Batı Konferansını incelemeye devam ediyoruz…..
Yukarıları zorlayacak bu senenin sürprizlerinden biri olan Portland Trail Blazers uzun süredir gelecek vaadeden oyunculardan kurarak planladığı çıkışı bu senenin başında bir ara Batı lideri konumuna gelerek kanıtladı ama sonrasında tekrardan düşüşe geçti. Gördüğümüz kadarıyla normal sezonu 4-6 arası bir yerde tamamlayabilirler. All-star oyuncusu 2.11’lik LaMarcus Aldrige bu takım için çok önemli bir parça. 12 Marttaki Spurs maçında sırt üstü düşüş sonrası yaşadığı sıkıntı nedeniyle şu anda sakat. Sezon itibariyle 23,4 sayı ve 11.1 ribaund ile takımı sırtlayan oyuncunun yanında Fransa milli takımının Tony Parker ile beraber en önemli oyuncusu olan Nicolas Batum , genç guard Damian Lillard ve Wesley Matthews, tecrübeli Mo Williams ile çok can yakacaklar.
Batı’nın diğer sürpriz takımı Golden State Warriors ise müthiş skorer Stephen Curry önderliğinde birçok takım için tehlikeli olmaya devam ediyor. Nba’deki 8.yılında olan 2,06’lık David Lee ve 2,13’lük Andrew Bogut’un yanında, yıldızı Philadelphia 76ers’da parlayan tecrübeli Andre Iguodala ile beraber bu sene herkesi zorlayacaklar gibi gözüküyor. Bogut ve Iguodala’nın sakatlıkları geçmezse playofflarda problem yaşayabilirler.
Geçen senenin Batı finalisti istikrarlı Memphis Grizzlies gene aynı düzende oynamaya devam ediyor. Marc Gasol ve Zach Randolph liderliğinde Mike Conley’nin yırtıcılığının yanı sıra 32 yaşındaki yetenekli, tecrübeli ama birazda problemli Tony Allen’dan playofflarda daha fazla verim almayı ümit ediyorlar.
Dallas Mavericks dediğimizde hala akıllarda 2010-2011 sezonu finalinde Miami Heats’e karşı 4-2 kazandıkları şampiyonluk var. Karakteriyle, müthiş sporculuğuyla, örnek insan Dirk Nowitzki takımı elinde geldigince sırtlamaya devam ediyor. Toronto Raptors’dan bildiğimiz İspanya ve Avrupa’nın en iyi guardlarından biri olan Jose Calderon geldiği Temmuz 2013’ten beri takımına iyi uyum sağlamış gibi gözüküyor. 36 yaşındaki Shawn Marion, 37’lik Vince Carter ile beraber hala dikkate alınmaya değer bir takım. 16 Mart’ta Oklohama City Thunder’i hem de deplasmanda 109-86 gibi farkla yenerken bunu gösterdiler.
Minnesota Timberwolves’ta Avrupa’nın gelecekteki en iyi oyuncusu olarak lanse edildikten sonra NBA’ye transfer olan ve tam başarıya ulaşması beklenen bir dönemde şanssızlık eseri Kobe Bryant ile çarpışarak uzun süre sahalardan uzak kalan genç İspanyol guard Ricky Rubio eski günlerine dönmeye başladı. (Maç başına 8,9 sayı – 8,5 asist – 4,2 ribaund – 2,43 top çalma). Takımın sayı lideri All-star oyuncusu Kevin Love ile iyi bir ikili oldular.
Phoenix Suns, 2004-2012 arasında Steve Nash önderligindeki göze hoş gelen o hızlı basket oynayan takım kimliğini, şimdilerde onunla oynama sansı bulan yetenekli Sloven guard Goran Dragic’le ara sıra yakalıyor ama inişli çıkışlı bir grafik çiziyorlar.
Son 2 senenin zorlu, herkesi zorlayabilecek kapasitedeki takımı olan Denver Nuggets özellikle star Carmelo Anthony gittiğinden beri pek iyi bir durumda değil.
Sacramento Kings ise maalesef 2001-2002 yılındaki o efsanevi takım olan Vlade Divac, Chris Weber, Doug Christie, Mike Bibby, Peja Stojakovic ile yaşanan batı konferans finali başarısından hala çok uzak. Belki hatırlarsınız o zamanlar kariyerinin başlarındaki Hidayet Türkoğlu da bu takımda yeralıyordu. Şu anda genç pivot DeMarcus Cousins ve forvet Rudy Gay ile beraber biraz kımıldanma olsa da diplerden kurtulmak için yeterli değil.
Utah Jazz, John Stockton-Karl Malone‘lu efsanevi yıllardan sonra 10 Şubat 2011 yılında 23 yıldır koç olan Jerry Sloan’ın da ayrılmasıyla artık maalesef diplerde kendine yer edinmiş durumda. Ama bizler için bu takımın önemi, milli oyuncumuz Mehmet Okur’un başarıları olmuştur. 2007 de All-Star seçilmesi , Utah tarihinin en çok 3’lük atan oyuncusu olması ve gene Utah tarihinin en önemli 10. oyuncusu olarak gösterilmesi bilgileriyle bizlere gurur veriyor. Umarız tüm bunlar Enes Kanter için de bir fırsat olabilir. Yaklaşık 20 dakikalarda süre aldığında genelde başarılı olduğu söylenebilir. Umarız daha sıkı çalışmaya devam eder.
New Orleans Hornets’da 2012 draftında 1. olarak seçilen şu anda ligin blok lideri, takımın dinamosu all star genç Anthony Davis’i keyifle seyretmeye devam ediyoruz. Çok daha iyi işler yapacaktır.
Los Angeles Lakers’ı bu hallerde görmek hepimizi üzüyor. Pau Gasol, Nick Young ve Jodie Meeks ile yapabilecekleri cok sınırlı. Black Mamba lakaplı Kobe Bryant seneye umarız sapasağlam parkelere döner. Keza Steve Nash’in de hala bu takımı sırtlayacak oyun görüşü ve fazlasıyla tecrübesi var. Nash ve Dwight Howard bu takıma geldiginde herkes onların şampiyon olacagını beklerken maalesef Howard’ın ara ara yaşadığı sakatlıklar, Pau Gasol ile yaşanan sorunlar, uyum problemleri derken beklentilerin altında kaldılar. Birde Phil Jackson’un 2011 yılında ayrılmasıyla gelinen nokta maalesef böyle oldu. Yeni açıklanan bilgiye göre Phil Jackson Newyork Knicks takımın başına geçti ve Chicago Bulls’un efsanevi kadrosundaki süper şutör 3’lükçü Steve Kerr’ü Knicks’in koçu yapacağı söyleniyor. Hadi hayırlısı bakalım.
Batı’da heyecanlı günlerin bizi beklediği bir gerçek, yakından takip etmeye devam….
