https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ROLAND GARROS 2019 TEK KADINLAR ANALİZİ

Okunması Gerekenler

1891’den bugüne, her Mayıs ayı son haftasıyla start alan tarihi spor şöleni.. 4 Grand Slam’in kronolojik olarak ikincisi, Fransa Açık ya da namıdiğer; Roland Garros…

Erkeklerde “otoritelerce” toprak ağası Nadal yine 1 numaralı favori, Sırp raket Djokovic o olmazsa şampiyonluğu en büyük adayı, 3.bir isim yazacaksak da Avusturyalı Dominic Thiem dışına mümkünü yok çıkmaz diye düşünülürken, kadınlarda en az 6-7 hatta belki daha da fazla olağan şüpheli bulunuyor.

Ama bir şekilde filter’i daraltmak lazım ve “kendimce” bu sayıyı 4’e cekerek, bu raketlerin tek tek analizine başlayayım.

Ve bu 4 ismin de birbirinden değişik misyonu var bu turnuva özelinde… Biri kariyerinde bir ilk, biri ünvanı korumak, bir diğeri üst üste 3 Grand Slam kazanmak, bir diğeri de 23 olan toplam Major turnuva tekler şampiyonluğunu 24 yaparak efsane raket Margaret Court’u yakalama motivasyonu ile girecek RG kortlarına…

*** Simona Halep… Geçen senenin kazananı, finalde Stephens karşısında ilk seti 6-3 kaybetmesine rağmen, 6-4, 6-1’lik setlerle zafere ulaşmıştı.

Agresif oyun stili ve denge, yani hareket elinde terse “kör noktaya” vurduğu yüksek yüzdeli toplar en önemli artısı gibi gözükse de, bence fiziki dezavantajını artıya çeviren, asıl fark yaratan özelliği savunma kalitesi, sürat ve enerjisi…

En son bu kortlarda üst üste kazanan rakete gitmek için 12 sene geriye sarıyoruz ve 2007, Belçikalı Justine Henin’den bugüne ünvanını koruyabilen olmadı. Halep özellikle toprak kortlarda oldukça başarılı (tek Slam şampiyonluğu da Fransa Açık) ve benim de 1 numaralı favorim. Rakiplerine çok kötü bir gününde yakalanmaz ve sakatlık yaşamazsa, önüne geleni devirecek güce sahip.

Peki stil olarak da benzetildiği Justine Henin’den daha iyi bir raket midir? Bence hayır!. Belçikalı raket hem ondan “bence” kalite anlamında en az 1 tık daha önde hem de devamlılığı olan çok özel bir oyuncuydu. Devamlılık konusu çok çok önemli çünkü katıldığı Major turnuvaların neredeyse üçte birinde (tam 12 kez!) daha ilk turda “buraya kadarmış” diyen bir isimden bahsediyoruz. Hatta istatistiği yakın zamana çevirirsek, 2017-18’de 8 Grand Slam’de toplam 3 kez başlar başlamaz kontağı kapatmıştı Romen raket.

Yani çok uzatmadan. Onun için ilk 2-3 tur, neredeyse son 2-3 tur kadar önemli ve tehlikeli. O eşiği geçebilirse “bir kez daha” dememesi için hiçbir neden yok.

 

*** Kiki Bertens… 2019’un yükselen değeri (WTA takviminin Slamler dışındaki en büyük turnuvalarından biri olan Madrid Open finalinde toprak kortların en kuvvetli oyuncusu Simona Halep’i set vermeden safdışı etmişti). Tabii ki buranın havası farklı ve 91 doğumlu Hollandalı, kariyeri boyunca Slam finali göremedi (hatta sadece 1 kez 2016’da RG yarı finali) belki ama onu 4 numaraya kadar yükselten 2019 formu spot ışıklarını üzerine çevirtti.

Özellikle Madrid Open’da tozu dumana katıp, sırasıyla Siniakova, Ostapenko, Sevastova, Kvitova, Stephens ve Halep’i set dahi vermeden yenip kariyerinin ilk premier-mandatory turnuvası şampiyonluğunu elde ederken, RG’da da benzer bir ivme ile devam ederse bombayı patlatabilir.

Hollanda tenisi kadınlar tekler tarihinde aynı erkekler gibi (Krajicek- 1996 Wimbledon) tek bir Grand Slam zaferi kazandı ama bunun için 92 sene öncesine, 1927’ye gidiyoruz; Kea Bouman.

Yani Kiki’nin olası bir zaferi, sadece kendi değil, tüm ülke için de kadınlar tenisinde Open Era’daki en büyük başarı olacaktır.

 

*** Naomi Osaka… Bugün itibarıyla dünya 1 numarası, 2018’i Slam’le kapatıp (US Open), 2019’u Slam’le açmıştı (Avustralya Açık) ve Serena sonrası üst üste 3 Grand Slam kazanabilen ilk raket olma hayalinde ki bunu 25 senedir başarabilen ikinci bir isim de yok! Ama “dünya sıralamasında zirveye yerleşen ilk asyalı” Japon raket öyle zorlu bir kura, o kadar sert bir eşleşme ağacı çekti ki, finale çıkabilirse, çıkana dek en az 3-4 final gibi maç oynayacak gibi gözüküyor.

 

*** Serena Williams… WTA 10 numarası ve 23 tekler şampiyonluğu ile kadın raketler içinde en başarılısı…. Her ne kadar en fit halinde olmayıp, 2-3 sene öncesine göre irtifa kaybetse de ve diz sakatlığı onu bu turnuvada da etkileyecek de olsa Serena Serena’dır ve kartvizitinde 3 RG apoleti olduğu unutulmamalı… Katıldığı son 3 turnuvadan (Miami, Roma ve Indiana Wells) maç kaybederek değil çekilerek elenen Amerikalı raket, kupayı uzanması için gereken 7 maçlık engebeyi sakatlığı nüksetmeden bitirebilir mi? Çok da kolay gözükmüyor!

En son Slam şampiyonluğu için de taaa 2017 başına, Avustralya Açığa gidiyoruz ki, bu da onu sürdirekt favori yap-a-mama nedenlerinden biri.. Ama ilerleyen yaşı da göz önüne alınırsa, 81 doğumlu raketin Margaret Court’un 24 Major rekorunu kırmak için son kurşunlarından biri de bu turnuva..

……………………………………………………….

WTA 2 ve 6 numaraları iki Çek raket Pliskova ve Kvitova, otoritelerce favoriler arasında en öne çıkanlardan ama bence şampiyon olmaları çok çok zor. 5 numara Kerber de aynı şekilde, hatta Alman raketin değil final, yarı final yapması bile bence büyük başarı olacaktır. Ama tersine, sıralamada onların hemen arkasından gelen 7-8-9 numaralar Barthy, Stephens, Svitolina üçlüsünden en az birinin en kötü ihtimal son 4 göreceği kanaatindeyim.

Özellikle kariyerindeki tek Slam finalini burda oynayan (2018) Amerikalı raket Sloane Stephens, stiline uygun bu kortlarda basit hata oranını minimize edebilirse, bir ilk yaşaması bile beni şaşırtmaz!

TOP10 dışı ve kazanma oranları 1’e 40-50 veren raketlerden “kupayı kazanmaları belki peri masalı ötesi olur ama” dikkat diyeceğim isim ise; 97 doğumlu İsviçreli Belinda Bencic. Çok iyi bir top takibi ve sezgisi, düzgün tekniği, istikrarlı servis kalitesi ile “gününde olduğunda” üstündeki birkaç yıldızı turnuva dışına itebilir.

Ve bugün için çok erken tabii ki ama en geç 2-3 seneye TOP5 içine yerleşeceğini düşündüğüm 19 yaşındaki Çek sporcu fabrikasının yeni yıldız adayı Marketa Vondrousova performansını da merakla bekliyorum.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: burak.belgen@abcspor.com

twitter: @Burak Belgen

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular