https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

KAÇAN BALIK BÜYÜK OLDU

Okunması Gerekenler

KAÇAN BALIK BÜYÜK OLDU

Rakiplerin kaybettiği bir haftada piyango gibi bir maçtı Beşiktaş için Malatyaspor sınavı. Kazansaydı Galatasaray ile 7, Fenerbahçe ile 5 puan fark yapacak ve rakiplerinin direncini ciddi ölçüde kırabilecekti. Aynı zamanda 5 yıl sonra ilk kez 7 maçlık bir galibiyet serisi yaparak özgüvenini daha da arttıracaktı. Tüm bu fırsatları tepince kaçan balık da büyük oldu.

Son haftalarda kazanan kadroda değişiklik yapmadı Abdullah Avcı. Belki N’Koudou sakat olmasa Diaby veya Rebocho’yu kesebilirdi, ama onun yokluğunda Caner yine sol öndeki yerini almıştı. Malatyaspor Sergen Yalçın önderliğinde dersine çok iyi çalışmış bir görüntü verdi maç boyunca. Bir an bile taktik disiplini elden bırakmadılar ve savunmada çok dikkatli oynadılar.

Aslında Sergen hocanın alıştığımız oyunu hücum ağırlıklı, cesur bir oyun tarzıdır. Ama bu şekilde oynarsa işini riske atacağının farkında olarak taktiğini ona göre belirledi, Beşiktaş’ın iç saha maçlarını iyi analiz ettiğini gösterdi. Beşiktaş yine topa çoğunlukla hakimdi, ama rakip yarı sahada üretkenliği zayıftı. Oyuncular savunmadan pasla çıkıyor, gereksiz uzun toplar atmayı mümkün mertebe tercih etmiyor, garanti oynamaya çalışıyordu. Ama garanti oynamayı da fazla abartıp hiç risk almadıkları için karşılarına her rakip çıktığında topu kaptırmak yerine yana veya geriye dönerek atak tazelemeyi tercih ettiler. İyi kapanan bir takıma karşı set hücumu yapmakta yıllardır zorlanıyor zaten Beşiktaş takımı. Şenol Güneş’in son iki sezonunda da bu şekilde kendi evinde iyi savunma yapan takımları açmakta zorlanıyordu Siyah-Beyazlılar.

Şenol hocanın yaptığı şey topu Quaresma ve Caner’e aktarıp onlarca orta yapmalarını istemek oluyordu. Bu karambollerden bazen gol çıkıyor, çoğunlukla da gol gecikirse direnci artan rakip puan almayı başarıyordu. Avcı ise bu kadar orta bombardımanı yapılmasını istemiyor ama rakibin ördüğü duvarı delecek çareleri de şimdilik bulamıyor. Tabii bunda Beşiktaş’ın hücum oyuncularının hemen hemen tamamının kalite ve form düşüklükleri de büyük bir etken. Eğer Talisca gibi, Gomez gibi kilit açan oyuncuları olsaydı çoğu maçta golü erken bulup, çok daha fazla puan toplayabilirdi Beşiktaş. Ama bu tip bir oyuncu olmadığı gibi, Adem Ljajic gibi bir silahın da yaratıcılıkta en kısır dönemlerini yaşaması gol yollarında elini kolunu bağlıyor Beşiktaş takımının.

Malatyaspor maçından önceki 6 maçlık seri zaten hücum performansıyla değil, savunmadaki başarıyla gelmişti. Bugün de Beşiktaş maçın son dakikalarına kadar rakibine tek bir pozisyon imkanı dahi vermedi, ama kendi de oyunu rakip sahaya yığmasına karşın net pozisyonlar bulmakta zorlandı. Ljajic’le beraber Burak’ın da kötü gününde olması, Diaby’nin yeterli kaliteyi gösterememesi gol getirecek üretkenliği imkansız kıldı.
Yine de Beşiktaş hak etmiş olduğu 1 puanı, en azından maçı golsüz bitirerek alabilirdi. Ama son 10 dakikaya girdikten sonra Abdullah hoca 3. değişikliği sırf yapmış olmak için yapınca bunu da başaramadılar. Rakibin bir çok atak başlangıcını daha başlangıç aşamasında kesen Elneny gibi bir oyuncuyu çıkartıp, son haftaların formsuz ismi Güven’i sokmak tamamen mantık dışıydı.

Beşiktaş zaten oyunu karşı kaleye yığmıştı, Malatyaspor yarı sahayı bile geçmekte zorlanıyordu. Gol atılamasa bile en azından yeme ihtimali oluşmazdı. Ama önceki iki değişikliğin aksine, tamamen gereksiz ve mantıksız bir kumar oynanınca Malatyaspor’un gol atabileceğini hissettim. Bu hissimin 1 dakika içinde gerçekleşmesi de futbolun cilvesiydi!
Beşiktaş tribünlerinin sezon başından beri en coşkulu olduğu, en iyi desteği verdiği ve kazanılabilse önümüzdeki hafta oynanacak derbi öncesi psikolojik üstünlüğü tamamen ele almasını sağlayacağı bir fırsat heba edilmiş oldu. Bugün kazanılsa Beşiktaş Kadıköy’e çok daha rahat çıkabilecekti, ama şimdi o maç rakip için bir ayağa kalkma fırsatına dönüştü. Tabii rakibine bir daha ayağa kalkamayacağı kadar ağır bir darbe vurma fırsatı da Beşiktaş’ın önünde duruyor.

Lig uzun maraton, fırsatlar tekrar tekrar ayağınıza gelir. Ama bunları birkaç defa teperseniz ligin sonunda ahlar vahlar çekersiniz, tıpkı Beşiktaş’ın son 2 sezonda yaşadığı gibi. Derbi maçına işte bu bilinçle hazırlanmalı Beşiktaş…
Dipnot: Maçın başından beri kart görmek için adeta kaşınan, sonunda hak ettiği kartı itiraz üzerine gören, buna rağmen akıllanmayıp her hakem kararında el kol yaparak ikinci kartla atılmak için resmen çırpınan ve sonunda bunu da başaran Caner Erkin’e Beşiktaş yönetiminin ağır bir ceza vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bu kadar sorumsuzluk olmaz, buna göz yumulursa daha çook canı yanar Beşiktaş’ın.

mail: olcay.nurlu@abcspor.com

twitter: @olcyrnlu

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular