Pacioretty
Montreal için bitti
Canadiens tarihinin 29’uncu kaptanı Max Pacioretty dün akşam sabaha karşı GM Marc Bergevin’in ani bir hamlesiyle ligin en yeni takımı “Las Vegas Knights’a” Tomas Tatar ve ikinci round’dan seçilmiş çaylak oyuncu Nick Suzuki karşılığında transfer edildi.
Max’in yakın çevrelerine göre bu transfer aslında hiç sürpriz bir gelişme değildi. Her ne kadar Pacioretty kabul etmediyse de, bugüne kadar geçen yıl ara transfer döneminden buraya geldiğimiz süre içerisinde adının devamlı transfer haberleri arasında geçmesi, zaten sezon sonu bitecek sözleşmesini uzatmak gibi bir niyetinin olmadığı gerçeğini bize anlatıyordu.
Hokey dünyasının cadı kazanı olarak bilinen Montreal şehri için çok da anormal olmayan bir durum bu. Üzerinde her daim büyük bir medya ve taraftar baskısının bulunduğu Montreal kaptanlığı mertebesinde Pacoiretty de, 1990 yılından beri bu kaçınılmaz akıbetin 7’inci kurbanı olarak kayıtlara geçti.
Biraz da yılan hikayesine dönen bu transferin sezon başlamadan yaşanması her iki taraf içinde hayırlı oldu diyebiliriz. Her ne kadar kağıt üzerinde 4 sezon üst üste 30 gol ve üzeri atmış power forvetini kaybetmek, Montreal için kayıp gibi görünse de, Pacioretty’ nin son sezondaki performansı göz önüne alınınca ve bu transaksiyon karşılığında Tatar gibi kendisinden 3 yaş daha genç, 3 yıl ekstra anlaşmalı oyuncuyla birlikte, ikinci round’dan seçilmiş Junior ligde bir sezonda 100 puan toplama başarısını göstermiş yıldız adayı Nick Suzuki’nin Montreal’e gelecek olması da Bergevin’in hanesine artı olarak yazılacaktır.
Nitekim elinizdeki oyuncuyu transfer etme zorunluluğu, hiç bir zaman kolay bir “task” değildir. Karşılığında alabileceğiniz oyuncular hakkında pek seçici olma şansınız yoktur. Dolayısıyla kabul etmek gerekir ki Bergevin takım ve Pacioretty için en doğru kararı vermiştir.
Aslında pek de sevmediğim bir kavramdır “Bu tranzaksiyondan her iki taraf da kazançlı çıktı” klişesi. Kazanan ve kaybedenlerin konuşulduğu transferler daha bi sansasyonel, daha bir gerilimli ve heyecanlı olur, hele hele söz konusu Montreal Canadiens ise!. Ancak bu defa belki de Pacoiretty’nin sessiz ve soğukkanlı kişiliğinin yansımasındandır ki, gürültüsüz patırtısız bir transfer gerçekleşti ve her iki takım taraftarlarının da bu durumdan memnun olduğunu söylemek mümkün.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: [email protected]
twitter: @0z_temur
