https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

(PEMBE) MERCEDES DOMİNASYONU VE 2020 TÜRKİYE GP

Okunması Gerekenler

(Pembe) Mercedes Dominasyonu ve 2020 Türkiye GP

Yazıya başlamadan, bir son dakika haberini sizinle paylaşmak istiyorum. Türkiye GP son açıklanan bildiri ile beraber 2020 sezonunda tekrardan yarış takvimine eklendi. 13-15 Kasım tarihleri arasında dünyanın en hızlı pilotları araçları ile beraber bir görsel şölen vermek için Türkiye’de, Dünya’nın en güzel şehri İstanbul’da hazır bulunacaklar. 2011 yılından sonra ilk defa takvime eklenen yarış akıllarda hala Webber-Vettel kazası ile kazınmış durumda. Yarışın seyircili olup olmayacağı hala bir muamma konusu olsa da Formula1 gibi sponsor ve reklam gücü olan bir etkinliğin de Covid-19 ‘’Sayesinde’’ ülkemize geri dönüş yapması bizlerin yüzünü güldürdü.

Yazının başlığı belki de 2014 yılından başlayıp bugüne kadar olan bütün Formula1 sezonlarını iki kelime ile özetliyor olabilir, ancak herkesin bir saniye bile aklından çıkaramayacağı 2020 yılının hikayesi her sektörde olduğu gibi burada da COVID-19 etkileri ile bambaşka.

Şimdi beraber en başa, her şeyin ‘normal’ olduğu zamana dönelim;

Sezon aslında bütün ihtişamı ile Barcelona’da antrenman turları ile başlamış ve başarı ile tamamlamıştı. Hatta takımlar iki hafta sonra sezonun ilk yarışı için Avustralya’nın Melbourne şehrindeki yerlerini hafta başından almışlardı bile. Ekipler kış dönemlerini sıkı geçirmiş ve normalde geçiş sezonu olarak adlandıracağımız 2020 yılına hazır hale gelmişlerdi. Mercedes özellikle DAS sistemi ile açık ara hala en iyi arabaya sahip olsa da Redbull ‘un o sene bu sene açıklamaları ve orta sıraların birbirine iyice yaklaşmış olması herkesi ekran başına kitlenmeye hazır hale getirmişti.

İşte ne oldu ise perşembe günü akşam Mclaren takımının iki çalışanın Covid-19 testlerinin pozitif çıkması ile oldu. Önce acil bir takım toplantısı ile yakın temasta bulunan diğer bütün mühendisler karantinaya alındı ardından da şok ama haklı bir karar ile yarıştan çekildikleri duyuruldu. Bu karar merkez hakem kurulu olan, FIA için adeta bir ön uyarı niteliği taşıyordu. Durum kontrolden çıkmaya başlamış virüs dünyanın her yerine yayılmış ve hız kazanmıştı.

FIA perşembe gece yarısı toplandı ve gerekeni yaparak önce Avustralya yarışını erteledi, ardından da bütün yarışları, ileri bir tarihte aksi karar verilene kadar iptal etti. Bu önlemler o gün bazı insanların gözünde fazla ve gereksiz bulunsa da önümüzdeki iki ay neler yaşayacağımızı kimse tahmin bile edememişti.
Covid-19 virüsünün Formula 1 üstündeki devasa etkilerine tekrar değineceğiz ama önce beraber 2020 sezonunun öne çıkanlarına, kazanan ve kaybedenlerine, en büyük sürprizlerine beraber bakalım. Şunu belirtmek istiyorum ki bir Mercedes, Redbull hayranı iseniz yazının devamı sizi pek mutlu etmeyebilir çünkü herkesin bildiklerini değil göz ardı ettiklerini tartışmak istiyorum bu yazımda.

*** Racing Point 

Jordan, Midland F1 Racing, Spyker F1, Force India, Racing point ve son olarak Pembe Mercedes. Takımın doğuşu ve gelişimi dönemindeki aldığı isimleri bu şekilde sıralarsak yazımın sonunda ne demek istediğimin çok daha kolay ve anlaşılır olacağını tahmin ediyorum.

Formula 1 seven okuyucuların bileceği üzere küçük takımlar (Alfa Romeo, HAAS vb.) olarak adlandırdığımız araba ve motor seri üretim yapmayan ekipler diğer üretici büyük takımlardan (Mercedes, Ferrari vb.) süspansiyon, vites kutusu, rüzgar tüneli veya motor gibi parçalar için yardım alabilir veya bunları diğer takımlardan direkt olarak sağlayabilir.

Racing Point da bu takımlardan biri. Vites kutusu ve motorun belli başlı parçalarını Mercedes takımından tedarik ediyorlar ki bunda hiçbir problem yok.
Ancak 2020 yılı aracını açıkladığında izin verilen ve olması gerekenden çok daha ileri gittiklerini ve tabir-i caizse 2019 yılı Mercedes aracının bire bir kopyaladıkları görüldü. Aracın burun, aerodinamik, ön kanat ve hatta fren balatalarının bile aynı olması herkes tarafından alay konusu oldu. Ancak Dünya şampiyonu Mercedes takımının 2019 arabası o kadar iyi dizayn edilmiş ki Pembe Mercedes 2020 yılı siyah Mercedes arabası dışındaki bütün arabalara üstünlük sağlamış durumda. Yıllarda alt sıralara takılı kalan takım bir anda podyum kovalar duruma geldi. F1 her zaman mühendislerin kitabın içinde yakaladıkları boşluklardan yaralanarak gelişmiş ve kendini ileri taşımıştır bu sporun doğasında olan bir şeydir. Buna karşın pembe Mercedes ise çoğu insanın gözünde sahtekarlıktan öteye gidemeyecek bir örnek olarak kitaplardaki yerini alacaktır. Renault bu durumu FIA’e yazılı olarak şikâyet etti. Takım şu anda 15 puan kesintisi ve dört yüz bin Euro para cezası almış durumda ancak hala aynı araç ile yarışmalarına izin veriliyor. İşte konunun bu kısmı ise başlı başına bir yılan hikayesi.

*** Ferrari

Belki de sezon öncesi en büyük sürprizi yaşayan İtalyanlar oldu. 2019’un sonlarındaki sert ve keskin yükseliş sezon başı FIA ile yapılan özel toplantının ardından Ferrari’de adeta şok etkisi yarattı. Bu toplantıda neler konuşuldu hala kimse bilmiyor ve muhtemelen de asla gün yüzüne çıkmayacak ancak şunu net bir şekilde söyleyebiliriz ki bu toplantı Ferrari’nin hiç ama hiç işine gelmemiş gibi duruyor.

Takımın ilk defa kendine güveni bu kadar düşük ve orta sıralar için mücadele etmekten başka şansları yok. Ferrari pilotlarından, Charles Leclerc ilk yarış daha henüz başlamadan yaptığı “Avusturya’da geçen sene kadar hızlı değiliz bir mucizeye ihtiyacımız var.” açıklaması ile çok sancılı bir sezona start verdiklerinin daha ilk gün altını çiziyordu. Peki Leclerc’i bu açıklamaya iten şey ne oldu?

Bunun için sezonun en başına Barcelona’ya ısınma turlarına dönüyoruz. Daha ilk günün sonunda yaptıkları toplantıda pist verisi ile arabayı test etmek ve geliştirmek için kullandıkları rüzgar tüneli verisinin birbirlerine uyuşmadıklarını fark eden takım adeta sudan çıkmış balığa döndü. Arabanın bütün aerodinamik parçalarını ve downforce olarak adlandırılan yere basış gücünü tamamen rüzgar tüneli verileri üstüne geliştirilip iyileştiren Ferrari bu beklenmedik ve akıl almaz olayın ardından bir anda kendini orta sıralarda buluvermişti. Enzo Ferrari’nin “Aerodynamics are for people who can’t build engines.” sözü günümüze gelindiğinde bir hayli terse dönmüş gibi duruyor.

İşler zaten yolunda gitmiyor iken bir başka bombayı ise takım içinde patlattılar. 4 defa dünya şampiyonu olan Sebastian Vettel’in 2021-2022 sezonunda artık Ferrari’de devam etmemesi Formula 1 dünyasından çok Vettel’i şaşırtmışa benziyor. Kontrat yenilemeyecekleri haberleri önce ortak bir karar gibi lanse edilmiş olsa da sezonun ilerleyen bölümlerinde, tamamı ile ikinci plana atılan bir dünya şampiyonu gözlerden kaçmayacak kadar belirgin.

Altındaki aracın özellikle arka kısmından hiç mutlu olmayan Vettel şimdiye kadar olan altı yarıştan beşinin sıralama turlarında onunculuktan ileri gidemedi. Son İngiltere GP sinde ise ilk defa takıma açık açık radyo üstünden bütün dünyanın duyabileceği şekilde ‘Siz hata yaptınız bunun farkına varın artık’ diyerek sitemini gözler önüne serdi. Vettel artık büyük aşkı Ferraride hiç ama hiç mutlu değil. Belki de bu yazı yayınlandığında Ferrari ile kontratını sezon ortasında sonlandırmış ve herkesi daha da büyük bir şoka uğratmış bile olabilir.

Ferrari’de gerçeklesen değişikliklerin ardından akıllara gelen tek bir soru vardı; Peki şimdi Vettel’in yerine kim geçecek?

*** McLaren

Cevap çok gecikmeden belli oldu Carlos Sainz Jr.. Redbull akademisinde gelişmiş ardından Renault’ya transfer olmuş deneyimli sürücü Mclaren’deki başarılı yılının ardından belli ki Ferrari için biçilmiş kaftan durumuna gelmişti. Burada değinmek istediğim nokta ise Vettel’in Ferrari’de yasadıklarını Sainz’ın Mclarende yaşamamış olması. 2019 yılındaki başarılarını 2020’ye aktarmayı başaran ender takımlardan olan Mclaren daha sezon başından belli olan bu transfere rağmen takım parça ve bütünlüğünü bir arada tutmaya devam ediyor. Bu kısmı biraz da siz sevgili okuyucuların yorumuna bırakmakta fayda var. Mclaren zaten orta sıra takımı olması ve orada tutunması gerektiğinden dolayı mı yoksa takım ruhunun tam anlamıyla oturmuş olmasından ötürü mü takım içinde parçalanmalar Ferrari’de yaşandığı gibi yaşanmadı. Genç yetenek Lando Norris ön plana çıktı evet, hatta ilk yarışını üçüncü bitirerek podyum bile gördü ama başka takımlardaki yaprak dökümü burada görülmedi ve şu an takımlar şampiyonasında 1 puan farkla 4. Sıradalar.

Ferrari ve McLaren zincirinin son halkası ise Fransız takımı Renault.

*** Renault

Daniel Ricciardo 2017 yılının sonunda belki de Redbullda Max Verstappen’in gölgesinde kaldığını ve ikinci pilot konumuna düşmek istemediği için orta sıralarda gelişme gösteren takımlarından Renault ile sözleşme imzaladı. Her röportajında bu kararından ne kadar emin ve heyecanlı olduğunu belirten pilotun peri masalı düşünüldüğü kadar güzel gitmedi. İlk yılında yarış kazanma alışkanlığı ve saldırgan tavırlarıyla tanınan ‘honey badger’ lakaplı sürücü podyum göremedi, hatta 6 yarışta bitiş çizgisini bile geçemedi. Aradığını Fransız takımında bulamayan sürücü ikinci yılın sonunda bu sözleşmeyi yenilememe kararı aldı ve yine orta sıranın yükselen takımlarından Mclarenden gelen teklifi kabul etti. Eski ihtişamlı günlerine geri döner mi şimdiden kesin bir yorum yapmak imkansız.Ancak takım arkadaşı Norris ile eğlenceli bir ikili olacakları kesin.

Sezona pilot değişikliği yapan iki takımdan biri olarak giren Renault. Uzun yıllardan sonra Nico Hulkenberg ile olan sözleşmesini sonlandırıp yerine genç ve F1 tecrübesi olan 2019 yılı Mercedes yedek pilotu Esteban Oconu getirdi. Bu değişikliği iki farklı bakış açısından yorumlamakta fayda var. Önce negatif olan kısımdan başlayalım. Mercedes takımından gelmiş ve yarış kazanmak podyum görmekten başka bir şey ile tatmin olmayan bir takımın pilotunun en azından takım arkadaşına kafa tutması ve onu zorlaması gerektiği kanaatindeyim. Geride kalan 6 yarışta sıralama turlarında sadece 1 kez Ricciardo’nun önünde bitiren Ocon yarış içinde ise 2 kez üstünlük sağlayabildi. Henüz sezonun çok başında olduğumuz ve çok zorlu bir takım arkadaşı olduğu doğru ama önümüzdeki on yıl içinde şampiyonluk adaylarından biri olarak gösterilen Ocon’un bundan daha iyisini yapması gerektiği kesin.

İkinci bakış açısına değinmeden önce şu bilgiyi vermem gerek; Fransız takımında boşalan koltuğa birçok talip ve aday olsa da takım belki de en beklenmeyeni yaparak yılların efsane ismi FERNANDO ALONSO ’yu uygun gördü ve koltuğu emanet etti. İşte Ocon için iyi olan kısım da bu ki bütün gözler Fernando’nun üstünde olacağından kendi gelişimi için mükemmel bir ortam yakalamış olabilir. Eğer biraz da kafasını kullanır ve Alonso’nun psikolojik savaşına ezilmezse ondan öğreneceği çok şey var. Alonso son sezonunu Stoffel Vandoorne a karsı sıralama turlarında 21-0 gibi bir skor ile tamamlamıştı.

Formula 1’in göz ardı edilmiş noktalarına şu anlık değindiğimi düşünüyorum.

En kısa zamanda sağlıklı günlerde tekrar görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın!

mail: akal.aras@abcspor.com

twitter: @akalaras5

 

Son Haberler

AMATÖRCE

Yedigimiz iki gol de olacak iş değil. İlkinde ortada fol yok yumurta yok. Rakibin ne baskısı var ne pozisyonu....

Benzer Konular