Ezan Türkçe okunmalı mı diye ne zaman bir tartışma açılsa, dikkat ediyorum, Türkçe okunsun diyenlerin alayı camiye gitmeyenler, namaz kılmayanlar ve en çok da onların sesi çıkıyor. Fenerbahçe de ne zaman bir hayal kırıklığı yaratsa, yenilse, neden oldu, nasıl düzelir tartışmalarında sesi en çok çıkanlar da, en çok fikir beyan edenler de Fenersizler. Camiye giden hangi dille davet edilmek istiyorsa, o dille davet edilsin, mesela ben gitmiyorum, fikir beyan etmeye de hakkım yok, bütün yıl Fenerbahçe düşmanlığı yaparak rant elde edenler de sussunlar, biz tartışalım eksiği, gediği, yanlışı!!!
Shakhtar’la oynanan ilk maçta, hele ki o maçın ilk 30 dakikasında gerçekten kötüydük. Ancak ikinci maçta Shakhtar’a 3-0 kaybedecek kadar kötü bir oyun oynamadık. Fenerbahçe’nin ikinci yarının ilk 20 dakikasında oynadığı bir futbol var ki; bence değerlendirme yaparken bu 20 dakikayı referans almak lazım ve gerçekten ilerisi için umut verici. 1 ay sonra taş gibi takım oluruz, transfer desteği de gelirse bomba gibi takım oluruz.
Şimdi biraz eleştirmek istiyorum yönetimi, bu sene çok övdüm ya. Takımın papazlarıdır diye Emre, Selçuk, Egemen ve Bekir’i gönderiyorsan Volkan’ı da orada tutmayacaktın. Volkan’a kim kötü kaleci diyebilir ? Hiç kimse. Kim istikrarlı diyebilir ? Hiç kimse. Volkan lobisinin ağır bastığını Fenerbahçeliliğine inandığımız muhabirler belirtiyor Ospina’dan vazgeçilme nedeni olarak. İlk maçın kahramanı Volkan, ikinci maçta kalesine gelen hemen her topu içeri alan da Volkan. Alves ve Meireles, defalarca Fenerbahçe’yi yakmış iki tane gayri profesyonel oyuncu. Egemen gibi güvenilir bir oyuncuyu gözünü kırpmadan gönderiyorsan, Alves’i göndermesen bile onu yedekte bırakacak bir stoper transfer etmen lazımdı!
Bence bu konuda yönetim hata yaptı. Peki Raul Meireles iki senedir bu takıma ne vermiş ? Futbolculuk tarzını bu lige uygun bulmuyorum. Hoca Portekizli, vatandaş kıyağı ve kariyeriyle bir şekilde kaldı Raul. Maaşı da yüksek bir oyuncu, bu seneki politikaya göre kesin gitmesi gerekirdi, Emre gibi adam gitmişken Meireles’in burda durması kanıma dokunuyor. Pereira’yı eleştireceğim biraz, haftalardır övüyoruz. Futbolda iki farklı oyun planı var temel anlamda. Ya dikine hızlı oynarsın, hücum futbolu denir ya da topa sahip olarak oyunu domine etmek üzerine kurulu pas futbolu. Bu senin felsefendir ama sahaya hücum etmek için çıkarsın, rakip gömülür, pas futbolu da oynamak zorunda kalırsın, rakibin orta sahası sana ağır basar, rakip sana saldırır, maç pin pon maçına da dönebilir kader kısmet bir yerde.
Pereira bu ligi tanımıyor, çoğunlukla pas oyunu oynamak zorunda kalacağını bilmediği için olabilir, Emre’nin gitmesine ses çıkarmadı. O zaman Emre’nin yerine alacağın oyuncu orta sahayı topla çabuk geçen, hızlı bir oyuncu olmalı. Sana teklif edilen kim ? Ozan Tufan ? 20 yaşında adam, ülke futbolunun göz bebeği bir isim. Niye istemiyorsun ? Yavaşmış. Peki sen gittin kimi aldın ? Josef de Souza ? Çok mu hızlı ? Souza kötü adam değil. Topsuz oyunda iyi, ayağı temiz, akıllı oynuyor, hızı da o fiziğine rağmen iyi falan ama bu adam bana göre Mehmet Topal’ın muadili. Panalgine-Novalgine gibi. İkili mücadelelerde Topal kadar iyi değil, topla zaten becerisi yok, set oyunu falan da oynayamaz arzu edilen düzeyde. 8 milyon da çok fazla zaten.
Orta sahayı çabuk ve dikine geçeceğim diyen adam oraya Meireles’le Diego’yu yan yana koymamalı. Mecburiyet ayrı bir konu ama Diego da tek pas oynamıyor, topu alıp gidemiyor, etrafında bir tur atmadan, kendi kendine bir çalım atmadan pası vermiyor. Sen Diego’yu set oyununda pas istasyonu olarak değerlendireceksin. Bütün toplar Diego’da mantığı deplasmanda seni yavaşlatır ya da Meireles’le ikisi çok fazla. Bence orta saha konusunu Pereira çok önemsememiş ve kendiyle de çelişiyor. Pereira’nın duruşunu, enerjisini ve hırsını çok sevdik ama bu düzeyde bir maçta böyle bir hakeme karşı dopingli Fred’e yaptığı hareket takımın motivasyonu da bozdu. Sinirlerine biraz daha hakim olması lazım.
Shakhtar Donetsk’in sportif direktörü eski ünlü hakem Lubos Michel Lubos çok tahrik etmiş, hakemin verdiği kararlar çok art niyetli ama derbiler oynanacak. Farklı şeyler olmayacak. 2-0’ın hemen ardından bir gol bulsan bütün iş karışır ama Sayın Pereira ikinci golün ardından öğrencilerinin gösterdiği refleksi de beğenmedim. Böyle bir maçta oyuncu değiştirmek için bu kadar beklenmez. Stoch, Alper oyuna dahil edilmiş olmalıydı. Dikine çabuk oyun ve önde baskı daha agresif iki kanat oyuncusu ve forvet arkasıyla olur. Nani’nin yerine Kuyt olsa, Diego’nun yerine genç bir Emre olsa, Sow’un yerinde bir Serhat Akın, Tuncay Şanlı olsa o dediği olur. Diego’yla, Nani’yle, Sow’la bu oyunu oynamaya kalkarsan Topal ve Souza kiminle baş edecek??
4-4-2 gibi oynayıp, önde basacağım falan diye kasmak yerine, bu sisteme yumuşak geçiş 4-5-1 gibi oynayıp yavaş yavaş geçiş yapması lazım. Bir Van Persie, Nani’yle şampiyonlar liginde onu silkeleriz, bunun tozunu alırız falan zor. Van Persie büyük oyuncu, topu getirirsen oralara çok iş yapar. Nani yüzü dönük oyunu seviyor. Kontratak oyununda sıkı markaj altında Fernandao kadar etkili değil. Çok süratli de değil ama çok iyi bir futbolcu, dar alanda çok kilit açar. Bence bir kanadımız çok sağlam ancak diğer kanat için Moussa Sow güvenilir olmayan bir oyuncu. Shakhtar maçında önünde bir adam var, topu atıp uzaman lazım, Moussa böyle bir oyuncu değil.
Buraya hızlı bir kanat oyuncusu lazım ve genç takımla idmanlara çıkan mutsuz Volkan en ekonomik çözüm olur. Orta sahaya alınması gereken iki yönlü bir oyuncu, bir kanat oyuncusu ve sol ayaklı, geriye çabuk koşan bir stoperle harika bir takım oluruz. Aldığımız duyumlar, Aziz Yıldırım’ın bir Appiah lazım dediği yönünde. Çok doğru bir tespit, testi kırılmadan yolu gösterenler de oldu. Taraftarlar da bas bas bağırdı, yeri gelince taraftar çok biliyor, herkes uzman diye özellikle yabancı antrenörler çok şikayetleniyor ama bizim taraftar futboldan anlar.
Unutulmasın ki Her Türk Teknik Direktör Doğar:) Neyse, Şampiyonlar Ligi rüyamız bitti. Avrupa liginde devam edeceğiz artık. Bu kupayı almalıyız, bir iki transferle bu kupa gelebilir. Finali bile kupayı almak kadar güzel. Haydi Başkan, bir stoper, bir ön libero ve bir de kanat.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907
