https://www.abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

NİHAYET 3 PUAN

Okunması Gerekenler

BECEREMEDİK

Biliyorduk olmayacağını ama koştuk bir mucizenin peşinden. Belki bir puan kaybı, sonra Sami Yen'de unutulmaz bir zafer, senelerdir üzerimize...

LEKUM DİNUKUM

Başlığı görünce uzun süredir yazmıyordu derin mevzulara mı kaydı diye düşünebilirsiniz ama hayatın her evresini sığlık ya da derinlik...

MUCİZENİN PEŞİNDE

Çok zor biliyorum, hatta imkansıza yakın .Bir mucizenin peşine takıldık gidiyoruz kör topal. Galatasaray puan kaybeder mi bizim maça...

NİHAYET 3 PUAN

Kadınlar zengin bir erkekle evlenmeden önce aşık olmayı başaracak kadar akıllıdır derler, doğrudur, taraftar da öyledir.

Sanıyor musunuz ki Ali Koç’un çakır gözlerine vuruldu bu taraftar yahut da yakından tanıyordu, huyunu suyunu çok beğeniyordu, futbol bilgisine hayrandı, o yüzden aşık oldu? Hiç alakası yok. Çok parası var, çok çevresi var, yıldız transferler yapar diye istedi, evlenmeden önce aşık da oldu ama bu aşk kısa sürdü, şimdi boşanmak istiyor.

Mevzu kadınlardan açıldı, öyle devam edelim, bu karı milleti maymun gibidir, bir dalı tutmadan diğerini bırakmaz, taraftar bu kadar uyanık değil işte. Boşanmak istiyor ama ortada henüz ciddi bir başkan adayı yok, bunu da hatırlatalım.

Sen Ali Koç’sun, Ramos boşta, Marcelo boşta, git al diyen, seni bu taraftarla göndereceğim diye ayar veren Aziz Yıldırım nerede? Yok.. Çünkü borç çok..!

Kulüp başkansız kalmaz nasıl olsa, Ali Koç gitsin de kim gelirse gelsin diye düşünenler var, haklılar da..
İsmail Kartal’dan medet umuyorsan harbiden de git abi, konuşacak bir şey yok, harbiden de kim gelirse gelsin. 5 sene daha şampiyon olunmaz ama o 5 sene sensiz olsun. Ben de böyle düşünüyorum. Son Kayseri faciası şanssızlığa yazmaz aslında, Berisha’ya 90 dk tahammül eden hocaya yazar, bugünkü maçın onbirinde Berisha yok, sür eşeğini Niğde’ye diyerek başlıyorum..

Giresunspor için son derece önemli maç, güzel bir maç olacağını tahmin ediyorduk zaten, hava da çok güzeldi, tribünler de coşkuluydu..

Giresunspor maça 1-0 önde başladı zaten. Böyle bir deplasmanda 1-0 geriye düşmek zaten bir handikap, ilk dakikada geriye düşmek de bir handikap, tribünler de coşkuluydu, o arada en az 10 dk ikinciyi yememek önemliydi. İlk golü Altay çıkarabilirmiş kale arkası çekiminden gördüğümüz kadarıyla ama devamında Altay iki net pozisyon da hata yapmayarak skorun ikiye çıkmasını da engellemiş oldu..

Rakip moral olarak iyi durumda, skoru bulmuş, takım savunması anlamında temkinli, geride açık vermiyor gerekirse faul yapıyor, böyle maçı çevirmek zor neresinden bakarsan. Rossi, Valencia ve Osayi dar alanda işlevsiz kalmış durumda, işte orada bir lider oyuncu lazım, bunu göremedik. Daha da önemlisi orta sahada birilerinin adam eksiltmesi lazım. Fenerbahçe geri dörtlüsü çakılı, ileride 4 oyuncu çakılı top bekliyor böyle açamazsın o savunmaları, aynen bu şekilde devam eden maçta top Fenerbahçe’nin kontrolünde ama pozisyonsuz geçerken Giresunspor’un orta sahada kaybettiği bir topla oluşan kontrada Valencia cezayı kesince maç başka bir kıvama geldi, oyun Fenerbahçe’ye döndü..

İkinci 45 dakikaya Serdar Dursun ve Pelkas’ı oyuna alarak başladı İsmail Kartal, Pelkas’ın top taşıma özelliği ve Valencia’nın da biraz daha orta sahaya yakın oynaması ile bahsettiğim kopukluk giderildi, aynı sorunu Giresunspor yaşamaya başladı, maç tam anlamıyla Fenerbahçe’ye döndü dediğimiz dakikalarda da Pelkas’ın 35 metre sürüp getirdiği ve nefis plaselediği top Fenerbahçe’yi öne geçirdi ve maçın skorunu belirledi.

Golden sonra uzunca bir süre Giresunspor reaksiyon gösteremedi. Fenerbahçe 2’yi ve daha fazlasını bulacak pozisyonları buldu. Son 15 dakikadaki skoru koruma amaçlı yan paslar Giresunspor’un aradığı baskılı futbol ortamını yarattı, Fenerbahçe bu periyotta golü de kalesinde görebilirdi, maç zora girmek üzereyken kırmızı kart imdada yetişti bana göre..

Serdar Dursun’un sakatlandığı halde oyundan çıkmak istememesi hoşuma gitti bir futbolsever olarak. Berisha’yı oyuna girdiği andan son saniyeye kadar pür dikkat izledim, acaba bir haksızlık mı yapıyoruz diye, her hareketi bir tahrik unsuru, ziyanlık. Arkasında bekleyen her kim varsa yazık..

Bugün Valencia büyük oynadı, Pelkas bu sezon ilk kez kendinden beklenen işleri yaptı, üretkenlik namına koca bir sıfır olsa da Osayi de en azından çalım atabilme özelliği ile işe yaradığını bir kez daha gösterdi, Berisha kadar olmasa da Nazım Sangare de sırıtıyor, Burak Kapacak’ın da vakti geldi bence, bir risk almak lazım kendisini görmek adına..

Uzun bir aradan sonra deplasman galibiyeti almak güzeldi, olası bir lig 3.lüğünün başlangıcı olur diye umut ediyorum, en azından keyifli bir maç izledik ve tabii ki son söz olarak da, Ali Koç İstifa..!

mail: [email protected]

twitter: @BrunoMonte1907

Son Haberler

BECEREMEDİK

Biliyorduk olmayacağını ama koştuk bir mucizenin peşinden. Belki bir puan kaybı, sonra Sami Yen'de unutulmaz bir zafer, senelerdir üzerimize...

LEKUM DİNUKUM

Başlığı görünce uzun süredir yazmıyordu derin mevzulara mı kaydı diye düşünebilirsiniz ama hayatın her evresini sığlık ya da derinlik gözetmeksizin anlamaya çalışmak ve yorumlamak...

MUCİZENİN PEŞİNDE

Çok zor biliyorum, hatta imkansıza yakın .Bir mucizenin peşine takıldık gidiyoruz kör topal. Galatasaray puan kaybeder mi bizim maça kadar? Sivas maçı olmaz ama...

2 YANLIŞ 1 DOĞRU

Yarın dünün devamıdır. Okuyup da anlamadığın bir kitaba, bir şiire veya bir filme ver ikinci bir şans daha, belki bu kez beğenirsin ama başaramamış bir...

OLMAZ

Anlamadığım çok şey var ama önce şunu sormak istiyorum. Çok ta iyi oynamamana rağmen one geçmişsin. Rakip zaten küme düşmeye doğru gidiyor. Morali düşmüş....

Benzer Konular