Büyük bir konsantrasyonla Amerika Açık’a gelen ve favorilerin yavaş yavaş elenmesiyle rahat bir şekilde Grand Slam’i kazanmaya gidebileceği söylenen Serena Williams beklentileri karşıladı. 2 sezon sonra ilk kez bu kadar üst seviyede tenis oynayan Caroline Wozniacki’yi 2 sette mağlup etti.
Maça iyi başlayan taraf – tüm maçlarında olduğu gibi– Serena Williams’dı. Rahat bir servis oyunundan sonra rakibinin servislerinde – özellikle 2. servislere müthiş hücum ederek- servis kırdı. Ama bir sonraki oyunda 30-0 önde olmasına rağmen; file önünde yaptığı basit hatadan sonra oyun döndü ve bu sefer Wozniacki servis kırdı. Daha sonra tekrar karşılıklı servis kırmalar geldi. Oyuncular kendi oyunlarında avantaj yakalamalarına rağmen – özellikle Wozniacki kanadında – gelen basit hatalarla oyunlarını kaybettiler. Ancak Serena Williams’ın müthiş returnleri devam etti. Arkasından bir break daha aldı ve bir anda sette durumu 5-2’ye getirdi. Wozniacki’nin servislerinde set puanı değerlendiremeyen Williams kendi oyununda güzel ralli puanlarıyla seti 6-3 ile bitirdi.
Wozniacki’nin servisleriyle başlayan 2. sete de Williams çok iyi başladı. Hemencecik Wozniacki’nin servisleri kırdı ve kendi oyununda baskı hissetmedi. 3. oyun oldukça çekişmeli geçti. Williams’ın çok güçlü groundstroke’larına Wozniacki çoğu zaman harika cevap verdi. Basit hatalarını biraz daha sınırlayan Williams bu puanları önemli ölçüde kazanan taraf oldu. Bu çok uzun süren oyunda servis kırma puanı da buldu ama Wozniacki bu zorlu oyunu kazandı. 2. setin 2. yarısından itibaren Wozniacki biraz daha risk alarak oynadı. Çizgileri daha çok zorlarken izledik onu. Williams servislerinden hiç taviz vermeyerek Wozniacki’yi tekrardan sete dahil etmedi. Wozniacki’nin maçta kalmak için servis attığı oyunda Williams maç süresince gösterdiği kararlılığından hiçbir şey kaybetmedi. 2 şampiyonluk puanından ilkini değerlendirdi ve kariyerinin 6. Amerika Açık zaferini elde etti.
Williams 2006’dan sonra ilk kez daha önceki Grand Slam’lerde en az çeyrek final bile göremeden Amerika Açık’a gelmişti. Turnuva başından beri ‘Ben burayı istiyorum imajı çizdi.’ Harika bir tenis oynadı ve set bile kaybetmeden 18. Grand Slam’ine uzandı.
Wozniacki ise 2. sefer ve yine Amerika’da bir Grand Slam finalindeydi. Belki kaybetti ama Wimbledon’dan sonraki performansı ve buradaki oyunu tekrar onu elit seviyedeki oyuncuların arasında saymamızı sağladı. Kesinlikle onun adına da harika bir turnuvaydı.
