KAPTANIN SIRTINDA

KAPTANIN SIRTINDA

Beşiktaş’ın firesiz geçen 3 maçtan sonra bunu bir seri haline getirmesi için kritik deplasmanlardan biriydi Malatya. Şampiyonluk yarışındaki rakipleri iyi de olsalar, kötü de oynasalar bir şekilde kazanmayı becerdiği bir dönemde Beşiktaş’ın BAY geçmesi puan olarak geride gözükmesini sağlasa da ilerleyen haftalarda avantaj haline gelebilir. Tabii bunun için bu dönemi kayıpsız geçmesi gerekmekte. Kartal da şu ana kadar bunu yapmayı başarıyor.

Soğuk bir havada, kötü bir zeminde oynanan oyunda Sergen hocanın günün şartlarına göre yaptığı tercihler oyunun gidişatını belirledi. Son gün hastalanan Ersin’in yerine Utku’nun oynaması mecburiyetti. Ancak orta sahada yaptığı tercihler tartışmaya açıktı. Josef’i her zaman olduğu bölgeden daha öne çekip, onun yerine Necip’i kullanması; son haftalarda oynayan Ljajic’in kesilmesi sürpriz seçimlerdi. Takımın alıştığı pas oyununu böyle bozuk bir sahada oynamanın zorluğu, bu seçimlerin başlıca sebebi gibi görünmekteydi.

Muhtemelen rakip savunmadan dönen ve boşta kalan tüm topları bu üç oyuncunun toplamasını ve oyunun ağırlıklı olarak rakip sahada oynanmasını düşündü Sergen Yalçın. Ancak bu oyuncuların üretkenlikte verebileceklerinin çok sınırlı olması soru işaretlerini doğuruyordu. Nitekim oyunu genellikle sahasında kabul eden rakibe karşı bu orta saha koca bir ilk yarı boyunca pozisyon yaratmakta çok zorlandı. Hücum organizasyonlarında tüm yük Ghezzal’ın üzerindeydi, onun çabaları da gol için yeterli olmadı. İlk 15 dakika %80’e yakın bir topla oynama oranıyla oyunu tamamen rakip yarı sahaya yıkan Beşiktaş, sonraki 30 dakikada ise etkili işler yapamadı.

Neyse ki hoca ikinci yarıya gereksiz yere aynı 11 ile başlama macerasına girmedi, devre arası Necip’in yerine oyuna aldığı Mensah takımın üretkenliğine belli ölçüde katkı vermeye başladı. İkinci yarıya yine daha çok golü isteyen taraf olarak başladı Siyah-Beyazlılar. Ancak özellikle Larin’in rakip kaleye çok uzak oynaması ve aslında iyi bir maç çıkartan Aboubakar’ın genellikle yalnız kalması gol çözümleri yaratmakta eksik kalınmasına yol açıyordu.

Bu dakikalarda Josef ile beraber her zaman olduğu gibi takımını ayakta tutan Kaptan Atiba çıktı sahneye. Mensah’ın ceza yayı yakınındaki Aboubakar’ı gördüğü pozisyonda Kamerunlu yıldız hep yaptığı gibi sırtı dönük aldığı topta harika bir servis ile ceza sahasında sağ çaprazda kendini unutturan Atiba’yı kaçırdı. Atiba ilk yarıda da benzer bir pozisyona girmiş ama kendi vurmayıp pas vermeye çalışınca savunma araya girmişti. Bu kez acele etmedi Atiba, bekledi bekledi ve kaleye iyice yaklaşıp son anda kalenin tavanına bütün gücüyle vurdu. Bu sertlikte bir vuruşa kalecinin yapacağı fazla şey yoktu.

Gol sonrası Sergen hocanın bir diğer hamlesi Ghezzal yerine Gökhan Töre oldu. Gökhan önceki haftalarda olduğu gibi yine girer girmez skora etki edecek pozisyonlara girdi ama ya son pasta, ya son vuruşta kötü veya yanlış vuruşlarla bunları harcadı. Uzun süre maç oynayamamanın sonuçları tabii bunlar, oynadıkça bu işleri de daha iyi yapmaya başlayacaktır.

Son bölümde de N’Koudou dahil oldu, ama çıkan oyuncu bence Aboubakar değil Larin olmalıydı. Haftalardır olduğu gibi skoru arttırma becerisi gösterilememesi nedeniyle son dakikalar sancılı geçti. Savunma başarısı ve Utku’nun üstüne düşeni yapması ile bugün de bir kaza yaşanmadan 3 puan koparıldı, ama bu gol kaçırma belası bir şekilde çözülmezse nihayetinde korkarım ki beklenmedik bir puan kaybına sebep olabilir.

Her şeye karşın zorlu bir deplasmanda gol yemeden galibiyeti söküp alabilmek başarıydı. Bugün de Kaptanının sırtında geçti suyu Beşiktaş. Hafta sonu içerde oynanacak maçta takıma dönmesini umduğum Cenk ve bu kez şans bulacağını tahmin ettiğim Rıdvan ile beraber takımın alışıldık oyununu oynayıp kazanmaya devam etmesini temenni ediyorum…

mail: olcay.nurlu@abcspor.com

twitter: @olcynrlu