https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

KADIKÖY RUHU İLE

Okunması Gerekenler

İlk devrenin sonunda oyundan düştük nedense, baskı yedik, hatta Altay’ın önemli kurtarışları oldu bir kaç tane. O bölümde korkmadım desem yalan olur. Öyle ya, tarihimizde küme düşen takımlara kaptırdığımız puanlar yüzünden kaçan onca şampiyonluk ve fırsat var. Neyse ki korkulan olmadı. Takım 60’tan sonra oyunu dengeledi ve beklenenin üstünde direnç gösteren Göztepe’yi geçmesini bildi.

Belki de bizi aldatan bir kaç haftadır Göztepe’nin sergilediği havlu atmış görüntüydü. Halbuki bu maç küme düşecek olan futbolcular için bir vitrin maçıydı. Onlar da çok iyi mücadele ettiler. Fenerbahçe’yi ciddi anlamda zorladılar. İşte o zorlandığımız bölümlerde takıma tribünlerden gelen kesintisiz destek itici güç oldu. Bu bir derbi maçı değildi. Şampiyonluk şansımızın mucizelere bağlı olduğunu da biliyordu taraftar. Yine de 50.000 kişi tribünlere koştu ve takımını kötü oynadığı dakikalarda bile sürekli destekledi. Artık belli oldu, özlediğimiz ”Kadiköy ruhu” geri geldi.

Zaten esas böyle zamanlarda taraftara ihtiyaç var. Kötü oynarken de takımının yanında olacaksın, hiç bir futbolcuyu ıslıklamayacaksın, Oyuncuları hem motive edeceksin hem de özgüvenlerinin artmasına katkıda bulunacaksın. Helal olsun Fenerbahçe taraftarına.

Bir helal olsun da haftalardır başarıyla mücadele eden futbolcularımıza. Mücadelenin atardamarı Crespo. Bir türlü yorulmak bilmiyor. Bugün de orta göbekteki partneri Zayc’ın önüne çıktı. Osai rakibin Berkan ve Moubandje ile çiftlediği kanada karşı ilk yarı zorlandı. Son bölümde ikisi de oyun dışı kalınca orayı otobana çevirdi. Ferdi sol bekte iyiydi ancak maç içinde Szalai’nin önüne geçince sanki daha az etkili oldu. Geçen sezonlardan farklı olarak bu sezon Ferdi çok kuvvetlendi. Ön tarafta bu haliyle katkısını merak ediyordum. Tek maç ölçü değil ama sanki bek olarak daha değerli olduğunu teyit eden bir oyun oldu.

Diğer bir ekstra katkı golüyle Serdar Aziz’den geldi. Öbür Serdar’ımız santrafor Dursun’umuz göze hoş gelen hareketler yapmak istiyor. Yapıyor da zaman zaman ama en önemli işi pozisyona girmek. Bugün istediği pozisyonları bulamadı maalesef. Kim ise kritik müdaheleler yaptı ama bir kaç hatası oldu topla çıkarken. Mert Hakan da istekli olmasına rağmen İrfan Can’ı aradı biraz al-ver yapmak için. Pelkas ise şanssız sakatlığı yüzünden kendini gösteremeden çıktı.

Rossi de kendini tam gösteremeyenlerdendi bugün. Birebirde adam geçmemesini yadırgıyorum biraz. Bitiricilik konusunda da çok üst düzey değil. Ancak sürekli pozisyonların içinde. Belki de İsmail Hoca’nın onu genelde 90 dakika oyunda tutması bu yüzden. Ben olsam zaman zaman Rossi’yi de çıkartmayı düşünürüm ama hocanın kararına saygı duymak lazım.

Arda Güler’i kullanış şekline de saygı duyuyoruz hocanın elbette ama şunu da görmek lazım Arda girdikten sonra oyun bambaşka bir şekle büründü. Takım da tribünler de biraz daha ateşlendi. Yaptığı driplingler, kafayı kaldırıp verdiği paslar, arkadaşlarını 30 yaş üstü usta bir virtüöz gibi oyuna katması hepimizde inanılmaz heyecan ve coşku yaratıyor. Hocasının da yüzünü hiç kara çıkartmıyor.

Bu kararları veren İsmail Hoca da takımı ikincilik için gayet iyi bir duruma getirdi. Herkes aynı şeyi söylüyor, keşke Perreira gittiğinde hemen gelseydi İsmail Kartal diyorlar. Haklılar da. Ben de bu satırlarda ”aman yine hocasız kalmayalım” uyarısını çok yaptım. Aynı ”lütfen bilet fiyatlarını düşürün, taraftar tribüne dönsün” uyarısını yaptığım gibi. Şimdi soruyorum size : ”Kadiköy ruhu geri döndü işte, değmedi mi fiyatları indirdiğimize?”

mail alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

Son Haberler

AMATÖRCE

Yedigimiz iki gol de olacak iş değil. İlkinde ortada fol yok yumurta yok. Rakibin ne baskısı var ne pozisyonu....

Benzer Konular