NİHAYET GOL YEMEMEK
Önder Karaveli’nin göreve gelmesinin ardından ilk maçla birlikte üzerindeki ölü toprağını atan Beşiktaş’ta sorunlar bir anda çözülmese de her geçen gün biraz daha üzerine konularak gelişim sağlandı. Önder hocanın takıma ilk katkısı futbolcularına Ekim-Aralık arası dönemde kaybettikleri özgüvenlerini yeniden kazandırmak ve oynadıkları takımın büyüklüğünü tekrar idrak ettirmek oldu. Beşiktaş takımı yeniden adının büyüklüğüne yakışır şekilde oynamaya başladı.
Bunu bazen sonuçlara yansıtabildi, bazen yansıtamadı. Bazen oyunu kazanıp sonucu alamadı; Fenerbahçe, Konyaspor ve son Rizespor deplasmanları buna örnekti. Bazen de oyuna hakim olamadı ama skoru almayı başardı; içerdeki Göztepe ve Altay (Kupa) maçları da buna örnekti diyebiliriz. Bunların dışında Katar’da oynanan ve 120 dakikalık yoğun bir mücadele sonucunda penaltılarla kazanılan Süper Kupa da hem hocaya ve takıma, hem de camiaya büyük moral oldu.
Bunlarla berabere geçen hafta Covid’e yakalanan oyuncular ve diğer eksiklerle birlikte 12 eksikle gidilen Rize deplasmanında alınan beraberliğe karşın sezonun en etkili futbolunun oynanması ve Süper Kupa finalindeki 40 dakikalık etkileyici oyunundan sonra bu maçta da harikalar yaratan 17 yaşındaki Emirhan İlkhan’ın performansı tüm Beşiktaşlıların geleceğe dair umutlarını yeşertti.
Bu maçtan sonra Beşiktaş yönetimi de olması gerektiği şekilde Önder Karaveli ile sezonu tamamlayacağını açıkladı ve sözleşme imzaladı.
Bu atmosferde 21.hafta müsabakasında Gaziantepspor’u ağırladı Beşiktaş.
Önder hoca geçen hafta biraz da eksiklerden dolayı 3’lü savunmayı denemiş ve çok iyi sonuç vermişti. Ama bugün Vida ve Montero’nun yokluğunda yeniden alışıldık 4’lü savunma anlayışıyla takımını sahaya sürdü. Zaten yaptığı açıklamalarda, maç yoğunluğu nedeniyle yeni bir oyun sistemi oturtacak zamanlarının olmadığını ve Beşiktaş’ı geçen yıl çifte şampiyon yapan oyun anlayışına şu an için sadık kalacaklarını açıklamıştı. Tabii yine de rakibe göre ufak dokunuşlar da yapmıyor değildi. Josef ve Pjanic’i rakibin oyununa göre 6 ve 8 numarada değiştirmek buna örnekti mesela.
Bugün de savunma sağ bekte Rosier, sağ stoperde Kaptan Necip, sol stoperde Welinton ve sol bekte Rıdvan’dan kurulmuştu; önlerinde Pjanic yer almaktaydı. Josef’i geçen sene Atiba’nın oynadığı şekilde rakip kaleye yakın bir 8 numara; Emirhan’ı ise bir diğer 8, ama aynı zamanda forvet arkasında serbest oyuncu gibi oynayan bir 10 numara gibi de kullanmayı düşündü.
Solda Larin yerine bu kez Güven yer alırken, takımın vazgeçilmesi Ghezzal ise Pjanic ile beraber takımın oyun aklı rolünü üstlenmekteydi.
İlk 45 dakika Beşiktaş’ın planlarını istediği gibi sahaya yansıtabildiğini söylemek zordu. Rakibe hatırı sayılır gol fırsatları tanınmasa da, çoğunlukla sahip olmayı başardıkları dönen topları pek iyi kullanabildiklerini söyleyemeyiz. Genellikle sağdan Ghezzal ve Rosier’in ezberlerine aldıkları oyun pratiğiyle ilerlemeye çalıştılar, sol taraf ise hemen hemen hiç etkili kullanılamadı bu devrede. Emirhan’ın sol içten ceza sahasına yöneldiği ve Pjanic’e çıkardığı, onun da çok sert bir şutla kaleyi denediği pozisyon gole en çok yaklaşılan andı. Rakip ceza sahasında etkili pozisyon ise bulamadılar, özellikle Batshuayi adeta kayboldu. Açıkçası Beşiktaş’ın yeni sezondaki kaderi, yönetimin bu bölgeye üst klasman bir pivot santrafor yapıp yapamayacağına bağlı olacak en başta…
İkinci yarıya Siyah-Beyazlıların daha baskın başlamasını bekledik, ancak konuk ekip savunmayı kalabalık tutan oyunuyla Beşiktaş’a fırsat vermiyordu, hatta takım yavaş yavaş rakip kaleyi düşünmeye de başlamışlardı. 57’de Welinton bir uzun topu kesmek isterken rakibin önüne çıkartmıştı ki, bu pozisyonda uyanık davranan Ersin çok kritik çıkışıyla potansiyel bir golü önledi. 60’ta Önder Karaveli’nin oyuna ilk müdahalesi geldi. Buluştuğu topları olumlu kullanmasına karşın oyunun genelinde pasif kalan Emirhan yerini Oğuzhan’a, gününde olmayan Güven de Larin’e bıraktılar. Bu değişikliklerden sonra oyunu biraz daha rakip sahada oynayabilmeye başladı Kartallar. Baskı 67’de sonuç verdi, geçen sezon benzerlerini bolca izlediğimiz şekilde bir rakip atağını Welinton önde basarak kesti (en iyi yaptığı iş bu) kazandığı topu Pjanic alıp hemen Ghezzal’e aktardı ve o da sağ kanattan hızla ceza sahasına doğru yöneldi. Ceza yayına girerken uzak köşeye yaptığı klasik vuruşunu kaleci güçlükle çeldi, ancak dönen topta Batshuayi bu kez doğru yerdeydi ve çok şükür ki boş kaleye golü kaçırmadı!
Golden sonra da Beşiktaşlı oyuncular rakip takıma organize atak imkanı vermedi, genellikle uzun toplara zorladılar ve kazandıkları toplarla da hızlı çıkmaya çalıştılar. 79’de çok müsait pozisyonda Oğuzhan oyun zekasını gösterme derdine düşerek topun üzerinden atlamasa ve kendi vursa fark 2’ye çıkabilirdi. İkinci golün bir türlü gelmemesi son dakikalarda takımda ufak çaplı panik yaratsa da hata yapmadılar. Uzatma dakikalarında ilk kez başarılı bir şekilde geliştirilen kontraatakta Oğuzhan’ın ortasınca Larin şık bir vuruşla golü buldu, ama bu gol de doğru bir kararla ofsayta takıldı ve karşılaşma tek golle sonuçlanmış oldu.
2 haftalık puan kayıplarının ardından gelen bu galibiyetin en önemli tarafı Beşiktaş’ın Kupa maçını saymazsak ligde tam 16 hafta sonra ilk kez gol yememeyi başarmış olmasıydı! Büyük bir takım için gerçekten kabul edilemez olan bu kötü istatistiğin geç de olsa sonlandırılması olumluydu. Geçen sene Sergen Yalçın’ın Şampiyon Beşiktaş’ının özelliklerinden biri de büyük bir takımın yapması gerektiği gibi kolay gol yememekti, ancak bu sezon ilk 4 haftayı gol yemeden bitirdikten sonra bu hüviyetini bir anda kaybetmişti takım. Önder hoca eminim bu konuda da çalışmalar yapmıştır ve bugün stoperdeki iki eksiğe rağmen nihayet gol yememek galibiyeti getiren başlıca etken oldu.
Beşiktaş diğer büyük ezeli rakipleri gibi şampiyonluk şansını çok erken yitirdiği bir dönemde, rakiplerinin aksine yeni sezona hazırlık adına doğru bir yol izliyor. Kulübün uzun yıllardır içinde olan Önder Karaveli’nin önderliğinde, genç oyunculara önem veren bir anlayışla yeni sezon kadro mühendisliğinin doğru yapılması halinde bir sonraki sene Beşiktaş bunun karşılığını alacaktır. Yönetime düşen bu planlamada samimi olması, sezon sonu başka gizli ajandalarını hayata geçirmemesidir!..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: olcay.nurlu@abcspor.com
twitter: @olcynrlu
