YAZ KIŞ

Sorunlar onları yaratanların mantığıyla çözülmez diye bir laf duymuşluğum var..

Ali Koç burada olduğu sürece onun mantığı geçerli olacak demektir bu, sorunun kaynağı belli aslında.

8-10 tane hoca değiştirmek doğru mantık değil ama başarısız olmuş bir hocayı bir daha denemek de mantıklı değil.

Sorunun çözümü tamamen futbolcu endeksli, öncelikle bunu belirtmek isterim, futbol aklı lazım..

İsmail Kartal için söylemiyorum bunu zaten kendisi geçici bir hoca.

Tüm iyi niyetiyle yapılması beklenen ne varsa yapmaya çalışıyor..

4’lü defansa döndü, İrfan Can’ı kanattan orta sahaya çekmeyi akıl etti, Valencia’yı kanatta da kullanılabilirsin, bu da güzel bir hamle. Mesut’la ilgili bir takım sorunlar var herhalde, bilemiyorum, Pelkas’ı kazanma yoluna gitti, Bence nafile ama denemeye değerdi. Bundan ötesi kadro kalitesi.

Tecrübeli bir kaleci yok, bitirici bir santrfor yok, organik kanat forvet yok, Osayi var diyebilirsiniz ama skor üretkinliği yok, bana göre sol bek de yok.

Kadro bu kadar, ilk 11 de bu kadar işte.

İsmail Kartal Serdar Dursun’la oynamak istiyor, pivot tercih ediyor, Serdar beğendiğim bir oyuncu ama ağır, hamle oyuncusu gözümde. Önde pres de yapamıyor üstelik ama dedim ya malzeme bu kadar, en azından pozisyon bilgisi çok iyi, top saklayabiliyor. Yani bir şey diyemezsin hocanın 11’ine..

Sivas sert takım, iklimi de sert, çok sert bir maç oldu, güzel de bir maç oldu, bence Fenerbahçe çok da güzel bir mücadele verdi ama sanki sakatlıklar maçın skoruna tesir etti..

İlk yarıda çok derli toplu, ne yaptığını bilen bir Fenerbahçe izledik, topa hakim olan taraf da Fenerbahçe’ydi, henüz maçın başında da üstünlüğünü hissettirdi ve golünü de buldu.

Zajc-Crespo ikilisi çok iyi bir görünüm verdi, ideal ikili sinyalini verdi, Osayi de bu ikiye katılınca orta sahayı çabuk geçen, taraftar tabiriyle dikine oynamak isteyen bir Fenerbahçe izledik..

Gölün üstüne konuşmak lazım, derslik bir pozisyon. Hep diyoruz futbol ayağa paslarla kestirme yoldan dikine oynanması gereken bir oyun, Gustavo ile olmaz diye..

Crespo kaptığı topu İrfan’a oynuyor, İrfancan’ın ayağı kayıyor, boştaki topu Valencia alıyor, sıfıra kadar topu sürüyor, bir diğer defansif orta saha ceza sahası içine koşu yapıyor ve golü de atıyor..

İrfan Can’ın ayağı kayıp düşmese o top gol olmazdı bence çünkü o topla mutlaka biraz oynardı..

Ikinci 45 dk işler tersine döndü. Sivas yüklenen taraf, Fenerbahçe ise golün üstüne yatmak isteyen taraf olarak karşımıza çıktı.

Novak’ın sakatlanması, Osayi’nin sol beke çekilmesi bir handikap oldu, Serdar Dursun-Berisha değişikliği Fenerbahçe’nin ileride hiç top tutamamasına sebep oldu, Pelkas da sıfır randıman verince maç tamamen Sivas’a döndü..

Fenerbahçe gol yememek için iyi mücadele etti, Berke de elinden geleni yaptı ama Fenerbahçe kale direği Berke’den daha çok pozisyon kurtardı desek yeri var.

Pedro’nun mükemmel golü tabirini kullanmak istemiyorum, o golü başka bir kaleci yemezdi. Sonuçta top üstüne geliyor mu? Bitti.

İsmail Kartal ile ilgili çok fazla şey yazmak istemiyorum, başlangıç tercihleri doğruydu, takımın kazanma arzusunu da beğendim ama oyuna müdahaleleri sıkıntılıydı. İlk 45 dakikası yaz mevsimi, ikinci 45 dakikası kara kış şeklinde geçen maçta yaz mevsimini de yaşatan kişiydi, kış mevsimini de. Geçen hafta yalnız başına basın toplantısı yaptı, taraftar sevgi gösterisinde bulundu, bugün maç 3 puanla sonuçlansaydı liseli ergenler camia çocuğu büyük hoca, kartallar yüksek uçar falan gibi laflar edecekti, Fenerbahçe’de o şekil bir Kartal yok, bir kez daha gördük.

Hoca değişimi şarttı, Pereira doğru isim değildi, İsmail Kartal da değil ama iki üç hamleyle bir çok şeyin değiştiğini gösterdi yine de İsmail Kartal, Pereira’yı göndermek doğru hamle ama geç hamleydi.

İşin en tuhaf tarafı da kimse ikinci olmak istemiyor ve Trabzonspor buradan şampiyonluk verir, o camia öyle bir camia ama karşısında rakip yok.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907