Tolunay Kafkas’ın takımı kendi futbolculuğuna benziyor. Koşuyor, basıyor, kırıyor, döküyor, arada bir galiba oynuyor dediğiniz zaman ise bir bakıyorsunuz ki ortaya hiçbir şey çıkmıyor. Tamamen az yetenek çok tempo üstüne kurulmuş tam bir kör dövüş takımı. Maçtan sonra yahu kim ne oynadı ne verim verdik diye birbirlerine sorsalar kimse ağzını açamaz.
Tek tek bakalım; orta sahalarında Sow diye bir oyuncu var tam bir tehtid. Topu bırakın kırmayı kesecek gibi bir oyun sitili var.Ama gel gör ki futbol ağlıyor arkasından. Enaramo, attığı gol bizi yanıltmasın kalitesi büyük takım düzeyinde olmadığını attığı her adımda kanıtladı. İsa; iddia ediyorum 
Bülent Korkmaz’dan sonra Türkiye’ye gelmiş en aktör oyuncu. Seneye sarı kırmızılı forma altında görürsek kimse şaşırmasın kimyası çok uygun.
Özetle Karabük koşuyor ve belli ki koşacak. Bu seneyi umduklarının üstünde bir yerde bitirip Avrupa kupalarını zorlayacaklar gibi gözüküyor. Önümüzdeki sene Tolunay Kafkas mantalitesini değiştirmez ve bu takıma ayağı düzgün oyuncular almaz ise sene ortası onu Karabük onu değiştirebilir.
Gelelim Şampiyonlar Ligi adayı Beşiktaş’a.. Slaven Biliç ilk defa maçın başından Kerim Frei girene kadar ki zamanı 4-4-1-1 şeklinde oynamaya çalıştı. Bu düzen en çok Olcay’ın performansında düşüşe yol açtı. Ne zaman Kerim Frei girdi son yarım saatte Olcay’ın performansında gözle görülür bir artış oldu. Kerim Frei demişken, genç oyuncunun değil 3 büyüklerde, bu temposu ve fizik kalitesi ile Spor Toto Birinci Liginde forma giymesi mümkün durmuyor. Beşiktaş, karşısında en az kendi kadar koşan bir takım görünce şaşırdı. Bir de Gökhan Töre, Fernandes, Oğuzhan gibi kalite düzeyi diğer arkadaşlarına göre daha yüksek oyuncuları da olmayınca oyunu açamadılar.
Tüm bu eksikliklerin üzerine Mustafa’nın alternatifi olabilecek Ömer Şismanoğlu ve Holosko da sakat olunca Beşiktaş arkadan şişirme ve karambolden gol bulma alternatifini denedi son dakikalarda. Gerçekten de gol böyle geldi ama ummadıkları kaleye. Kara Kartallar yine ellerinden geleni yapmaya çalıştılar.
Bu sefer iyi oynayamadılar ona rağmen fırsat yarattılar kullanamadılar. Anlaşılan o ki önümüzdeki 2 ay Türkiye tarihinin en zevkli ve çekişmeli ikincilik mücadelesini izleyecek. İşin en garip tarafı ise ‘’ikincilik Şampiyonun elinde’’ !!
