoenix macerasında apaçık görmüştük. Hedo Phoenix’te Orlando’da oynadığı rolü oynayamazdı çünkü orda Nash vardı, ama Hedo’yu PF yapmak bununla açıklanabilir bir şey değil. Belki boy uzunluğu olarak PF oynayabilecek bir oyuncu fakat Hedo fiziksel mücadeleden fazla hoşlanan bir oyuncu değil, aynı zamanda yeterli atletizm’e de sahip değil. Bu nedenle NBA’deki atletik ve fiziksel mücadeleye dayalı oynayan PF’leri düşünürsek, ki PF oynarsanız pota altı savunmasına direkt olarak dahil olacağınızı da varsayarsak, Hedo 4 numarada oynayabilecek bir oyuncu değil.  Hedo için en iyi mevki gizli PG olan SF.

hedo memo2Kariyer karşılaştırmasına geçmeden önce bir de Memo’nun önemli özelliklerine bakalım. Bir pivot olmasına rağmen 3 sayı tehdidi olması onun en önemli özelliği, hatta Memo’yu Memo yapan özellik. Şut tehdidi onun hücumdaki verimliliğini çok fazla üst seviyeye çıkarıyor. Bunun yanında savunmada da gayet iyi işler yapan bir oyuncu Memo.

Fakat o da Hedo gibi fazla atletik bir oyuncu değil ve en büyük sıkıntısı NBA’deki atletik-hızlı uzunlar oldu. Hedo’ya göre mevkisinden dolayı olarak takımı yönetme gibi bir şansı yok, tabii ki pivotun en önemli parça olduğu bir sürü takım gördük, buna örnek olarak Shaq’lı Lakers’ı verebiliriz mesela, fakat takımın beyninin bir pivot olması, olabilecek bir şey değil. Bu yüzden aslında Hedo ve Memo’yu kıyaslamak çok mantıklı bir şey değil, çünkü iki farklı mevkiye sahip iki oyuncular ve farklı yönleriyle takımlarına katkı veriyorlar. Bunu da belirterek Hedo’nun daha yönlü ve takıma daha çok hükmeden, takımın kaderini daha çok değiştiren bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz.

Şimdi bir de iki oyuncunun kariyer karşılaştırmasını yapalım. Memo’yla başlayalım bu sefer, ilk yıllarını Detroit’te geçiren Memo, henüz NBA’deki 2. Yılında Detroit Pistons’la şampiyonluk yaşadı. O takımda çok büyük bir parça değildi elbet fakat gayet iyi bir bench oyuncusuydu ve 33 maça da ilk 5 başladı. Tabii ki Detroit’in Memo’ya, Memo’nun Detroit’e olan katkısından büyük bir katkısı vardı. Ben Wallace ve Rasheed Wallace gibi çok büyük uzunlarla birlikte oynama şansını ve süper bir roster içinde bulunma şansını yakaladı. Hedo’nun ilk yıllarıda Memo’nunkine benzer diyebiliriz.

hedo memo3Sacramento Kings’te henüz ilk yıllarında Batı Finali oynadı ve o ‘şikeli’ Batı Finali’nde Kings roster’ında yer alıyordu(Lakers’a karşı 2002 Batı Finali). Peja Stjakovic’in Back-Up’ı olmak ona çok şey kazandırmış olmalı. İlerleyen yıllarda Memo Utah Jazz ile en fazla Batı Finali’ne kadar ilerleyebildi ve o tahlissiz sakatlığının ardından tekrar Memo için artık o eski günler bitmişti ne yazık ki. Utah’ın o rosterında Deron Williams-Andrei Kirilenko-Carlos Boozer ve Gordon Giricek ile ilk 5’de yer alıyordu ve gerçekten takımın en önemli oyuncularından biriydi. Mehmet Okur’un kariyerinin en iyi noktası olarak Pistons’la aldığı yüzükten çok, 2006-2007 yılında Utah Jazz ile birlikte çıktıkları Batı finali’ydı benim için.

O Batı Finali’ni Spurs’e kaybettikten sonra ilerleyen senelerde yine Spurs ve Lakers onlara engel oldu ve NBA Final’lerine ulaşamadılar. Hedo’nun kariyerinin en parlak noktalarına bakalım birde.  2007-2008 sezonunda  ‘kendini en çok geliştiren oyuncu’ ödülünü aldıktan sonra, 2008-2009 sezonunda NBA Final’lerine çıkmayı başardı Hedo.

Hedo’nun başarısında 2 şey çok önemliydi, hatta 3; 1.si Stan Van Gundy’nin Magic’te kurduğu 4 şutör 1 uzun sistemi. 2.’si Hedo’nun bu sistem içinde makine’yi yöneten oyuncu olması, yani sistem içindeki rolü. 3. madde ise Dwight Howard.

Maddeleri tek tek açıklayacak olursak,  4 şutör 1 uzun sistemi NBA’de fazla kullanılan bir sistem değildi ve başarılı şutörleriyle ve Dwight Howard’la Magic bu sistemde başarılı oldu ve bu sistemden vazgeçmeyerek finallere kadar geldiler, yani bu madde de Hedo’nun kendisinden çok takımın kurduğu sistem onu başarıya getiren şeydi. 2 madde de Stan Van Gundy’nin Hedo’ya güveni ve ona takımın resmen anahtarını vermesi ve Hedo gerek lider kişiliği, gerek oyunu yönetme yeteneği ve saha görüşüyle Gundy’nin güvenini boşa çıkarmadı ve çok başarılı oldu. Son madde ise Howard, çünkü çok iyi bir uzuna sahip olmadan böyle bir sistemle başarılı olmanız neredeyse imkanız, ve Howard aradığınız o uzun. 3 yıl üst üste yılın savunmacısı oldu ve hücumda da takıma büyük katkı sağladı, Hedoyla çok iyi anlaşarak hem kendi hem Hedo’nun oyununu 2-3 gömlek yukarı çıkardı.

hedo memo4Bütün bu değerlendirmelerin ardından benim için Hidayet Türkoğlu’nun bir tık üstte olduğunu söylüyorum ve nedenlerine geçiyorum. En önemli nedeni Hedo’ya takım içinde biçilen değer ve Hedo’nun bunu fazlasıyla yerine getirmesi. 2.08 boyunda bir oyuncunun bu kadar iyi saha görüşüne sahip olması ve resmen bir PG gibi takımını yönetmesi gerçekten çok önemli bir olay, Hedo’ya bu konuda benzer oyuncuları söylersem eğer değerini daha iyi anlayacaksınız, Hedo’ya bu konuda benzer olan oyuncular Magic Johnson ve Lebron James… Evet Mehmet Okur bir takım için çok önemli bir parça olabilir fakat Hedo o takımı yönetip, o takımın bir makine gibi çalışmasını sağlayan oyuncu, Hedo önemli parçaların tıkır tıkır işlemesini sağlayan bir isim, Hedo bir orkestra şefi. Ve son olarak Hedo’yu 1 adım önde görmemin nedeni Boston Celtics’e karşı 2009’da oynadığı 7. Maç. Memo’nun aksine Hedo’nun Playoff’ların en kritik noktasında, Sezonun kırılma anında kariyerinin maçını çıkardığı bir maç var, Eğer izlemediyseniz kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim, Hedo’nun kesinlikle kariyerinin en iyi maçıydı o maç.

Yazımızın sonuna geldik, NBA’de ülkemizi en iyi temsil eden bu iki oyuncuya sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum, umarım gelecekte daha da iyi oyuncularımız olacak, Hedo ve Memo abilerinin yolundan gidecekler….

eren.sozen@abcspor.com

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular