https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

YAZI TURA

Okunması Gerekenler



Normal
0




false
false
false

EN-CA
X-NONE
X-NONE













MicrosoftInternetExplorer4

























































































































































BULENT BILIRGENİlginçtir bazen maçların kaderi hakemin maç başlamadan havaya attığı parada belirlenir. Pazar günü  Atatürk Olimpiyat stadında da  benzer bir maç oynandı. Kaptan Tolga’nın yazı turada doğru tercih yapması Beşiktaş’ın oyuna inanılmaz bir rüzgar desteği ile başlamasını sağladı. Her ne kadar rüzgara karşı daha iyi pas yapılır daha iyi yerden oyun kurulur dense de, tüm teknik adam ve oyuncular rüzgarı arkasına alarak oynamayı tercih ederler. Tolga, oyuna baskılı başlama avantajını kullanmanın yanında tipik bir Kaptan refleksi ile doğaya pek de güvenilmeyeceğini ikinci yarı bu rüzgarı arkalarında bulamayacaklarını da hesaplamıştır muhakkak.

 Ve öyle de oldu zaten. İkinci yarı kesilen rüzgar ne yazık ki Es Es in arkasından aynı sertlikte esmedi. Eskişehir cephesi, maçın başında aldıkları sağlı sollu yumruklara stoperlerinin iyi oyunu ile dayansalar da, hem mental hem de fiziki çöküşün önüne bir türlü geçemediler.

Tabi ki bu galibiyeti tamamen doğa olaylarına bağlamak da doğru değil. Hatta, 70 dk. yüksek enerji ile oynayan G.Töre’ye, sahada basmadık yer bırakmayan Veli’ye yada gladyatör misali her topu ısıran ve birde çıkıp gölü bulan E.Gülüm’e ayıp da ederiz. İlk yarıda Veli, Jones ve Oğuzhan dan oluşan  Beşiktaş orta sahası, Lawal, Aytaç ve Jorquera ‘ya büyük üstünlük kurdu. İkinci yarıda da Jones’un çıkıp Holosko’nun sağ kanada geçmesi, orta sahada  G.Töre’nin arkasında Oğuzhan ve Veli’nin yerleşmesi bu üstünlüğün dozajını azaltsa da devam etmesini sağladı.

Gösterişten uzak tek top oyunu ile Jones ikinci macında başarılı bir 60 dakika geçirdi denebilir. Atiba’nın gelişi ile Veli-Jones ikilisi bozulmayıp Kanadalı sağ beke yerleşirse şaşırmam. Motta’nın bu temposu durmaz ise gelecek sene de kadroda kalacaktır. Ayrıca, Gökhan Töre’nin  performansı  Beşiktaşlıları memnun ettiği kadar Rubin Kazan yöneticilerinin de ellerini kaşındırıyordur sanırım.

Eskişehir cephesinde ise Bienvenu’nun etkisiz olması Ertuğrul Sağlam’ı Onur Bayramoğlu’un sağ kanada yerleştirip santrafor bölgesine Kamara’yı itmesine sebep oldu. Daha sonra gelen Özgür Çek ve Erman Kılıç hamleleri, 2 dakika daha dayanıp puana ortak olmaya hazırlanan Es Es’in oyuna  ortak olmasına yetmedi. Eskisehirde devre arasının transfer fenemoni Tarık Çamdal’ın içinden  bir Gökhan Gönül çıkar mı bilinmez ama ters ayaklı sol bek olarak oynadığı bu maçta, Philipp Lahm’ın futbolu bıraktıktan sonra oynayacağı yardım maçlarındaki tadı verdi.

Buna karşılık bekten bozma iki stoperi Sezgin ve Akaminko,  Ömer  Şişmanoğlu karşısında ne rahat bir ilk yarı geçirdik diyorlardı ki Ömer’e göre uzun topları daha fazla yumuşatıp oyuna sokma özelliği olan Mustafa Pektemek’in oyuna  girmesiyle onların da dengesi bozuldu.

Sonuç olarak, Es Es bu maçtan sonra lig bizim için heyecan kupa ise candır yoluna sapmış bulunuyor. Beşiktaş için ise lig devam ediyor. Bu hafta kafaları belki de daha rahat. Olimpiyat stadından olabildiğince uzakta  Rize deplasmanında oynayacaklar. Tempoları bozulmaz, heyecana kapılıp stres kırığını kalplerinde hissetmezler ise Karadenizden de 3 puan ile geleceklerdir.

bulent.bilirgen@abcspor.com

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular