TAKIM OLUNCA

Fenerbahçe uzun haftalardır oturmuş bir takımla oynuyor. Aşağı yukarı ilk 11’i belli. Roller dağılmış durumda. Bu alışkanlık ta oyuna yansıyor. Ardarda gelen galibiyetlerde İsmail Hoca’nın sağladığı istikrarın büyük rolü var.

Ancak bugün haftalar sonra ilk kez ciddi değişiklikler yapmak zorunda kaldı hoca cezalar ve sakatlıklar sebebiyle. Gustavo,Nazım ve Tisserand ilk 11’de forma şansı buldular. Bu oyuncular yedek kalmadan önce ciddi eleştiri alıyorlardı. Bugün onların ortaya koyacağı performansı özellikle merak ettim ben ve her üçü de sırıtmadan gayet başarılı oldular, galibiyete büyük katkı sağladılar.

Nazım maça çok istekli başladı, bir de güzel asist yaptı.Gustavo ilk geldiği dönemden alışık olduğumuz defansif müdaheleleri yaptı, ileri doğru da olduğunca hızlı topu arkadaşlarına aktardı. En çok eleştirildiği ”eveleyip geveleme” işlerine hiç girmedi. Her iki oyuncu da maçın sonlarına doğru biraz oyundan düştüler ki bu da son derece normaldi.Tisserand ise hatasıza yakın bir maç çıkardı.

Bugünkü performansı bu 3 oyuncu üzerinden okumak lazım. Uzun süredir ilk 11 yüzü görmeyen futbolcularımız eğer makinenin dişlileri gibi aksamadan arkadaşlarının yerini dolduruyorsa o zaman biz ”takım olmuşuz” demektir. Bir sistemimiz, bir oyun planımız var demektir ki bu son senelerde en çok eksikliğini çektiğimiz şeylerden biriydi. Hatırlayın bir çok defa ”Fenerbahçe’nin ne oynadığı belli değil” şeklinde haklı eleştirilere maruz kalıyorduk. Şimdi ise sahaya yayılışımızla, ön alan baskımızla, kanatlarda oluşturduğumuz üçgenler sonrası, zaman zaman da direkt uzun toplarla bulduğumuz pozisyonlarla İsmail Hoca’nın sahaya ciddi şekilde damgasını vurduğunu söyleyebiliriz.

Ön alan baskısı demişken bunun baş mimarlarından biri Mert Hakan, rakibi çok rahatsız ediyor. Bugün yine güzel de bir asist yaptı. Zayc ta harika golüyle Mert Hakan gibi alışıldık katkısını verdi. Ferdi başlarda bir kaç ufak hata yapsa da maçın sonunu en diri getiren oyuncumuzdu. Rossi ise maç boyu çok diriydi, hep oyunun içindeydi. Serdar Aziz de istikrarını sürdürenlerden biriydi ama Beşiktaş maçı öncesi itirazdan gördüğü kartla cezalı duruma düşmesi ona yakışmadı. Valencia’yı da çok pozisyona girmiş olmasına rağmen biraz savruk gördüm bu kez.

Tabii her şeyden önemlisi yine coşkulu tribünler, pozitif hava, kesintisiz destek. Bu atmosferin sürekli olmasını sağlamamız lazım gelecek sezon. Bunu sağlayabilirsek sezona rakiplerimizin önünde başlarız. Haftaya Beşiktaş maçı ardından da 2.lik koltuğunu kaptırmazsak kazasız belasız sezon sonunu getirmiş oluruz. Sonrası artık inşallah şampiyonluk hedefiyle yeni sezon. Yeni sezonun olmazsa olmazı da dediğimiz gibi önce takım olmak, sonra da tribünleri pozitif taraftarla doldurmak.

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72