https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

TAN KESLER İLE DOBRA DOBRA

Okunması Gerekenler

kaan ilhan resimGeçtiğimiz günlerde Futbol Direktörü Uluslararası İlişkiler ve eski A Milli Takım İdari Sorumlusu Tan Kesler ile scout ve scoutinge dair çok önemli bir röportaj gerçekleştirdik. Scouting ve Oyuncu İzlemenin ülkemizde ki yeri, Avrupa’daki futbol sisteminde scout ve dünya futbolunun performans analizi ve scouting ile elde ettiği kazanımlarına dair yapmış olduğumuz röportajımıza gelin yakından bakalım.

SCOUT NEDİR?

Scout yetenekli ve üst düzey sporcuları önceden keşfetmek için çalışmalar yapan kişilerdir. Futbolda yetenekli futbolcuları erken yaslarda keşfedip kulüplere kazandıran kişilerdir. Scoutlar bulundukları ülkelerin futbol kültürü ve günümüz futbolundaki eliter futbolcu kriterlerini temel alır ve oyuncu seçme kriterleri oluştururlar. Daha sonra bu kriterlere uyan futbolcuları defalarca canlı olarak izleyip, edindikleri verileri performans değerlendirmesi yapan programlar kullanırlar. Ortaya çıkan sonuçlara göre kulüp veya milli takım yapısına uygun oyunculardan pozisyon ve fiziksel özelliklerine göre yetenek havuzu oluştururlar. Scoutlar sadece maç izlemekle görevli değildir, yurt dışında kulüplerin transfer ve uzun vade oyuncu ihtiyacını karşılamak için başlangıç noktası görevi gören kişilerdir. İdeal Scout un antrenörlük ve performans değerlendirmesi ile ilgili kurslara katilmiş olması gerekmektedir ama Anahtar Performans Değerlendirmeyi yapmayı bilen ve futbol sektörünün içinden gelen bir çok kişi bu mesleği yapmakta.

Ülkemizde Scouting denilince hemen aklımıza eski futbolcular geliyor ama artık bu sektör o kadar çok büyüdü Kaan, Yabancı kulüplerde özellikle Premier Ligde doktora veya master yapmış, yüksekokul okumuş kişiler kulüplerin oyun yapısı ve ihtiyaçlarına göre belirli algoritmalar yaratarak veya var olan performans değerlendirici programlardan faydalanarak, bilimsel çalışmalarla yetenekli sporcuları tespit etmeye çalışıyor.

Bence bu meslekte ki en önemli kişiler eski futbolcu olarak isim yapmış ve futbolculuk dönemlerindeki tecrübelerini, kazanma arzularını teknoloji ile birleştirerek aynı kömürden elmas çıkaran madenci gibi yetenekli futbolcu arayan kişilerdir.

SİZ NELER YAPIYORSUNUZ TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU BÜNYESİNDE?

tan 3Biz Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde Sn. Fatih Terim’in önderliğinde Milli takımlar Analiz Departmanı sorumlusu Metin Çakıroğlu ile birlikte scouting ve performans analizi kursları düzenliyoruz. Bu konuda Sn. Yücel Uyar, Sn. Fatih İbradı ve Sn. Bülent Bayraktar da bize Futbol Gelişim Departmanı adına desteklerini eksik etmiyor. Daha öncesinde scouting kurslarını sevgili Tarkan Batgün’ün düzenlediğini söylemeliyim. Kendisi bize bu kursların oluşumu aşamasında danışman olarak çok yardımcı oldu. Böyle bir eğitim programını oluştururken yurtdışında bu sektörlerde hizmet veren en önemli şirketle ile eğitim partnerliği yapmak istedik. Bunlardan PROZONE- AMISCO, Wyscout, Sportstec ve Instad sektörün en önemli kuruluşlarıdır.

Bu kursları yapmamızdaki en büyük amaç, Sn. Terim ‘in Futbol Direktörlüğü görevine geldiğinde en çok önem verdiği konulardan biri olan Antrenör Eğitimiydi. Ülkemizde işsiz veya iş bulamayan binlerce futbol emekçisi teknik direktör ve antrenörlere yönelik farklı iş kolları yaratmamız gerektiğini hocamız bizlere söyledi çözüm olarak antrenör ve futbola hizmet edecek kişilere özel eğitim programları oluşturmaya karar verdik. İleriki zamanlarda scouting ve performans departmanlarını kulüplerin bünyesinde zorunlu hale getirilecek böylece yüzlerce antrenöre iş imkânı oluşacak diye umut ediyoruz.  Bu sadece dışarıda kalan futbol adamlarına yönelik bir proje değil, kulüpteki insanlara fayda sağlamak, eğitim araçları, gereçleri ve eğitim imkânları vermek için çalışıyoruz. Scouting kursu için ortalama 1500’den fazla başvuru oluyor. Bu kursların dışında TFF Antrenör Departmanı bünyesinde Fitness, Sportif Direktör gibi yeni eğitim projeleri üzerinde çalışıyoruz.

Bunları düzenlemek çok ciddi çaba gerektiren şeyler.

SCOUTING KURMAK NEDEN İSTENDİ?

Senin de en baştabana sorduğun gibi Kaan, Türkiye’de scouting Avrupa’ya göre çok geride maalesef.

3-5 maç izleyerek oyuncu konusunda genel bir yargıya varılıyor bu çok yanlış, belki de birçok kaybolan yetenek bu yüzden yok olup gitti.

Milli takımımız da elit futbolcu adayı olarak 14 yaşından itibaren seçme kategorisine giren birçok futbolcu 18 yaşına kadar milli takımlarda bir çok başarıya imza atıyor fakat 18 yaşından sonra kayboluyorlar. Burada da maalesef seçme kriterlerinde bir şeylere dikkat etmiyoruz ya da eksik yaptığımız bir şeyler var.

NE GİBİ EKSİKLİLER? AVRUPA BAZLI BAKARSAK

Bence en önemli konu antrenör ve eğitmenlerin eğitimi. Scouting e gelirsek, Avrupa da özellikle fiziksel parametreler önce değerlendiriliyor,  biz hız, sürat ve tekniğe önem veriyoruz ve çocuklarımızı erken yaşta kazanmaya yönelik eğitimden geçirip beceri için yeterli tekrar yaptırmıyoruz, Avrupa da hıza önem veriliyor. Sürat tabi ki çok önemli ama işin içine çeviklik, koordinasyon ve fiziksel özellikler giriyor. Futbolcuları eğitirken kazanmaktan çok bireysel özelliklerini geliştiriliyor ve futbolun taktiksel ve temel gerekliliklerini öğretip mükemmelleştirene kadar tekrar ettiriliyor.  Biz çok çabuk pozisyon belirliyoruz, çok fazla erken yaşta takım antrenmanı yapıyoruz.  Avrupa’da çok uzun süreler oyuncular pozisyonları belli olmadan oynuyorlar ve saha içerisinde kazanmak yerine sorun çözmeye odaklanıyorlar.

AVRUPA’DA OYUNCUYU BİRDEN FAZLA MEVKİYE Mİ FOCUSLAMAK VAR?

Avrupa’daki mantık oyuncuyu serbest bırakma mantığıdır. Yani fiziksel üstünlüğü üst düzey olan bir stoperin o mevkide ilelebet kalması için çalışmalar yapılmıyor. Oyuncuyu ön liberoya koyup ciğer kapasitesi yüksekse “ box to box “ yani iki ceza alanı içerisinde gidip gelmesi isteniyor.

Avrupa’da bir stoperden topu oyuna sokması bekleniyor ve geriden oyun kurarken takımın oyun kurucu olarak topu doğru alanlara baskı altında isabetli bir şekilde iletmesi için çalışılıyor. Böyle özeliklere ve becerileri kazanan oyuncular.  Özellikle Premier Ligde veya Bundesliga ‘da hücuma bir orta saha gibi etkili olarak katılabiliyor. Bugün bek dediğimiz kenar savunma oyuncularına kanat beki deniyor. Bu oyunculardan maçlarda 12 km ortalama ile koşmaları bekleniyor.

BU DOĞRULTUDA AKLIMA GELEN GALATASARAY’DA DABİR DÖNEM TOP KOŞTURAN EMMANUEL EBOUE. ARSENAL DÖNEMİNDE ARSEN WENGER KENDİSİNİ YÜKSEK KOŞU POTANSİYELİNDEN DOLAYI FORVETE BİNDİRMELERİNE İZİN VERİYORDU. BU YAPININ İNŞASINDA TEKNİK ADAMLARIN ROLÜ ÜST DÜZEYDE O ZAMAN BU KONUDA BANA KATILIR MISINIZ?

Kesinlikle öyle.  Teknik direktörlerin bu konuda ki payları üst düzeyde. Oyun felsefelerini sahaya yansıtacak oyuncuları iyi belirlemeleri gerekiyor.  Burada aynı zamanda oyuncu belirleme aşaması da çok önemli. 10-11 yaşlarındaki oyuncuların farklı özelliklerini görebilmek o farklıkları diğer takım arkadaşlarından ayırt edebilmek scoutlarin zaten en önemli unsuru yaptığın tespit çok doğru.

Scoutlarin kulüp veya futbol organizasyonları içerisinde değişik görevleri veya tanımları olabilir. Kulüplerin geleceği için akademilere yetenek tespiti yapan scout milli takımlar seviyesinde olabilecek elit seviyedeki yeteneği tespit eden scout ve kulüplerin felsefesini, misyonunu bilen buna göre kriterler oluşturarak görevdeki teknik adamın oynatacağı en uygun oyuncuyu belirlemeye yardımcı olan scoutlar var.

BU SAYDIKLARINIZ BİRBİRLERİ İLE ENTEGRE ŞEKİLDE Mİ ÇALIŞIYOR YOKSA BAĞIMSIZ MI?

tan 2Entegre şekilde çalışıyor ama seviye farkı olduğu için bağımsıza dönmek zorunda kalıyor.

Scoutlar genelde göreve ilk başladıkları zaman maç izlemeye gönderiliyorlar. Maç ve oyuncu izleme uzmanı oluyorlar ve onlardan yetenekli futbolcular tespit etmeleri isteniyor. Kulüplere faydalı olan yetenekleri ortaya çıkardıkları ve kulübe direkt olarak katkı sağladıkları zaman seviye atlayarak yukarda belirtiğim görevlere getiriliyorlar.

KATKIDAN KAST ETTİĞİNİZ NELER?

Kulübe katkı kelimesini biraz daha farklı şekilde yorumlamamız gerekiyor. Bazen üst düzey takımlar çok yetenekli veya bireysel becerileri ön plana çıkmış oyuncuları transfer etmiyor yani scoutlarimiz bize bir sezonda 35 gol atacak bir oyuncuyu transfer etsin mantığı doğru bir mantık değil.

Avrupa’da her kulübün bir misyonu ve uzun vade planlaması var. Bu felsefe ve misyona takım oyuncusu olacak, kötü alışkanlıkları olmayacak ama sosyal zekâsı yüksek olacak, sosyal hayatın içinde bulunacak ama paparazzilerin önünde olmayacak, topluma mal olmuş yıldız oyuncu ise sosyal sorumluluğa sahip olmanın yanında şöhreti ile takımın önüne geçmeyecek oyuncular aranır. Katkı sadece skora etki ederek olmaz o misyon çerçevesinde hayatını idame ettirebilen ve organizasyona en yüksek fayda sağlayabilen oyuncuları bulmaktır.

En önemli örneklerden bir tanesi Liverpool da bencil hiç bir oyuncunun alınmaması.(Balotelli ye kadar) çünkü gerek şehrin gerekse kulübün kolektif, birlikten güç doğar felsefesine hizmet eden çalışkan oyuncuların seçilmesi. Bir başka örnek ise LosGalacticosta yani Real Madrid te ki oyuncu seçimlerinin genelde maliyetine bakılmadan kariyerinin zirvesine çıkmış marka değeri olan oyunculardan oluştuğunu görürüz.

LOSGALACTICOS DEDİNİZ. REAL MADRİD TAKIMINDA BU SAYDIĞINIZ KRİTERLE UYGUN İSİM YA DA İSİMLER KİMLER?

Bence en önemli isim James Rodriguez’dir. Rodriguez’in kontratına ev kariyerine bakarsan bulunmasından Real Madrid’e gelişine kadar olan sürecin tesadüfler eseri olmadığını görürsün. Keza son dönemde bunu Barcelona’ya giderek ülkemizi en üst seviyede temsil gururumuz Arda Turan ‘in kariyer yolunda da görebilirsin.

VERİLERİNDEN YARARLANDIĞINIZ FİRMALARDAN EN BİLİNDİK VE GÜVENİLİR OLAN HANGİSİ?

En bilindikleri Prozone Amısco’dur. Benim fikrimce. Analiz üzerine süperler. Sadece futbol değil rugby, basketbol birçok sporda veri toplayıp bu verileri sağlıklı bir şekilde yorumluyorlar. Fakat futbolda performans verisi yorumlamadaki üstünlükleri, oyuncu tespit etme üzerine ürettikleri yazılımlarda gösteremiyorlar. Bu konuda ise Wyscout oldukça başarılı.

VERİ TOPLAMAK NE DEMEK BUNU BİRAZ AÇABİLİR MİYİZ?

Veri toplamak; her bir futbolcunun sahadaki görevleri doğrultusunda yaptıkları olumlu ve olumsuz hareketlerin sonuçlarını takip etmek demektir. Örneğin oyun içerisinde ki koşu mesafelerinden, hava toplarındaki hâkimiyet, sahada çoğunlukla bastıkları alan, oyuncuların sıcaklık haritaları, doğru pasları veya hücuma pozitif etki eden pasların sayısı gibi aksiyonlara veri diyoruz. Bu verileri toplamak futbolcuların performans derecelerini ölçmeye yarar

PEKİ, AMISCO ve WYSCOUT İLE TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONUNUN NASIL BİR ÇALIŞMASI VAR?

Wyscout ve Amısco –Prozone bizim Scouting ve Performans analizi kurslarımızın resmi eğitim paydaşı olmalarının yanında bize kendi yazılım ve veri tabanlarını kullandırıyorlar.

AMISCO DIŞINDA VERİ TOPLAYAN VE ANALİZ EDEN VAR MI?

Birçok firma var aslında ama çoğu daha çok bahis firmalarına yardımcı oluyor. Bunların arasında İnstat, Sportstec daha çok sportif organizasyonlara hizmet ediyor.

SCOUTING MESLEĞİNİN İÇERİSİNDE YER ALMAK İSTEYENLERDE ARADIĞINIZ EN ÖNEMLİ KRİTER NEDİR?

Bu işte öncelikle futbol antrenörlük belgesine sahip olmak gerekiyor. TFF C lisans an az olmak kaydıyla.

PEKİ, SCOUTING KONUSUNDA YAŞADIĞINIZ SORUNLAR VAR MI? KULÜPLERİMİZE BUNU ÖZÜMSETMEK VE BENİMSETMEK AÇISINDAN

tan 1Tam da belirtiğin gibi bu tarz sorunlarımız var. Kulüplerin scouting için ayırdıkları bütçelerin yeterli düzeyde olmadığını düşünüyorum. .

İnsana yatırım yapman için onu sadece eğitmen yetmiyor onu günümüz şartların teknolojisiyle ve programlarıyla donatman gerekiyor. Kulüplerinde teknolojiden faydalanması gerektiğini düşünüyorum. Bunu da yaparken kendi çap ve hedeflerine hizmet edecek yazılım ve programlardan faydalanmaları gerektiğini düşünüyorum.

Scouting kurslarında gösterdiğimiz programlar ve dersler genelde en son trend olduğu için, katılımcılar mezun olduktan sonra kendi kulüplerinde bu imkânları bulamıyor.

SCOUTTA DÜNYADA İSİM YAPMIŞ KİM VAR?

Çok yakın arkadaşım ve düzenle olarak fikir aldığım Damien Comelli vardır. Bu işin duayenidir. Bizim kursumuza da gelip ders vermiştir. Kendisi ile çok yakın ve çok iyi ilişkiler içerisindeyim.

Hep şunu söyler; ‘İzlemek yeterli değil’. Kendisi Liverpool’dayken yılda 450 tane maç izleyen birisiydi. Uçaktan inmezdim derdi. Sadece izlemek yeterli değil, kriterler belirlemen lazımdır.

Bir diğer örnek ise çok saygı duyduğum Gines Melendez Sotos dur. İspanyol Futbol Federasyonu’nun Teknik Direktörü ( Futbol Gelişim Direktörü ) olan Gines İspanya’nın altın jenerasyonunu bulan ve oluşturan kişi olarak bilinir. Kendisi, Iker Casillas, Javi Alanso, Iniesta gibi birçok oyuncunun tespitinde birebir rol oynamıştır.

Aslında belirlediğin kriterler doğrultusunda scout olarak kalmıyorsun sevgili Kaan. Kulüplerin can damarından girip onlara yön verdiğin için Gelişim Direktörlüğü, Sportif Direktörlük ya da transfer komite başkanı gibi önemli görevlere yükselebiliyorsun. Birçok meslekte olduğu gibi scouting işini iyi yapmayla orantılı aslında kariyer başarısı İngiltere Premier Leaguede sportif direktörlerin çoğu eski scouttur.

PEKİ, HAKEMLERİMİZ İLE İLGİLİ PROGRAMLAR YAPIYOR MUSUNUZ?

Yapılıyor.  Yine aynı şekilde veri şirketlerinden ve eğitim partnerlerimizden yaralanarak hakemlerimizle bir takım programları gerçekleştiriyoruz.

Şampiyonlar Ligi finali yöneten hakemimiz Sayın Cüneyt Çakır ile böyle bir program yapıldı. Sn. Fatih Terim’in talimatıyla Metin Çakıroğlu maç öncesi hocamızla çok yoğun bir kamp döneminden geçti.

NE TÜR ÇALIŞMA YAPTILAR METİN ÇAKIROĞLU VE CÜNEYT ÇAKIR HOCAMIZ?

Barcelona ve Juventus takımlarının oyuncu profillerini çıkarttılar. Takımların oyun felsefesini, oyun sitillerini, kaç defa turnuva da ofsaytta düştüklerini, ne kadar agresif olduklarını, topa ne kadar sahip olduklarını, hangi stratejide oynadıklarını belirten çalışmalar gerçekleştirdiler. Senin de belirttiğin gibi hakemlik sadece maça çıkıp düdük çalmak değil.

AVRUPA’DA SCOUTING NE DURUMDA?

İngiltere Premier Leagueden örnek verelim. Her kulübün en az 5 scoutu var. Almanya Bundesliga ’da ki takımların hepsinin Scouting departmanlarında profesörler görev alıyor.

Avrupa’dan scouting firmalarını Türkiye’ye getirdiğimiz zaman şunu söylüyorlar ‘Sizler çok sınırlı verilerle çalışıyorsunuz ’. Koşu mesafeleri, oyuncuların sıcaklık haritaları bunların yeterli olmadığını söylüyorlar ve haklılar maalesef ki. Gerçi bu sezon Lig TV bir adim daha ileri giderek OPTA ile bir birliktelik yaptı. Daha detaylı olarak oyuncuların performansını izleniyor ve buda ülkemizde ki scoutlara daha mesleklerini daha iyi anlama olanağı tanıyor.

Bir takım temel verilerde varız ama içeriği olan verilerde yokuz. Yani PTT 1.lide içeriği olan verilerimiz mevcut değil yorumlama yapamıyoruz. Bundan dolayı da yurtdışında ki birçok scout canlı izleme yaparak yetenekli oyuncularımızı takip etmeye çalışıyorlar.

AKLIMA GELEN İNGİLTERE LİGİ COMMUNİTY SHIELD. SAYMIŞ OLDUĞUNUZ BU SORUNLARI SANIRIM YAŞAMIYORLAR?

Aynen öyle bahsettiğin ve belirteceğim liglerin çoğunda scoutlarin raporları ve bu raporlara dayalı performans verileri çok uzun yıllardır mevcut. Dolayısıyla bu liglerde oynayan birçok oyuncu ile ilgili performans değerlendirmeleri doğru olarak yapılabiliyor. Bundesliga 2.liginde var. Seria B’de var. Hollanda, Belçika, Finlandiya, Norveç bütün İskandinav liglerinde var. Bizde var ama bu liglere oranla yeterli değil.

SON DÜNYA ŞAMPİYONUNA GELMEK İSTİYORUM. PANZERLER BİR GÜNDE ŞAMPİYON OLMADILAR. ALMANYA HANGİ MODEL İLE BU SEVİYEYE GELDİ BİRAZ BUNU KONUŞALIM. ALMANYA BU İŞİN NERESİNDE?

Almanya bu işin 2060’larında. Geçtiğimiz sene UEFA’nın düzenlediği çalışma gurubu için Almanya’daydık. Almanların bize sunmuş olduğu konferans üst düzeydeydi. Hem genç futbolcu profillerinden tutalım da elit futbolcu profillerine nasıl oluşturduklarını anlattılar.  Çok müthişti açıkçası ve oldukça etkilendim. Yaptıkları sunumda 2060’yılının proje ve hedeflerini gördük ve kafiledeki herkes 2016 olacaktı diye uyarıda bulunduk fakat utanarak tarihin doğru olduğunu gördük.

2060’da nüfus oranıyla genç popülasyonun nasıl yönlendirileceği, bu portföyden kaç oyuncu çıkarılacağı, bunların arasından elitleri nasıl seçeceklerini anlatmaya başlayınca şaşkınlığımızı gizleyemedik. Soruna cevap olarak Almanların 2000 yılındaki çöküşlerinden sonra geldikleri seviye bu.

 

 ALMANYA’NIN İSPANYA GİBİ KISIR BİR JENERASYON FİKTİFİNDE KALMAYACAĞINA İNANIYORUM. BU KONUDA BANA KATILIR MISINIZ?

Almanya’nın böyle bir problem yaşamayacağını düşünüyorum. Fakat İspanya geçiş döneminde olduğunu düşünüyorum bu yüzden biraz zorlanabilir. Her iki ülkenin de A milli takımını besleyecek yeterli sayıda yıldız oyuncuya sahip olduğunu düşünüyorum fakat son 10 yılda elde ettikleri başarıların tekrarı konusunda bir tahmin yapmak oldukça zor.  Fakat kendi kurdukları futbol sistemine uygun yeterli yeteneğe sahip olan bu ülkeler sürekli turnuvalarda mücadele edeceğine eminim.

MİLLİ TAKIMIMIZA GELMEK İSTİYORUM. MİLLİ TAKIMIMIZ MAALESEF BİR TURNUVA TAKIMI DEĞİL. BU DURUM NASIL AŞILACAK. TEKNİK YA DA TAKTİK KISMI DEĞİL FARKLI BİR PERSPEKTİFTEN DEĞERLENDİRİRSENİZ NASIL YORUMLARSINIZ?

Bence istikrar çok önemli. Sürekli sistem, oyun anlayışı ve oyuncu profili değiştirmemek gerekiyor. Oyuncularımızın yurtdışında mücadele ederek uluslararası maç tecrübesine ve futbol kültürüne sahip olması gerekmekte. Genç futbolcularımızın en üst düzeyde eğitim verecek antrenörler yetiştirmek gerekiyor.

BU İSTİKRAR TEKNİK DİREKTÖR BAZLI MI PEKİ?

Hem teknik direktörde hem de oyuncu belirlemede istikrar. Sn. Terim’in en hassas olduğu konudur istikrar.

TÜRKİYE’DE ŞÖYLE BİR RİSK VAR. SİZ PROJELERİNİZİ TAMAMLADIKTAN SONRA, BU İŞTEN ELİNİZİ ÇEKTİĞİNİZDE YERİNİZE GELENLERİN SİZİN YAPMIŞ OLDUKLARINIZ ÜSTÜNÜ TEK KALEMDE ÇİZİP KENDİ BİLDİKLERİNİ TATBİK ETMESİ. BU DA SÜREÇİ SIFIRDAN BAŞLAMAYA İTİYOR. BUDA SİZİN ORTAYA KOYDUĞUNUZ İSTİKRAR KELİMESİNİ BERTARAF EDİYOR. BU TESPİT İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ?

Bravo güzel bir tespit.  Anlatmak istediğim tamda bu işte. Bugün Almanya 2060’ları konuşabiliyor ise bizimde en az 5-10 yıl sonraki projelerimizi nasıl hayata geçirebileceğimizi konuşabiliyor olmamız lazım, bunun olması için istikrar kadar alınan kararlara liyakat edilmesi gerekir.

Ben biraz daha işin strateji tarafından söyleyebiliyorum. Teknik açıdan kesinlikle karışmak istemem çünkü uzmanlık alanım değil. İşin strateji açısından dediğimiz gibi 5-10 yılın planlamasını yapıp buna sadık kalmamız gerekiyor. Çok yakın zamanda futbol eğitiminden sorumlu olan kişileri çok çabuk değiştirmişiz, kulüplerde antrenörlerin ömrü çok az, hep kazanmaya odaklı alt yapı sistemimiz var oyuncu yetiştirmede antrenörlerimiz yeterli değil.

Ben Fatih hocanın ekibinde son 1 yıldır görev almış biri olarak gururla söyleyebiliyorum Türk futbolunun gelişimine katkıda bulunmak için her türlü yeniliğe açık ve araştırmaktan çekinmiyor. Başarı için iyi bir ekip gerekiyor ve bu ekip ruhu oluştuğunda ise istikrarlı ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmak lazım. Hocanın bu konuda Türkiye ‘deki en iyi teknik adamların başında olduğunu düşünüyorum.

İSTİKRAR KELİMESİNİ DE FATİH HOCAMIZ PERÇİNLİYOR O ZAMAN?

Kesinlikle. Hoca hep şunu söyler. ‘Ekibin arkasında ki ekip, takımın arkasında ki takım’. Kendi ekibi bu konuda çok özverili. Ben hocaya her ne kadar uluslararası ilişkiler konusunda destek sağlasam da hocanın yakın danışmanları çok değerli insanlar var.

Türkiye’de eksik olan konu bu aslında. Antrenörlerimizde beklentiler o kadar fazla ki onlar kendi ekiplerini daha çok onları zorlamayacak yakın dostlarından kurmaya çalışıyorlar.

Avrupa ekip işine şu açıdan yaklaşır ‘Öyle bir ekip kur ki sana düşünemeyeceğin şeyleri düşündürsün ve seni beklemediğin zorluklara hazırlayabilsin’

Fatih hocanın bizlere söylediği bir söz vardır ‘Benim bilmediğim bir şeyi söyleyin ki onun üstünden gidelim’ der bu çok değerlidir. Bunu da söylerken sorunlarla değil çözüm le gelin der.

YILDIRIM DEMİRÖREN VE FATİH TERİM TANDEMİ NE BOYUTTA KATKI VE DESTEK ANLAMINDA?

Sn. Demirören her zaman destekte bulunuyor Fatih hocaya. Yıldırım başkanın hocaya olan inancı, güvencesi ve arkasında durması gerekiyor kendisin de bunu iyi bir ekip olmak adına çok güzel bir şekilde yaptığını düşünüyorum.

Şuan başkanından teknik adamına kadar herkesin senkronize bir şekilde harmoni tadında çalışması var. Avrupa Şampiyonasına gitmek için ciddi bir kenetlenme olduğunu görebiliyorum.

GALATASARAY, FENERBAHÇE, BEŞİKTAŞ, TRABZONSPOR VE DİĞER KULÜPLERİMİZ İLE İLİŞKLERİNİZ NE DÜZEYDE BİREYSEL OLARAK?

Geçmişte yaptığım milli takımda İdari Sorumlu görevim olsun. şimdi UEFA antrenör eğitimi kurslarımız vesilesiyle çok önemli ilişkilerimiz oluştu. Bugünde bu ilişkileri herkese ayni mesafede durarak korumaya çalışıyoruz.

ŞU AŞAMAYA KADAR BAKTIĞIMIZDA FENERBAHÇE’NİN NANİ TRANSFERİ, GALATASARAY’IN PODOLSKİ TRANSFERİ SİZCE MEVKİSİ İÇİN Mİ YAPILMIŞ YOKSA İSİM YAPMIŞ KULÜBE KAZANDIRALIM MANTIĞI İLE Mİ YAPLMIŞ?

tan 4Büyük takımlar etiket oyuncu olmak zorundadır, bu etiket isimleri almadığınız zaman taraftarda bir tatminsizlik oluşur bu sadece Türkiye’de değil, dünyadaki bütün kulüpler için geçerli bir durumdur.

Fenerbahçe’de öncelikle çok tecrübeli ve beklentileri çok yüksek bir başkan var. Yeni bir hoca var e haliyle etiket oyuncu almanız gerekiyor. Bu senaryo endüstriyel futbolun olmazsa olmazıdır.

Bu işin içinde kombine ve forma satışlarından gelen ciddi gelirler var ve satışların artması için yıldız transfer şart. Büyük kulüpler bütçe küçültemez. Oyuncuyu getirirken duygusal kararların ön plana çıkmaması gerekiyor.

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin bu işi çok iyi yaptığını düşünüyorum. Bu sene Beşiktaş’ın transferlerini de oldukça başarılı buluyorum. Trabzonspor’unda yavaş yavaş bu noktaya geldiği kanaatindeyim.

İstanbul Başakşehir bu konuda en müthiş örnek. Başakşehir’de takımın arkasında müthiş bir takım var. Kurdukları scout ekibi minimum 4 defa oyuncuyu izlemeye gidiyor. 4 değişik insan gözüyle raporlar oluşturuyorlar. Oyuncuyu kulübe getirmeden, kulübü gezdirmeden, teknik direktörle tanıştırmadan imza attırmıyorlar.

Türkiye’de kulüplerin genç yetenekleri getirmesi gerektiğini düşünüyorum. Şu da benim şahsi fikrim alt seviyede olanlar lige yeni gelmiş olanlar ve ilk 6’ya oynamaya çalışan kulüplerin hayatta kalmalarının tek modeli oyuncuyu yetiştirip, yeteneği tespit edip satmaktır. Bunlar endüstriyel futbolda kaçınılmazdır.

Bütçen yoksa hedefe elit seviyede oynamaya niyetinde değilsen oyuncu yetiştirip satarak üst seviyelerde kalmanın yolunu araman lazım.

 

ANTRENÖRLERİMİZE VE ANTRENÖR ADAYLARINA NELER TAVSİYE EDERSİNİZ?

Türkiye’deki bir çok antrenörümüz ve antrenör adayımız lisanlı ya da boşta olan antrenörlerimize en önemli tavsiyem uzmanlık alanlarına yönelsinler.

Her antrenör süper lige teknik direktör olmak ister ama süper lig de teknik direktör olabilmek için çok şey gerekiyor. O seviyede kalabilmek, o arenada görev yapabilmek %3’e tekabül ediyor. Bu kriterle uygun isimler 50-60’ı geçmez master yani uzmanlık çok önemli. Bu kriterler önümüzdeki dönemde zorunlu kılacak bunu da belirtelim.

Son olarak senin vesilen ile eklemek istediklerim, Türkiye Futbol Federasyonu içinde Fatih Terim’in liderliğinde çok önemli özverili işler yapılıyor. Görünmeyen bir çok kahraman var ve herkesin fikri alınıyor. Eleştiri oklarını yöneltirken işin mutfağında gecesini gündüzüne katan bir çok gizli kahramanı da takdir etmek gerektiği inancındayım.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

Mail : kaan.ilhan@abcspor.com

 

Twitter: @sinyorrkaan

Son Haberler

AMATÖRCE

Yedigimiz iki gol de olacak iş değil. İlkinde ortada fol yok yumurta yok. Rakibin ne baskısı var ne pozisyonu....

Benzer Konular