KADIKÖY RİTÜELİ
Juve-Real finalinin olduğu gece, az ötemde ucuz bira satan bir mekan var, Kamboçya’lılar maçı seyrediyorlar, maçın bitiş düdüğü ile birlikte sevinç çığlıkları duyuldu, birbirlerine sarıldılar, Real’in kupasını kutladılar başkent Phnom Penh’de. Büyüklük bu işte, o kadar büyüğü yok bu ülkede.
Galatasaray seçime gidiyor, başkan adayları var ortada, kim diye merak ediyorsun Google’da fellik fellik haber arıyorsun çünkü o haber karşına çıkmıyor. Fenerbahçe’de divan başkanlığı seçimi var, 1 haftadır gündem, adaylar kanal-kanal geziyor, Real kadar büyüğü yok bu ülkede ama bu kadar büyüğü var demek ki, derbisi, kupası, şampiyonluğu hikaye.. Bunu yazmadan maça geçemeyeceğim.
Fenerbahçe sürpriz bir 11’le başlamadı maça, belki Ferdi sürpriz sayılır ama bana göre değildi..
Torrent Barça maçı taktiği ile maça çıkacak diyenler çok yanılmadı, ikinci bölgeyi parsellemek için takımını hazırlamış ve domuzdan ne koparırsam kâr mantığı ile çıkmış maça, valla ikinci bölgeyi de iyi kapadı..
Neden diyorum, haftalar sonra Fenerbahçe’nin en az pozisyona girdiği maçı izledik, 2 pozisyon ve 2 gol ve Rossi’nin şutu yok kaleye, Torrent dersini iyi çalışmış..
İsmail Kartal’ın taktiği açıktı, sağ kanattan Osayi’yi sıfıra kaçır, mutlaka bir şey olur demiş ve 26.dk da oldu 26 sırt numaralı Zajc Osayi’nin getirdiği topta golü tabelaya yazdı ve ilk yarı 1-0 bitti.
Golden sonra her iki takımda oyun planına sadık kaldı, Galatasaray savunmada kontrollü bir kontratak oyununa devam etti, deyim yerindeyse Fenerbahçe askerden yeni gelmiş gibi gol aradı ama dediğim gibi orta sahada beklediğimiz pas trafiğini gerçekleştiremedi Fenerbahçe ve pozisyon da üretemdi..
İkinci yarı da ilk yarının kopyası oldu, Torrent fark yememek için gelmiş maça, yine orta sahayı iyi parsellediler, tek pozisyon verdiler, onda da golü yediler ve maç 2-0 sona erdi.
Öyle diyorlar, böyle diyorlar ama Torrent derisini iyi çalışmış, ben başarılı buldum. Crespo yıldızlaşmadı, neden öyle diyorum, Fenerbahçe’nin son haftalardaki şifresi basit ve hızlı bir oyundu ve bu oyunun mimarı olarak Crespo öne çıkmıştı, bu kez pas opsiyonları kısıtlı kaldı..
Torrent’in taktiği defansta belki bir nebze söktü ama ofansta hiç sökmedi, kontra için çıkmışlark ama ne Kerem ne de Gomis yeterince top alabildi ve Altay yere yatmadı desem yeri var..
Fenerbahçe basit oynuyor, hızlı oynuyor, basit derken sade anlamında, ben başarılı buluyorum bu oyunu ve aynı zamanda da modern buluyorum. Bugün de aynını oynamak için çıkmış sahaya ama rakibi çok izin vermedi ama futbolun güzel tarafı, 10 pozisyona girip 2 gol atan takım bugün 2 pozisyona girip 2 gol attı ve hakettiği 3 puanı aldı.
Futbolda ekstra çok önemli, defansif bir görevdeki oyuncunun gol atması mesela, bugün Zajc’ı ön plana çıkarmak istiyorum, ligdeki 9. golünü atarak çok önemli bir iş başardı ve maça damga vurdu. Onun dışında öne çıkan başka bir oyuncu olmadı.
Galatasaray vahim durumda, Marcao, Kerem, Babel ve Muslera dışında ligin üstünde hiç bir oyuncusu yok ve ikisi artık futbol için dede konumunda, Fenerbahçe ise ışık saçıyor, 2 transferle çok farklı şeyler konuşuyor oluruz..
2 maçtır Kadıköy’de Galatasaray kazanıyor, çekirge zıplıyor diye yorumlamıştım, bugün zıplayamadı ve Kadıköy klasiği kaldığı yerden devam etti.
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
