ÖZE DÖNÜŞ
Geçen hafta bekçi düdüğü yüzünden bir sürü cezalı futbolcu sıkıntısıyla pek de alışık olmadığımız bir onbirle çıktı sahaya Beşiktaş. Tribünler bu sefer, misafir tribünü de dahil tıklım tıklım doluydu. Hava tam maç havası, sahada iki tane futbol oynamayı düşünen takım vardı. Göztepe şüphesiz bu ligin en güzel takımlarından biri. Seyircisi, açık futbolu, zaman geçirmeye çalışmayan aklı top yapmakta olan oyuncularıyla bu ligin mutlak olması gereken takımlarından. Bir takım çevrelerin besleme takımları, bizim vergilerimizle bize kafa tutarken, ve kendi sahalarında Göztepe’nin deplasman seyircisi kadar bile taraftar toplayamazken, bu Göztepe çatır çatır futbol da oynuyor, seyircisini de coşturuyor. Göztepe seyircisinin bir iki kötü tezahüratını göz ardı edip, fark yemelerine rağmen, her anında takımlarını kendilerine özgü bestelerle destekledikleri için kocaman sevgilerimizi yolluyoruz. Umarım hep bu ligde olurlar.
Maça gelince, Göztepe kendi oynunu oynayıp açık futbolu tercih edince, Beşiktaş’ın işi oldukça kolaylaştı. Medel ve Talisca adeta resital yaptılar. Türkiye’de estetik futbolun örneklerini hem sahadaki seyircilere hem de Televizyon başındaki futbol severlere sundular. Göztepe için rakip takımlar mutlaka neden kapanmadığını soracaktır. Ama hangi maçta kapandı ki Göztepe? Gün gelecek karşılığını da alacaklar. Zaten ligdeki yerleri de hiç fena değil.
Atiba’nın olmaması son derece faydalı oldu bu akşam. Bekçi düdüğü geçen hafta Oğuzhan, Atiba ve Tolgay’ı bu hafta tribüne gönderirken, aslında hiç istemediği halde Beşiktaş’a iyilik de yapmış oldu. Atiba artık mutlak yedek olmalı. Top ona geldiğinde yavaşlıyor. Ve Atiba her seferinde garanti pas atıyor, haliyle bunlar da ya yan pas ya da geriye doğru oluyor. Artık Medel’in yanında kim oynayacak diye sorulmalı. Ben bu akşam Necip’i de çok beğendim. O da Medel gibi ayağında hiç top tutmayıp hemen ileri pas tercihi yapınca, Beşiktaş Talisca’nın da müthiş oyunuyla üçüncü bölgede çok etkili oldu. Talisca her hafta atıp yatarken, bu hafta attı, arttırdı ve oynattı. Maçın adamı Medel mi Talisca’mı bir türlü karar veremedim. Göztepe’de ise Halil ve Demba’yı çok beğendim. Büyük fırsat kaçırmışız, Demba’yı almayarak.
Bir gizli kahraman ise, Pepe idi. Pepe defanstayken müthiş bir karakter. Sedece defansif anlamda bir efsane değil Pepe. Topu da defanstan ileriye çok güvenli ve verimli çıkarabiliyor. Hele bir de Pepe-Medel bağlantısı kuruldu mu tadından yenmiyor. Şampiyonluk için çok önemli pozisyonlardan biri stoper pozisyonu. Tüm şampiyonluk olan takımlara bakın, mutlaka bir hatta iki üst düzey stoperlerin katkılarıyla şampiyon olurlar. Üstelik Beşiktaş’ın stoperleri yeterli sayıda skora katkı da yapıyorlar.
Quaresma’sından Tolgay’ına, Atiba’sından, Oğuzhan’ına geniş bir cezalı kadrosuna ve rağmen, kadro derinliği sayesinde bugün farka gitti Beşiktaş. Şampiyonluktaki rakipleri, bu sakat-cezalı sayısının yarısı başlarına gelse darmadağın olacak iken, Beşiktaş’ta çarklar aynen dönebiliyor. Sistem işlediğinde 4. Forvet pozisyonundaki Larin bile çıkıp gol atabiliyor. Beşiktaş’ın Galatasaraydan tek eksiği, şampiyonluk açlığı. Onun dışında her bakımdan daha üstün lig liderinden. Bu maçla kepaze federasyon cezası dolan Quaresma da sahalara dönüyor. Artık tam kadro çıkabilecek Beşiktaş sahaya. İlerleyen haftaları da zevkle izleyeceğiz.
Son olarak da sahadaki bugünkü düdükten bahsedelim. Maçın başında ümitliydim. Genç, fiziği yerinde, hatta oyunu oynatma niyetli bir hakem sandım. Ama yan hakemleriyle tam bir kepazeydi hakem. Fauller ofsaytlar hatta taçlar. Bu kadar mı kötü ve yanlış olunur. Fark attınız hala mı hakemi konuşuyorsun diyenlere cevabım, elbette asıl şimdi konuşuyorum. Hafta içi Şampiyonalar liginde Çakır’ı gördünüz, aynı hakemi Beşiktaş-Fenerbahçe maçında da gördük. Türkiye’de birşeyler oluyor bu hakemlere. Hep kafalarında bir hesap kitap. Neyse ki, sahada iyi niyetli futbolcular, tabelada fark vardı ki, bu düdük de yırttı arada.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: cuneyd.yuzak@abcspor.com
twitter: @cyuzak
