Euroleague’deki 3 temsilcimizden ikisinin Abdi İpekçi Spor Salonunda TOP 16 7.hafta mücadelesinde adeta nefesler kesildi..
Her periyodu çekişme içinde geçen çok zevkli bir karşılaşma izledik.. 3000’i sarı-lacivert olmak üzere 12.000’e yakın seyirci ve Tv başındaki milyonlar özellikle son dakikalarda basketbola doydu.
Son dakikaları rus ruleti gibi, bir o yana bir bu yana giden maçta, testilerden biri kırılacaktı ve piyango Fenerbahçe Ülker’e çarptı. Ama maçın geneline bakarsak da, son çeyrek haricinde, oyunun hakimi sarı-lacivertlilerdi yani hakeden kazandı diyebiliriz.
İlk çeyrek birbirlerini çok iyi kitleyen iki takım gördük ve 2.periyod, bu toprakların gördüğü en büyük iki koçun, rakiplerinin savunma stratejisini çözüp skor üretmelerini ..
Sarı lacivertliler kısır geçen ilk çeyreği 13-11, bol skorlu geçen 2.periyod sonrası da devreyi 36-33 önde kapadılar. Bu devrede Vesely ve Hickman bench’ten gelip fark yaratan oyunculardı.
Son çeyreğine 54-53 sarı lacivertlilerin üstünlüğüyle başlanan maçta, periyoda sert savunma ve bulduğu sayılarla hızlı giren Efes, bir anda farkı 2 dakika içinde ilk kez 4 sayıya çıkarttı ve skor avantajını son 2 dakikaya kadar korudu.
Maç dakikalarca Anadolu Efes lehine 2-4 sayı bandında giderken, önce Bjelica’ya Cedi Osman’ın süre dolarken yaptığı gereksiz 3 sayılık atış çizgisi dışındaki faul ve Emir’den gelen basket faulle bir anda son 2.20’ye 64-64 ile girildi.
Adeta bir rus ruleti gibi karşılıklı üçlüklerle ‘Zisis-Perperoğlu-Goudelock’ bir o tarafa bir bu tarafa giden maçta kurşun sonunda birinde patlayacaktı.. Ruletten canlı çıkan takım ise; bu sene her TOP16 deplasmanında bir şekilde servis kırmayı başaran FB oldu!
Bu maçtan bağımsız olarak bence iki takım da bir üst tura çıkacaktır ama Anadolu Efes için, bu sonuç sonrası, 2. devre maçlarında puan olarak önündeki 3 rakibiyle de deplasmanda oynayacağını düşünürsek, en az 2’sinde servis kıramadığı sürece, ilk 2 şansı yani eleme turunda saha avantajı olasılığı oldukça azaldı diyebiliriz.
Fenerbahçe Ülker adına bu karşılaşmadaki x factor Ricky Hickman olurken, bu forma altındaki tartışmasız en başarılı maçını oynadı.. Bjelica-Vesely ikilisi de buldukları 14’er sayıyla FB’deki en skorer isimlerdi. Maçın en çok sayı atan basketbolcusu, ara transferde Efes-FB arasında gidip gelen Fransız pg ’17 sayı’ Thomas Heurtel oldu.
Obradovic lig maçında sürklase oldukları rakiplerine karşı, bu maç öncesi oyuncuları iyi motive edip, Efes’in hücum bağlantılarını ve savunma setlerini çok iyi analiz etmiş. Efes bu sene bu salonda sadece 1 kez, o da CSKA Moskova’ya karşı 78 sayı yedi ve kaybettikleri maçlar da dahil potalarında 77 sayıyı görmediler!
Bence bu takımın en olmazsa olmaz, kilit oyuncusu Bogdanovic, 2.devrenin başında sakatlanıp oyuna bir daha dönememiş olmasa, maç belki buralara gelmez ve daha önceden kopabilirdi. Sarı-lacivert organizasyonunda en önemli ismin koca devredeki yokluğuna rağmen alınan bu deplasman galibiyeti gerçekten büyük başarı diye düşünüyorum.
Maçın bence son 2-3 dakikasında 4 sayı geride olan sarı-lacivert köşe adına 4 tane kırılma anı vardı; Bjelica’ya süre dolarken ve 4 sayı geridelerken Cedi Osman’ın yaptığı gereksiz faul sonrası gelen atışlar, Emir’in 3 sayı gerideyken bulduğu basket-faul ve Zisis-Goudelock ikilisinin takım skor olarak yine gerideyken ‘kaçırsalar telafisi olmayacak altın değerindeki’ nokta vuruşu üçlükler..
Karşılaşmayı 77-71 kazanan sarı lacivertliler bu skorla ilk 2 şansını devam ettirdi ve daha o maça dek önlerinde 2 zorlu karşılaşma olsa da, bence 13 Mart Cuma Akşamı Pire’de gruptaki sıralamadaki yerlerini belirleyecek ve belki de FINAL FOUR kaderlerini çizecek karşılaşmaya çıkacaklar.
