Çok sıkıntılı bir dönemden geçiyorsun…Şampiyonluk yarışından kopmuşsun…
Gelecek senenin transferleri konuşulur durumda…
Böyle bir ortamda Karabük gibi zor bir deplasmandan 3 puan alıyorsun; normal şartlarda ”kaymaklı ekmek kadayıfı” dersin ve gelecek için umutlanabilirsin. Ama maalesef fazla iyimser olmak aldatıcı olur.
Alanya galibiyeti de öyleydi.
Bu galibiyet de işin aslı, bir anda her şeyi güllük gülistanlık yapmaz. Sadece geçici bir sevinç olur; altı üstü ”yalancı bahardır”, çünkü hala takımda çok ciddi arızalar sözkonusu.
Örneğin sezon başından beri ofansif orta saha eksikliğini,bir oyun aklının olmamasını konuşuyoruz ama başka sorunları da var Fenerbahçe’nin. Yıllardır bu takımı rakiplerinden ayıran en önemli avantajlarından biriydi bek oyuncuları. Bugünkü oyun gibi, maç sıkıştığında beklerinden ekstra katkı alıyordu. Şimdi bakıyorum seneye sadece ofansif orta saha değil, hem sağa hem sola yeni bekler de lazım. Van der Wiel ve Şener’i toplasan eski Gökhan Gönül; Hasan Ali ve İsmail Köybaşı’nı toplasan bir Caner etmiyor.Eski beklerimize kızsak da etsek de gerçek bu.
Orta sahada en ofansif görünen oyuncu Alper. Kötü mü mücadele ediyor; asla. Tam aksine canını dişine takıyor ama soruyorum, o pozisyonda oynayan bir oyuncu için kaç tane kilit ara pası atmış; kaç şut çekmiş; kaç etkili orta yapmış? Maalesef yaptığı bir kaç etkili dripling ofansif katkı olarak yeterli değil.
Van Persie için ben sezon başı umutlanmıştım.Ekim-Kasım döneminde ”acaba oluyor mu?” dedim, ama maalesef olmayacak gibi. Bugün attığı gol sevindirici, umarım sezon sonuna kadar 3-5 gol daha atar; atsın ki onu verebileceğimiz bir kulüp bulma şansımız artsın. Yoksa 5 milyon Euroluk maaşıyla ve mevcut fiziki durumuyla sırtımızda kambur olmaya devam edecek.Aatıf için ben, Fenerbahçe topçusu değil diye düşünüyorum. Bugün zaman zaman iyi işler de yaptı, ama hızla atağa çıkacakken sürekli durup topa basmasına dayanamıyorum. Zaten yavaş top oynuyoruz, iyice yavaşlatıyor oyunu. Aaatıf için soruyorum, gelecek sezonun kadrosunda ”muhakkak olması” lazım diyebiliyor muyuz? Ben şahsen diyemiyorum.
Bu hafta oynanan Rusya Belçika maçının gollerini gördüm. Neustaedter bir penaltı yaptırdı, 2 topa da kafa vurdurup gol yedirdi, 3 golde de ağır hatalıydı. Şu anda takımın en problemsiz yeri stoperler olarak gözükmesine rağmen bana sorarsanız gelecek sezon yedek stoper konusunda da muhakkak transfere ihtiyacımız var.
Orta sahada Jozef’in yetenek sorunu yüzünden veremediği paslara alışıktık ama Mehmet Topal’ın son zamanlarda artan anormal pas hataları, yanlış top kontrolleri dikkat çekiyor. En istikrarlı oyuncu dediğimiz, Jozef’e göre nispeten ayağına daha hakim Topal’ın bu hataları konsantrasyon eksikliğinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum.Hocanın sezon sonu gideceğini açıkladığı, başkanın koltuk derdine düştüğü bir ortamda, takım kaptanının da kafasının karışık olması normal. Bakın bugün Karabük maçının oynandığı saatlerde Fenerbahçe Erkek Voleybol takımı kendisi için hayati bir Avrupa Kupası Yarı final maçına çıktı. Gelen haberlere göre listede isimleri olmayan taraftarlar içeri alınmadı. Çoluk çocuk maça gelen aileler kapıda kaldı. Belki de Fenerbahçe’nin bu sezon en takdir edilesi mücadeleyi gösteren şubesi , en önemli maçında taraftar desteğinden yoksun kaldı. Peki neden ? Başkan aleyhine tepki olmasın diye. Bakın hafta içinde Anadolu Efes maçında başkana edilen küfürler ne kadar yanlışsa, bugün maça bir çok taraftarın alınmaması da o kadar yanlıştır. Kurunun yanında yaşın da yanmasına gözyummak büyük bir hatadır. Eğer bir kulübün başkanının önceliği bu işlerle uğraşmak ise, sahadaki futbolcuların da konsantrasyonu ister istemez daha az olur. Bugün yalancı baharla 3 puan alınır, ama bu kafayla gelecek sezon da hüsran olur.
mail: [email protected]
twitter: @alperalp72
