https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

HER SENE BÖYLE

Okunması Gerekenler

Ne güzel bir hayat dersidir akarsu, küçük engellerin üzerinde köpürür, büyüklerin yanından sessiz geçer der Cebap Şehabettin.

Doğru der şair, yaşam aynen de böyledir, gücünün yettiğini köpürte köpürte, kanırta kanırta, gücünün yetmediğine yumuşakça..

Şampiyon olmak istiyorsan aynen akarsu gibi olacaksın, Anadolu takımlarını ezip geçeçeceksin, derbilereyse bir puan kötü puan değil gözüyle bakacaksın, kontrollü oynayıp kazanmaya çalışacaksın.

Fenerbahçe ise tam tersi, derbilerde köpürürüyor küme düşen takımlara puanları saçıyor, devre arasında da paraları. Hep böyle olmadı mı son yıllarda?

İki kanat forveti ve sol bekinin eksikliğinde Fenerbahçe yine bir derbide coşkulu, göz doyuran ve iyi bir futbol oynayarak kendi evinde kazanmayı bildi..

Rodrigues, Moses ve Hasan Ali’nin sakatlık sebeibyle yer almadığı maça Ersun Yanal bana göre sürpriz bir kadroyla çıktı, içinde doğruların ve yanlışların olduğu tercihleriyle.

Emre’nin neden kadroda olmadığını bilmiyorum, muhtemelen bir rahatsızlığı vardır ama ben olsam Emre sağlam da olsa oyuna sonradan alarak kendisinden faydalanmayı tercih ederim çünkü Emre takımını eksik bırakıyor. Belki 90 dakika sahada kalmak için enerjisini tasarruflu kullanmaya çalışıyordur orasını bilemem ama haftalar ilerledikçe form grafiğinin düştüğü de aşikardı.

Rodrigues’in geçen hafta yediği kırmızıyı hayra yoranlardan biri de bendim, Ferdi’yi ilk 11 de bekleyenlerden biri de bendim Ersun Yanal Deniz’i tercih etmiş, saygı duyarım, Deniz fena da oynamadı bir de asist yaptı.

Fenerbahçe’nin iyi oynayarak kazandığı maçların bir gizli kahramanı vardı, Tolga Ciğerci; sade oyun anlayışı, gol bölgelerindeki sezisi ve bitip tükenmek bilmeyen enerjisi ve sertliğiyle büyük katkı sağlıyordu, haftalar sonra ilk kez bugün sahadaydı ve kendisine dair bildiğimiz ne varsa sahaya yansıttı..

Öte yandan Ersun Yanal stoper kökenli olmayan oyunculardan defans hattı oluşturuyor diye eleştiriliyordu, Zanka-Serdar ikilisiyle oynamaya başladıktan sonra geri dörtlüdeki sorunlara da çözüm bulmuş gibiydi, Zanka’nın düşen formunun ardından hatırlanacağı üzere Sadık’a sarılmıştı, bugün yine Jaja’ya döndü, bana göre hataydı, Jaja da fena maç çıkarmadı. Yaşanılan puan kayıplarının yarısının müsebbibi Altay-Jaja ikilisini böyle bir maçta tercih etmesi bana göre kumardı.

Baştan da dediğim gibi Fenerbahçe coşkulu başladı, 3. dakikada Dirar az daha perdeyi aralıyordu, olmadı ama Fenerbahçe’nin baskılı ve istekli oyunu çok etkili kanat atakları getirmese de penaltı getirdi, ardından Ozan’ın füzesi geldi, ilk yarının bitiminde gelen Atiba’nın golü ise Beşiktaş’a umut getirmekten öteye gidemedi ama olası bir hezimeti önleyen bir etken oldu..

Özelikle ilk yarıda çok etkili bir Fenerbahçe vardı sahada ama etkili kanat oyuncularının yokluğu net pozisyon sayısına çok tesir etti. Fenerbaçe orta sahası önceki maçlara göre çok daha etkiliydi, Gustavo-Ozan-Tolga üçlüsü orta sahadaki fizik üstünlüğünü Fenerbahçe’ye kazandırdı..

Ozan müthiş bir gol attı, yine çok iyi oynadı ama Gustavo öyle bir maç çıkardı ki anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalır. Kaç top kesti, kaç kez ikili mücadele kazandı bilemiyorum, istatistikleri yarın öğreniriz ama şunu diyebilirim ki Beşiktaş orta sahasına tek başına yetti, orta sahada resmen yargı dağıttı..

İlk yarının uzatma dakikalarında gelen gol Beşiktaş’ın ilk ciddi atağı ve ilk gol girişimiydi ötesini siz düşünün. Lüzumsuz bir faul, adam paylaşımındaki kronik hata, yine aynı şekilde kalecinin bir tereddütü sonrası Atiba yürüye-yürüye ceza sahasına girdi ve gol vuruşunu yaptı. Bu gol şampiyon adayı bir takımın yememesi gereken bir gol maçın adı her ne olursa olsun. Bu gol maçın kırılma anı da olabilirdi ki; Beşiktaş ikinci yarıya bu golün vermiş olduğu moralle istekli başladı, beraberliği getirecek golü de bulabilirdi.

Galatasaray’da Muslera’nın katkısı ortadayken böyle bir kaleciyle sezona başlamayı ben anlamıyorum hem de böyle bir sezonda. İki stoper transfer ettiğin halde Jaja’nın hala defans göbeğinde oynamasının ise hiçbir izahı olamaz, bu nasıl bir transfer planlaması ?

İkinci yarının ilk 10 dakikası Beşiktaş biraz ısırır gibi oldu ama Fenerbahçe oyunu çabuk dengeledi, 73.dakikada Muriqi’nin attığı gol ise Beşiktaşın gardını tamamen düşürdü, Ersun Yanal da bir sürprize mahal vermemek istercesine skoru tutma gayretinde olduğunu bizlere hissettirdi oyuncu değişiklikleriyle ve Fenerbahçe çok değerli bir 3 puanı hanesine yazdırdı.

Gelelim ceza tahtasına.. Kruse. Ersun Yanal’ın bugün Kruse’siz başlayacağını düşünüyordum, kendisine güvenmiş, formayı vermiş, yüzünü kara çıkartı mı bilmem ama bence bugün takımın en kötüsüydü. O bölgede Ferdi’yi oynatabilir hatta Deniz’i oynatabilir ama bu halde bu formayı Kruse’ye vermek bence doğru değil.

Sivas maçında bölgesinden iki gol yediren İsla bugün yine anlamsız işler yaptı ama kendisinin yedeği yok şu ortamda. Sol bek transferi gerçekleşirse ne Dirar’ı kesebilir ne de Ozan’ı..

Serdar Aziz bildiğimiz gibiydi, yüreğiyle oynadı, Tolga Fenerbahçe orta sasına enerji getirdi. Dirar da yine işini yapanlardandı.

Hakem Cüneyt Çakır görünürde kötü bir maç yönetmedi gibi ama verilmeyen kritik fauller var, yine işini yaptı yani, sinsi-sinsi bir takım işler çevirdi, pozisyon tekrarlarını görmeden net bir şey söylemem şu an için zor..

Sene başından bu yana oynattığı futbolu zerre beğenmediğim Abdullah Avcı ne olduğu belirsiz bir taktikle Kadıköy’e kahraman olmaya gelmiş, açık futbol oynattı ama fena avlandı, Fenerbahçe’nin kaliteli bir ofansif orta saha oyuncusu olsaydı bugün takımı büyük fark yerdi.

Fenerbahçe bu galibiyetle tekrar yarışa döndü ve Kadıköyde’ki yenilmezlik serisine de bir yenisini ekledi. Hani taraftarı diyor ya işte böyle her sene böyle diye. Hakikaten de öyle, bu stadın büyüsü ayrı, Fenerbahçe’nin derbi sevdası apayrı..

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular