https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

HER HAFTA ÖNCEKİNDEN İYİ OLUR

Okunması Gerekenler

HER HAFTA ÖNCEKİNDEN İYİ OLUR

Galatasaray maçı sonrası Erol Bulut’un açıklamalarını dinliyorum:
Rakibi, rakibin gecen seneden beri bir arada oynayan birbirine alışık bir oyuncu grubu ile oynadığını; Fenerbahçe’nin ise henüz alışma doneminde olduğunu anlatıyor; forvet hattını şekillendirmeye çalıştığından, eksikleri tamamlamaya uğraştığından bahsediyor ve bunları söylerken asla bahane ardına sığınıp, “Enkaz devraldık” edebiyatı yapıyor gibi durmuyor.
Oyunu ve takımını elinden gelen en iyi şekilde analiz eden ve analizlerini gereksiz süslemelere bulaşmadan kamuoyu ile paylaşan, kendine ve ekibine güveni her halinden belli bir teknik direktör var karşımda.

Ve en önemlisi, diyor ki “Ozan Tufan çok iyi bir maç oynadı. Bugünkü hedefimiz rakibimizin sol tarafını kapatıp, sağ stopere Luyindama’ya yönlendirmekti. Ozan’a baskı yapmasını istedik. Bugün çok iyi yaptı.”
Vay vay vay vay vay arkadaş! Karşımızda en sade, en anlaşılır şekilde futbol konuşan, teknik-taktik anlatabilen bir
“Hoca” var. Yahu biz en son, bir sene boyunca Ersun Yanal’dan kesintisiz şekilde “Fenerbahçe Büyüklüğü” hakkında ortaokul seviyesinde kompozisyonlar dinlemiştik! Nasıl hasret kalmışım futbol konuşan, neyi neden yaptığını, ne planladığını anlatabilen bir teknik adama!

Yanlış anlaşılmasın; Ersun hocayı seven, beğenen, türlü nedenden potansiyeline ulaşamamış bir futbol adamı olduğuna inanan biriyim ama şu son doneminde resmen içimizi dağladı! En sonunda bana bile “Hiç bir planı yok, ne yaptığını ya da ne yapacağını bilmiyor, elinden anca masal anlatmak geliyor” dedirtene kadar “Fenerbahçe büyüktür, eğilmez, boynunu bükmez, çömelmez…” diyip durdu! Erol Bulut ise hem sahada bize bir şeyler gösteriyor hem de saha dışında bizlere “Merak etmeyin, planım var, projelerim var, daha iyi olacağız..” mesajı veriyor.

Galatasaray’ın topu tutup, set oyunu oynatacak, oyun kuracak isimleri yok ortasahasında. Fatih Terim de maç sonu “Ah bi registam bile yok, Seri’yi özledim yeminle” derken buna işaret ediyordu. Bu yüzden, Galatasaray’ın Fenerbahçe maçına kadar en iyi yaptığı şey hızla, direkt rakip ceza sahasına inebilmek, topu gol vuruşu yapabilecek adamlarına servis edebilmekti.
Erol Bulut rakibinin yapabileceklerini şahane analiz etmiş; maç boyu Galatasaray’ı ceza alanına sokmadı. Falcao bir defa bile topla ceza sahasında veya çevresinde buluşamadı! İlk defa bir arada oynayan stoper ikilisine rağmen rakibin forvetlerine nefes aldırmayan bir Fenerbahçe izledik.

Genel rakamlara baktığımızda da görüyoruz ki Galatasaray 6, Fenerbahçe 19 defa topla buluşmuş rakibin ceza alanında. Bunun dışında da topla oynama ve isabetli şut hariç hemen her istatistikte önde Erol Bulut’un takımı…
Buradan “Fenerbahçe iyi” sonucu çıkmaz belki ama Erol Bulut’un en azından takım savunmasını toparladığını, yeni isimler birbirine alıştıkça savunmanın ve hücum presinin daha da iyi olacağını söylemek mümkün.

Hücumda da Samatta, kısa sürede topla olan ilişkisi ve her hareketi ile “Merak etmeyin, biliyorum ben bu işi” dedi. Samatta’nın katılımı ile, mutlaka ilerleyen her hafta hücum hattı daha iyi olacaktır . Samatta alışacak, Sosa ve Mert Hakan forma girecek, bir şekilde Samatta’yı besleyecek kanat formasyonu şekillenecek… Buradan sonra anca daha iyiye gider bu iş.

Fenerbahçe adına bence tad vermeyen şeyler:
– Takımın en iyilerinden olmasına rağmen halen daha sanki sezonu daha açmamış, daha tam kendini vererek oynamıyor gibi gözüken Gustavo…
-Canla başla mücadele eden, savunmaya beklediğimden fazla fayda saglayan ama hucumda hiç üretemeyen Thiam ve Valencia.
– Tüm iyi niyetine rağmen bir türlü hiç bir fayda sağlamayan ama buna ragmen 80 dk sahada kalan Deniz Türüç…

………

Yalnız Deniz Türüç demişken şunu da yazmam gerek. Maç bittiğinden beri bir ekran görüntüsü üzerinden sosyal medyada linç ediliyor Deniz. Nasıl olur da Galatasaray defansı açılmışken bomboş durumda kalan adama ara pasını atmamış da ezbere kanada atmışmıș topu… Akan oyunda, hızla çıkılan pozisyonda anlık bir ekran görüntüsü… Tabii ki keşke görebilse, atabilse ama o an o boşluğu göremedi diye oyuncu linç edilir mi, hasta mısınız arkadaş siz? Bu gözle oturup geçmiş maçları izlesek eminim ki Alex’in de Emre’nin de onları bırakın Zidane’ın, Xavi’nin Pirlo’nun dahi böyle kaçırdığı, o an göremedigi pas fırsatlarını buluruz!
Deniz’in oyununu beğenmemiş, 80 dakika sahada kalmasını yanlış bulmuş olsam da böyle saçma sapan bir linç kampanyasının en basit haliyle gerizekalılık olduğunu düşünüyorum.

Sevgiler, saygılar,

mail: baris.tumok@abcspor.com

twitter: @baristumok

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular