YALAKA KOLTUĞU

Genellikle taksi dolmuşu ile yapılan yolculuklarda sıklıkla karşımıza çıkar; şoför koltuğunun yanında oturan yolcu bir kaç dakika içinde trafik hakkında koyu bir sohbeti başlatır şoförle.. “Çok güzel araba kullanıyorsunuz, keşke herkes siz gibi olsa, nerdee” diye muhabbete girer, şoför olmanın ne kadar zor olduğundan dem vurur, yayalardan şikayetlenir, şoförlerden yana taraflı yorumlar yapar, müsait bir yerde iner, parasını da zaten ödemiştir.. Para kısmı önemli, beleşe yalakalık yapmıştır yani.. Anadolu’da Halk arasında “Yalaka koltuğu” denir o koltuğa ve gerçekten de öyle bir koltuk var, dikkat edin, siz de farkedeceksiniz. .

Şimdi, ülkedeki iktidar da çok güçlü ve baskıcı olunca, bütün koltuklar yalaka koltuğuymuș gibi duruyor, yalamadan kimse kimseyi o koltukta tutmaz hesabı bir algı oluşuyor ister istemez.. Kısmen de olsa gerçeklik payı var. Korku ve baskı imparatorluğunda sessiz kalmayı tercih edenleri bir anlamda anlamak mümkün, bir kaç tane aktif futbolcu ve ünlü bir eski futbolcu iktidar partisi lehine siyasi fikrini açıkladı ve kıyamet koptu..Cesaret işi değil tabii ki de, kimi “ne gereği vardı, sen sporcusun” diyip geçti ama büyük çoğunluk da tepki koydu.. Tepkiyi koyanların cogu da referandum da HAYIR oyu verecek olanlar, referandum da EVET oyu verecek olanlar da “vay efendim, adamlar EVET dediği için tepki koydunuz” diye feveran ediyor..

Topluma mal olmuş kişilerin değil siyasi kimliklerini, mümkünse desteklediği futbol kulüplerini bile deşifre etmelerini doğru bulmuyorum ben. Bu ülke kaldırmaz bunu..! Tabii bu arada hayır oyu verecek ünlüler de var, onların ki cesaret örneği işte.. Gerçi onların da bu tarz açıklamalar yapmalarını doğru bulmuyorum. Tabii onlar böylesine bir tepkiyi almadılar.. Yalaka damgası yemediler en azından. İşin en ilginç tarafı da referandumda Evet oyu vereceğini açıklayan ve bu saatten sonra açıklayacak olan her ünlü de bu tepkiyi görmez.. İşte zurnanın zırt dediği yer tam da burası.. Bu isimlerin referandumda iktidar partisi için EVET oyu vermelerinde tabii ki hiç bir sakınca yok.. Kendi hür iradeleri.. Hayran kitlelerinin en az yarısı üzerinde yapmış oldukları tahribat da kendi sorunları..

Eee, o zaman neyin tepkisi arkadaş diye sorarlar insana.. Oğuz Çetin böyle bir hamle yapsa ya da Cüneyt Tanman yahut da Rıza Çalımbay çıkıp dese ki; “ben referandumda EVET diyeceğim arkadaş”, Burak, Rıdvan ve Arda’nın almış olduğu tepkiyi alır mı? Bence almaz.. Sorun bu 3 ismin bugüne kadar özel yaşantılarındaki istikrarsızlıkları. Oturmamış karakterleri.. Bu 3 isim referandumda HAYIR oyu vereceğiz deseydi bu sefer de karşı taraf şiddetli bir tepki verecekti muhtemelen. Bana göre sorun oyun rengi değil, verilecek oyun deşifre edilmesi de değil. Kendi hayran kitlesinin yarısını hiç saymaları da değil.. Tamamen onların bileceği iş, iktidarlar gelir geçer, efsaneler unutulmaz..

Sorun ne topluma mal olmuşluk da, ne başkanlık sisteminden yana olmalarında, sorun “YİNE Mİ SİZ” sorunu.. Ukala ve şımarık Arda, Emek Hırsızı Burak ve adıyla, sanıyla Şeytan Rıdvan (ben demiyorum, basındaki lakapları, haklarında söylenenler bu).. Rıdvan Efendi, çocukluk kahramanım.. Galatasaray formasıyla poz verip 25 milyon fazlasını görür görmez koşa koşa Fener’e gelen, ben zaten Fenerli’ydim diyen efsane.. “Fenerbahçe Teknik direktörlüğü kapısı ömür boyu açık kalsın, liderken bırakayım, bu takımdan bir cacık olmaz” diyerek Fener’i 5.haftada yüz üstü bırakıp kaçan kurnaz.. Derdi, TFF Başkanı olmakmış. Yani yalaka koltuğu.. Diğeri malum Barcelona’lı.. Barcelona’ya nasıl transfer olduğu da dedikodulara bakarsak; THY, BEKO, LASSA…!

Hani şu Avrupa Şampiyonası’nda sahada ruh gibi dolaşan, özür dilemek yerine “Türkiye’ye döneyim bir-bir hesap soracağım”diyen top tepici.. Lıkır-Lıkır içki içip, karılı-kızlı alemler yapan, dindar pozları veren çok bilmiş Arda.. Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol, canımı ye.. Geçenlerde eski Trabzonsporlu Aykut’un izdivaç resimleri düştü medyaya.. Çocuğun hayat görüşü bu.. Ona göre de davranıyor, sonuna kadar saygı. Şimdi bu çocuk referandumda EVET diyeceğini deklare etse kim ne diyebilir? Cin olmadan adam çarpmaya kalkmıyor yani.. Samimiyetsizlik bu bence.. Senin yaşam tarzın bu değil, kimse yemiyor bu numaraları.. Dolar uçuyor, maaşı da dövizle alıyor tabii Arda efendi, mevcut düzenin devamı da süper haliyle..

Öteki de golleri bir bir sıraladığı halde taraftarına yaranamayan, taraftarının bir türlü takımına yakıştıramadığı, 4 büyük kulübünde formasını giymiş küçük oyuncu Burak Yılmaz.. Hakkında çok fazla bir şey yazmaya gerek yok. Saha içini ve kazandırdığı malum!?!? penaltıları geçelim, daha geçen ay babası yaşındaki emekçi otobüs şoförüyle yaşadıkları, öncesinde kuyruklu yalan diyip inkar edip, kameralar ortaya çıkınca yaptığı tornistan hepimizin aklında. Tekrar söylüyorum, herkes dilediğini düşünmekte ve söylemede özgür.. Neye ve kime oy vereceğiniz de sorun değil.. Sorun sizsiniz.. Yine mi siz?

Bir de önüne gelene çakan Ahmet Çakar var.. Atatürk lafını ağzından düşürmezdi.. Büyük patron Ahmet Çakar’a bi pas çaktı, oldu mu sana saniyesinde Evet’çi..

Ha bu arada Hayır’cı ve Azizsporlu’lara da bir çift lafım var.. Yıkılmayan son kale, İzmir Marşı falan çok güzel, ben de gurur duyuyorum, tüylerim diken diken oluyor ama her ne kadar bulunduğu pozisyon itibariyle fikrini deklare edemeyecek olsa da, şike senesi sonrası ilk seçimde yönetime AKP’ye çok yakın önemli isimleri alan önemli isimlerini alan, yine AKP’ye yakınlığı ile bilinen; en büyük sponsoru ve stad ismi Ülker, en yakın arkadaşı Nihat Özdemir, senelerce takım kaptanı da Emre Belözoğlu olan ve her fırsatta Cumhurbaşkanına teşekkür eden küçük diktatörün de, oyu tabii ki evet olmayacaktır ama TV karşısında illa birini seçmesi gerekirse göğsünü gere gere “HAYIR” diyebileceğinden de emin değilim..!

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907