Yıllardır yapılan ve yapılmaya devam edilecek olan bir karşılaştırma… NBA tarihinin en büyük isimlerinden 2’si, Lebron James ve Kobe Bryant. Bu iki oyuncu üzerine yapılan tartışmalar genelde kavgaya dönüşür, hatta insanların arasının bozulmasına bile neden olur. Büyük ihtimalle benim değerlendirmemin ardından da bazı okurlarımızı bana karşı cephe alacaktır.
Zaman kaybetmeden karşılaştırmamıza geçelim. Öncelikle Lebron’un kariyeri henüz bitmedi ve hala daha iyi olduğunu görebileceğimiz bir kariyer var önünde, herhangi bir sakatlık geçirmezse önünde en az 5-6 senesi daha var, bunun aksine Kobe’nin henüz üst seviye oyununa geri dönüp dönebileceğine emin bile değiliz ve yaşadığı sayısız
sakatlıkları göz önüne alırsak oynayabileceği 1-2 sezonu kaldı, belki 3.
Değerlendirmemi bunları göze alarak yaptığımı ve gelecek potansiyelini de göz önünde bulundurduğumu söylemek isterim. Ayrıca bu yazıda sadece ‘basketbol’ üstüne değerlendirme yapıp, ‘Lebron takımı bıraktı, sadakatsizlik yaptı vs. ‘ gibi basketbol dışı ayrıntılara yer vermeyeceğim.
Şimdi geçelim değerlendirmemize.. Kobe Bryant’la başlamak istiyorum. NBA tarihinin Hall Of Fame oyuncularından biri. Hakkında kötü ya da olumsuz bir şey söylemenin en zor olduğu oyunculardan.
Oyununun en önemli özelliklerine bakacak olursak, ilk başta aklımıza attığı kusursuz Fade Away’ler geliyor. Ne el üstü ne de uzaklık onun için farketmiyor, Kobe isterse top içerde oluyor.
Bunun dışında Post oyunlarından attığı Fade Away’leri de farklı değerlendirecek olursak Post oyunununda ne kadar gelişmiş olduğunu görüyoruz Kobe’nin. Özellikle mevkisine göre Ribaunt’lara çok iyi katkı veriyor, ve çok fazla top kullandığı için eleştirilmesine rağmen NBA tarihinin en çok Asist yapan oyuncularından biri. Bunlar dışında onu gerçek bir lider kılan, oyununun en önemli özelliği olan belki de, mükemmel derecede Clutch olması. Eğer maçın en kritik yerlerindeysek ve siz Kobe Bryant’ın çenesini dışarda görürseniz… KAÇIN! Çünkü Kobe’nin artık gözü döndü, ve onu durdurabilecek hiçbir şey yok. Tabii ki de Kobe’nin daha bir sürü özelliği var basketboluna çok şey katan fakat biz en önemlilerinden bahsettik.
Biraz da kariyerine bakalım Kobe’nin. Kariyerinin henüz başlarında Shaq ile birlikte Lakers’ı 3 sene üst üste şampiyonluğa taşımayı başaran Kobe, o yıllarda her ne kadar gözardı edilse de Shaq’a düşünülenden çok daha fazla yardımı dokunmuştur. Buna rağmen o yılların Başrolü kesinlikle Shaq’tı ve Lakers 1 numaralı adamıydı. İnanılmaz yüzdelerle oynuyor ve NBA tarihinin en dominant oyunlarından birini oynuyordu Shaq.
Zaten onun NBA tarihinin en dominant uzunlarından biri olduğunu da bilmeyenimiz yok. Shaq takımda ayrıldığında tabii ki Lakers bir anda düşüşe geçti, sorunlar yaşadı hatta o dönemde Kobe takasını bile istemişti. Fakat daha sonra iyi bir Off-Season geçirerek tekrar iyi bir yapı kurmayı başardılar ve işte asıl Kobe’nin ‘Ben Lakers’ı Shaq olmadan da şampiyonluklara götürebilirim!’ iddaasını kanıtladığı 2008-2009 ve 2009-2010 sezonu geldi. Özellikle 2009-2010’da ezeli rakipleri Celtics’ e karşı aldıkları şampiyonluk çok önemliydi, şampiyonluk sayısı açısından da..
Eğer Kobe’nin bu 2 şampiyonluğu olmasa, ‘Yanında ondan daha iyi ve oyunu domine eden bir oyuncu olmadan şampiyonluk kazanamadı!’ denecekti ve büyük ihtimalle şuanda ulaştığı zirvenin bayağı bir altında olacaktı. Ama Kobe o 2 şampiyonluğu da almayı başardı, ve takımın ‘1.’ Oyuncusu olarakta şampiyonluklar kazanabildiğini kanıtlamış oldu. Kobe’nin hala ‘1 yüzük daha’ iddaası var fakat bunun gerçek olabileceğine inancım cidden çok az, yine de bahsedilen isim Kobe Bryant olunca ‘ya olursa?’ diyor insan.
Şimdi madolyonun diğer yüzüne dönelim, Lebron James. NBA tarihinin en donanımlı oyuncusu! Lebron lige geldiğinde eksik cidden çok yanı vardı, öncelikle şut tehditi resmen yoktu, post oyunlarında çok fazla eksiği vardı kullanamıyordu ve Clutch bir oyuncu olmakla ilgili problemleri vardı. Lebron James’e şuanda baktığımızda
ligin en iyi şut atan oyuncularından biri(oyunu şuta dayalı bir oyuncu olmadığı halde), post oyunları oyununun en tehlikeli yanlarından biri, ve gerçek anlamda Clutch işler çıkarabiliyor. Lebron, her zaman öncelikli olarak takımın
iyiliğini düşünen bir oyuncu, buna örnek verebilecek olursak, eğer son top ondaysa ve Mario Chalmers bomboş ve kendisi savunma altındaysa(tabiki savunma altında) o topu kendisi kullanmaz ve Chalmers’a pas verir. Bunu insanlar eğer Chalmers’ın attığı şut girerse olumlu, eğer o şut girmezse olumsuz olarak değerlendirir, bu her zaman böyledir ve değişmez.
Lebron’un özelliklerine değinelim fakat o kadar donanımlı bir oyuncu ki Lebron, gerçekten herşeyi yapıyor.. Oyununun en önemli noktası lige girdiğinden beri atletizm ve gücüne dayalı olarak yaptığı penetreleri, ve hala Lebron’un en tehlikeli yanı bu. Bunun dışında ligin en iyi şut atan oyuncularından biri, mükemmel ötesi bir post oyunu var, şu anda ligin en iyi saha görüşüne sahip oyuncularından biri. Öyle bir oyuncu ki Lebron, bir SF olarak hem rahatlıkla PG, hem de rahatlıkla C oynayabilir. Onun ne kadar yönlü bir oyuncu olduğunu en iyi anlatan ifade bu olur belki de. Fiziğine rağmen çok fazla hızlı ve çok fazla atletik. Lebron James’i eğer 5 parçaya bölebilirseniz, ondan bir takım kurabilirsiniz, işte tam da bu kadar çok yönlü bir oyuncu Lebron.
Kariyerine bakacak olursak, Cavs kariyeri boyunca yanına gerçekten iyi bir takım kurulamadı, fakat buna rağmen Larry Hughes-Sasha Pavlovic-Drew Gooden-Zydrunas Ilgauskasve kendisinden oluşan ilk 5’le 2007 yılında NBA Finalleri’ne çıkmayı başardı. Finallerde Spurs’e 4-0 süpürülmelerine rağmen, bu 5’le Finale kadar gelmek gerçekten çok büyük başarıydı. Cavs yıllarının ardından Heat’e geçiş yapan Lebron, burda Wade ve Bosh’la birlikte, o çok (haklı olarak) eleştirilere mahruz kaldığı ilk yıldan sonra, 2 yıl üst üste şampiyonluk yaşadı ve Heat’teki 4 yılında da Final oynamayı başardı. Bunda zayıf doğununda büyük katkısı oldu tabii ki. Bu 4 yılın ardından Cavs’ dönen James’in önünde potansiyel en az 2 şampiyonluk daha görüyorum.
Yazımızın dönüm noktasına geldik. İki oyuncuyu karşı karşıya koyacak olursak, Lebron’un önemli anlarda Kobe’den daha zayıf olması, ve mental olarak çok çabuk çöküp oyuna küsmek gibi hiç yapmaması gereken şeyler yapması Kobe’yi 1 adım öne koyuyor. Fakat bunun dışında, olaya tamamen saf basketbol olarak bakarsak, basketbolda bulunan bütün mevkilerde oynayabilecek kadar yönlü olan, ligdeki çoğu PG’den iyi saha görüşüne, hemde ligdeki çoğu C’den iyi post oyununa sahip olan James 1-2 adım önde duruyor. Kobe’nin çok fazla iyi olduğu konular var evet, ama Lebron o kadar yönlü ve o kadar zıt konularda o kadar iyi ki… Yazımızı toparlayacak olursak, iki oyuncunun da birbirinden daha iyi olduğu noktalar var, özellikle Kobe mental açıdan Lebron’un hiçbir zaman gelemeyeceği bir noktada, fakat olaya tamamen basketbol açısından bakıp psikolojik etkileri de bir yana bırakırsak, Lebron James’in daha iyi bir basketbolcu olduğunu düşünüyorum.
Yazımızın burada sonuna geldik. Herkese iyi bayramlar dilerim… 3. Bölümde görüşmek üzere…
