PATLADILAR
Pahalı olan her şey kaliteli değildir ama kaliteli olan her şey pahalıdır ama şu da bir gerçektir ki pahalı olan şeyler nadiren kalitesizdir, ucuz olan şeyler de nadiren kalitelidir. Kısacası bir şey çok kaliteli ve ucuzsa sana bana kalmaz, bunu da en iyi fakirler bilir, zenginler bilmez, kazığı yiyen bilir..
Tek örnek vereyim, son iki sezon özelinde. Kemal Ademi, Cisse, Valencia,Thiam, Serdar, Berisha, Rossi. Hepsinin parasına bir Cavani alsan daha fazla faydası olur.. Sorsan maaş dengesi cart curt derler.
Şampiyonluk istiyorsan az oyuncu alacaksın, kaliteli oyuncu alacaksın, bu bir kenarda dursun. Ali Koç bu kafayı değiştirmek zorunda dendi, dinlemedi ve patladı. Vasat adamlarla bu iş olmaz, vasat hocayla da olmaz..
Gelelim Pereira’ya. 10 dk da iki golü kalesinde görmüş bir hoca ne yapması gerekiyorsa yapmış gibi görünebilir, 40.dakikada 3 oyuncu birden değiştirdi daha ne yapsın kardeşim diyenler olabilir ama kazın ayağı öyle değil.
Bu takım üçlü oynamaz, bunu geçtik artık. Ne savunma yapabiliyorlar ne de savunma..
Ligin 1/3’ü geride kaldı bu takımın bir 11’i olmaz mı?
Ve en önemlisi Gustavo’nun yedirdiği bu kaçıncı gol? Bu nasıl bir ego, nasıl bir inat? Bugün de sağolsun iki tane yedirdi. İlk golde atamadığı pas kaleye gol olarak döndü, ikinci golde de yine adamını kaçırdı ama bunlar devede kulak, iki senedir söylüyoruz bu adam el freni, bu adamla şampiyonluk hayal..
Nereden mi biliyorum, sor Emre Belözoğlu’na.
Fenerbahçe ligin ilk 6-7 maçında yükseldi ama hacimsiz bir yükselişti, patlayacağı belliydi ve patladı..
Aslında geçen hafta patlamıştı, liderin 5 puan gerisindeki takımın yönetimi 10. haftada yönetimi istifaya davet edildi çünkü taraftar o kadar keriz değil, anladı ki bu iş böyle yürümeyecek, vakit nakittir dedi, megafondu, borazandı ben yemem artık bunları dedi..
Fenerbahçe’nin ligin başından bu yana en büyük sıkıntısı kapanan takımlara karşı pozisyon bulamamasıydı, ilk dakikada gol yedi, 10 dakika dolmadan da ikiyi yedi maçın bittiğini zaten çoğu futbolsever anladı.
Pereira’nın 3’lü sistemiyle 2-0’dan maç dönmez, nasıl dönsün ki? 3 tane stoper, önünde bir stoper daha, sağda bir defans oyuncusu, bazı maçlarda gerideki 3’lününün önünde iki stoper, bir de kaleci? 7 defans oyuncusu ile 2-0’dan nasıl maç çevrilir ki?
Zaten sistem öyle bir sistem ki Perotti’nin oynadığı yerde ya Novak’ı oynatmak zorunda kalıyorsun ya da Nazım’ı?
Fenerbahçe 2-0 geriye düştü, şuursuzca ataklar geliştirdi ilk yarıda, bu işin böyle gitmeyeceğini anlayan hoca birden 3 oyuncu birden değiştirdi ama istediğini alamadı ilk yarıda. Alamaz da? Forvete top gelmedikçe İbrahimoviç’i öne koysan ne yazar? Bu da ayrı konu..
İrfancan’ın girişi orta sahaya biraz dinamizm getirdi ikinci yarıda, Gustavo’nun çıkışı da ayrı bir katkı sağladı ama tek bir gol bulabildi ve 3 puan daha gitti..
Valencia’nın direkten dönen topu, Serdar’ın kaçırdığı gol belki şanssızlık veya beceriksizlik olarak kabul edilebilir ama Konya’nın kaçırdığı bariz fırsatlar daha çok konuşulmaya değer diye düşünüyorum.
Sonuçta Ali Koç’un çoklu vasat oyuncu transfer politikası da iflas etti, Vitor’un 3’lü savunması da. Gerçek çözüm Ali Koç’tan kurtulmak ama cebinden bu kadar para veren adamın da çekip gitmesi o kadar kolay değil, kabak Vitor’a patlar. Hakediyor mu? Evet. Ne olacaksa bir an evvel olsun. Vitor çok kötü bir hoca değil, sistemini tekrar gözden geçirecek bir hocadır ama inatçıdır, düzelmez, tanıyoruz. Fenerbahçe bu sezonu kurtarmak istiyorsa bir an önce yönetim gerekeni yapmalı ama Ali Koç yönetimi bu kararı da zamanında alamaz. Tam tahmin ettiğimiz gibi, patlayacak dedik, patladılar, Galatasaray da kurtaramaz bu kez..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
