21.yüzyılın Nadia Comaneci’si olan Amerikalı jimnastikçi, 2016 Rio Olimpiyatlarında 4 altın madalya kazanarak “birçoklarına göre” tarihin en iyisi apoletine ulaşmıştı.
Tabii ki daha 14 yaşındayken, 1976 Montreal Olimpiyatlarında tarihin ilk tam 10 puanı ile tüm spot ışıklarını üzerine çeviren Romen efsaneye de haksızlık yapmayalım ama bu kız cidden çok farklı.
2013 senesinden beri neredeyse hiç kaybetmeden, her geçen gün üstüne koya koya ilerleyen Biles, Amerikayı sarsan meşhur taciz skandalı zamanları spora ara vermişti ve 700 günü aşkın bir geri çekiliş sonrası, tekrardan salonlara dönen yıldız sporcunun ana hedefi; 2020 Tokyo’da da kazanarak, o zamanki ismiyle Çekoslovakya’lı Vera Caslavska’dan sonra (1964/Tokyo, 1968/Mexico City) üst üste iki kere olimpiyat kazanan ilk jimnastikçi olmak!
14 Mart 1997 doğumlu, aileyi terkeden bir baba ve alkol-uyuşturucu bağımlısı anne yüzünden daha neredeyse bebekken (3 yaş) yetimhanelere düşen bir hayat, sonrasında büyükbaba-büyükannesinin onu ve kardeşini yanlarına alması ile, Houston banliyölerinden çıkmış, peri masalını andıran “hatta geçen” bir hikayeyle, daha 18 yaşındayken yani 2015 Dünya Şampiyonası sonrası şu rekorlarla geçmişti bile tarihe Olimpiyat öncesinde;
*** En çok dünya şampiyonası madalyası kazanmış Amerikalı jimnastikçisi (14 madalya)
*** Tarihin en çok dünya şampiyonası altın madalyası kazanmış kadın jimnastikçisi (10 Altın)
*** Arka arkaya üç dünya şampiyonasında all around altınını alan ilk kadın jimnastikçi (2013, 2014, 2015)
*** İlk siyahi dünya all around şampiyonu
*** Şans, kader ve jimnastikle ilk tanışması
Bu spora ilk olarak “ilgi anlamında” 6 yaşındayken, bir okul gezisinde jimnastik salonuna girmesiyle adım atıp (yapılan hareketler ilgisini çeker ve taklit etmeye çalışırken, orda bulunan bir antrenörün ilgisini çeker), ama resmi olarak 8 yaşındayken giren, gerçek anlamda kariyerine ise; 1 Temmuz’da Houston’daki 2011 American Classic’de başlamıştı.
Biles’tan bahsederken onu 8 yaşından beri çalıştırıp, Dünya ve Olimpiyat şampiyonluklarına taşıyan antrenörü Aimee Boorman’tan bahsetmemek olmaz. Kendine has bir yapısı olan ve diğer meslektaşlarının tersine, belli bir yemek ritüeli olmayıp, dinlenme saatlerinde uyuyacağına gezmeyi seven, pizza yemekten çok hoşlanan bir karakteri, ne zaman dizginleyip, nerede bırakacağını bilmek de onun başarısındaki en büyük sırlardan biri belki de..
Diğer sporcuların tersine küçük yaşlarda çok sıkı beslenme programlarına uymayan yani robot gibi bir hayat yaşamayan ama robotta bile ol-a-mayacak fiziki özelliklere sahip bir yıldız o.
*** Peki onu diğerlerinden farklı kılan ne?
Hem siyahi ırkın kaş gücüne, hem o güçle beraber jimnastik için ideal ötesi bir boya sahip olması (1.43) ilk 2 etken.
Çünkü hem inanılmaz sıçrayabiliyor, hem de mükemmel dengede taklalar atıp, aynı nefeste burgular yapabilecek yüksekliğe ulaşabiliyor.
Ayrıca havadayken, kısa boyunun verdiği momentum avantajıyla da (kuvvet-çeviklik) bu hareketleri arka arkaya ve estetik anlamında da neredeyse kusursuz yapıyor.
Sanki bir insan değil de programlanmış bir robot gibi, boy-kaş-ağırlık dengesiyle kuş gibi uçup, inişlerde de; anca çizgi filmlerde görebileceğimiz sahneler gibi “yok artık” dedirtecek şekilde çivi gibi çakılı kalıyor!
*** Bu gezegene ait olmayan onla özdeşleşmiş hareket
Onu başka gezegenden saydıran en önemli özelliği de; tamamen gergin bir vücut pozisyonunda 2 ters parende ve bir yarım burgu içeren kendine özgü hareketi.
Robotları kıskandıracak şekilde “kör yere iniş” den dolayı; hava farkındalığı.
Çünkü havada parende ve burgu yaparken yere inene kadar asla zemini görmemiş oluyor ve bu gerçekten “bir insanoğlu için” inanılmaz!
2016 Rio’da tonoz, takım, taban egzersizi ve bireyselde dört altın madalya kazanmış, denge demetinde ise yaptığı küçük bir hata yüzünden bronz madalyada kalıp, jimnastik sporunun imkansızı “Final Five” ı burun farkıyla kaçırmıştı.
Aynı zamanda da Rio Olimpiyatlarında 6 altın madalya kazanan efsan yüzücüsü Michael Phelps sonrası, bir diğer vatandaşı yüzücü Katie Ledecky ile birlikte 4’er altın ile en başarılı 3 sporcusundan biri olmuştu.
Şimdi herkes tarihin en iyi jimnastikçisinin, 2020 Tokyo’da ne yapacağını merakla bekliyor.
Aynı şekilde bizler de..
ABCSPOR
