Türkiye Kupasını bu zamana kadar tam 14 kez kazanan ve bu kategoride açık ara lider olan Galatasaray ile 1 kez (1971 yılında) kazanan Eskişehirspor bu kupayı bir kez daha müzelerine götürmek için Konya Atatürk Stadında karşı karşıya geldi.
Karşılaşma dengeli başlasa da Galatasaray 10. dakikadan sonra rakip kaleyi zorlamaya başladı. Bunda Ertuğrul Sağlam’ın topa önde basmaya çalışması ve daha çok hücum futbolunu tercih etmesi önemli bir etkendi.Galatasaray gibi kontratağa iyi çıkan oyunculara sahip bir takıma karşı bu bana göre büyük bir riskti.
İlk tehlikeli atak da bir kontratakta defansın hatasında topu önünde bulan Sabri sağ çaprazdan vurdu ancak top defansa çarparak kornere çıktı.
15. dakikada Burak’ın frikikten mükemmel vuruşunu kaleci Boffen aynı güzellikte 90’dan kornere çelmeyi başardı.
30.dakikadan sonra Eskişehir topa biraz daha fazla hakim olmaya başladı ve 42. dakikada kamaranın ceza alanı içi sağ çaprazdan vuruşunu Muslera 2 hamlede kontrol etmeyi başardı ve ilk yarı 0-0 sonuçlandı.56. dakikada Eskişehirsporda sağdan gelen ortaya Chedjou’nun ters vuruşunda Muslerayı geçen topu Yekta çizgi üzerinden çıkardı.
2. yarının başlamasıyla beraber orta saha hakimiyetini neredeyse rakibine kaptıran Galatasaray 68. dakikada kontrataktan gelişen hücumda Yekta’nın uzaktan vuruşunda ceza alanı içinde Shneijder’in önüne düşen topta bu oyuncunun mükemmel ve soğukkanlı vuruşunda takımını 1-0 öne geçirdi.
Bu dakikadan sonra Eskişehirspor, Galatasaray karşısında baskı kurmaya çalışsa da hücum varyasyonlarında çok etkisiz kaldı ve böylece Galatasaray 9 sene sonra 15. Türkiye Kupasını müzesine götürerek bu alanda rakipleriyle olan farkı da açmış oldu.Karşılaşma futbol kalitesi ve mücadele açısından vasatın üstüne çıkmadı.
Karşılaşmanın yıldızı ise mücadele açısından vasatın üzerine çıkamayan futbolculardan çok takımlarını Konya deplasmanında yalnız bırakmayan ve takımlarını 90 dakika boyunca susmadan destekleyen Galatasaray taraftarıydı.
